Başbakan, Çankaya'da işçilerle buluştu
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü vesilesiyle Çankaya Köşkünde düzenlenen kahvaltı programında işçilerle bir araya geldi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çankaya Köşkü'nde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla işçilerle kahvaltıda buluştu.
Konuşmasına, 1 Mayıs'ta ülkeyi kana bulayan terör örgütlerinin şiddetini lanetleyerek başlayan Davutoğlu, "Bu sabah Gaziantep’te meydana gelen menfur terör saldırısında hayatını kaybeden şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum. Nusaybin’de şehit düşen kardeşlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Bu acı günler geçer ama bu milletin birliği beraberliği daha da tahkim edilerek geleceğe inşallah taşınır. Bütün yakınlarına taziyelerimi iletirken milletimize başsağlığı diliyorum. Bu süreçte canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum" ifadesini kullandı.
Davutoğlu, alın teriyle, gayretle ülkeye katkıda bulunan bütün emekçilerin bayramını kutlayan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"78 milyon vatandaşımızla bütün çalışanlarımıza, ülkemize katıkları dolayısıyla teşekkürü bir borç biliyorum. Bugün emek ve değer üreten bütün işçilerimize bütün çalışanlarımıza minnettarız. Bütün işverenlerin işçileriyle şükür sofralarında buluştuğu gündür, bugün. Hamd olsun ki eski acı yıllara nispetle bugün baharı ve emeğin bayramını sevinçle coşkuyla kutluyoruz. Türk-İş, Hak-İş, DİSK konfederasyonlarımız ve Memur-Sen, Türkiye’nin farklı merkezlerinde emeğin bayramını bugün kutluyorlar. Bütün sendikalarımıza, bütün çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.”
1 Mayıs öncesi sendikaların temsilcileriyle Çankaya Köşkü’nde bir araya geldiğini anımsatan Davutoğlu, 1 Mayıs ile ilgili, emekçilerin talepleriyle konusunda istişarelerde bulunduklarını anlattı.
Davutoğlu, şimdi de doğrudan emekçileri Cumhuriyet'in kalbi Ankara’da, bu kalbin atar damarı olan Çankaya’da ağırladıklarını belirterek, bundan duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Emekçilerin Cumhuriyet'in belkemiği olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Sizler devletimizin, ekonomisinin en büyük enerji kaynağı, milletimizin asli parçalarısınız. Tekstilden madene, gıda sektöründen basın iş koluna, inşaattan metal iş koluna bütün çalışanlarımızın 1 Mayıs bayramı kutlu olsun. Türkiye’nin kalkınmasına, büyümesine, gelişmesine yaptığınız her katkı için her birinize teşekkürü borç biliyorum. Buradan, Çankaya’dan memleketimizin dört bir yanında çalışan, üretim için alın teri döken emekçilerimizi canı gönülden kutluyorum.”
“Ülkenin bütün serveti, birikimi işçilerimizin eseridir”
Helal rızk için evlerinde, iş yerlerinde, tarlada bahçede çalışan annelere, babalara en içten sevgi ve saygılarını, hayata yeni atılmış, evinin geçimine katkı yapmak için çalışan genç emekçilere ise muhabbetlerini sunduğunu ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Bu ülkenin bütün serveti, bütün birikimi siz işçilerimizin eseridir. Bu ülkede toplanan her kuruş vergi sizin alın terinizin ürünüdür. Bu ülkenin yüzünü ağartan her eser o nasırlı ellerinizin ürünüdür. Bizim size teşekkür borcumuz var. Türkiye sizin gayretlerinize, sizin gücünüze muhtaçtır. En büyük güç bu anlamda alın teriyle helal rızk için gayret sarf eden emekçilerimizin gücüdür."
"Hürmeti, takdiri, teşekkürü en çok emekçilerimiz hak ediyor"
Davutoğlu, kendilerine düşenin, emekçilere hizmet etmek, çalışma barışını, çalışma hayatında adaletli paylaşımı sağlamak, her bir işçinin huzur içinde evine gitmesinin şartlarını oluşturmak ve gelir adaletsizliğini gidermek olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Biz de bütün gayretimizle verdiğimiz sözleri yerine getirmeye, işçilerimize hizmet etmeye çalışıyoruz. Koşullarınızı iyileştirmeye çalışıyoruz. Mümkün olduğunca her bir eve giden rızkın en iyi şartlarda çoluğumuza, çocuğumuza ulaşmasına çalışıyoruz. Hürmeti, muhabbeti, takdiri, teşekkürü en çok sizler emekçilerimiz hak ediyor. Sizlerle aynı sofrada yemek yemek, sizlerle omuz omuza olmak sizlerle göz göze bakmak bizim için en büyük gurur kaynağıdır."
Emeğin, kutsal bir değer olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bizim için helal lokmadan daha şerefli hiçbir şey yoktur. Anadolu insanı, helal lokmanın kıymetini çok iyi bilir ve helal lokma için çalışır. Ana sütü gibi helal denilen kavram ancak bizim kültürümüzde vardır. Allah helal lokmadan bizi ayırmasın ve boğazlarımızdan tek bir karış haram lokma geçirmesin. Bu bizlerin, ister devlet adamı olalım, ister emekçi olalım, ister işveren olalım, helal ve haram kavramlarının karıştığı bir ortamda adaleti sağlamak mümkün olmaz. Çocukluğumuzdan, beşiğimizden beri duyduğumuz en temel ilkeleri bu anlamda hayata geçirmenin sorumluluğuyla karşı karşıyayız. Biz alın teriyle elde ettiğimiz bir lokma ekmeği başka yollardan elde edilmiş bir dünya malına, bir cihan malına bırakmayız. Her zeminde helal lokma yiyenlerin alınları aktır, yüzleri paktır. Bizim düşünce dünyamızda 'İnsan için sadece emeğinin, gayretinin, alın terinin karşılığı vardır.' inancı vardır."
Başbakan Davutoğlu, helal lokma için emek ve gayret sarfeden, bedenen ve zihnen çalışan tüm emekçilerle aynı sofrada yemek yemenin, omuz omuza olmanın en büyük onur olduğunu bildirdi.
Yakın zamana kadar ceberut bir zihniyetin hemen her kesimin olduğu gibi emekçilerin de en tabi haklarını tahakküm altında tuttuğu eski anlayışların hakim olduğu bir Türkiye'nin varolduğuna işaret eden Davutoğlu, "İşçinin, emekçinin hak ve özgürlüklerinin engellendiği, örgütlenme, sendikalaşma haklarının sınırlandığı, emekçiye güvenilmeyen, 1 Mayıs'ın çatışma ortamı olduğu bir Türkiye'nin vardı." diye konuştu.
Davutoğlu, AK Parti'den önce 1 Mayıs'ın çalışanlar için hep Kazancılar yokuşunu temsil ettiğini vurguladı.
Konuşması sırasında yanındaki Türk bayrağının rüzgar nedeniyle sarsılması üzerine Davutoğlu, "Merak etmeyin, al bayrağımız her zaman dimdik ayakta duracak, hiçbir zaman bir saniye dahi yere düşmeyecektir. Allah al bayrağımızı hep yükseklerde tutma şerefini bize nail eylesin." dedi.
"Demokrasimizle aşımız da büyüdü, ekmeğimiz de"
Davutoğlu, AK Parti döneminden önce toplu sözleşme masalarında varılan mutabakatların anlamı olmadığını, enflasyon ve devalüasyonun parayı pula çevirdiğine değinen Davutoğlu, şu görüşlere yer verdi:
"Eski Türkiye'de çalışma hayatında emek ve sermaye, işçi ve işveren karşı karşıya gelir, çalışma hayatına husumet hakim olurdu. Sizler 1994, 1999, 2001 krizlerinde nice hüzünlü hikayeler yaşandığını yakından bilirsiniz. Şükürler olsun, 2002 senesinden sonra AK Parti'nin iktidara gelişiyle birlikte Sayın Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde ve şimdi biz hep sizlerin haklarını güçlendirmeye, sizlerin alın terinin karşılığını vermeye çaba gösterdik. Demokrasimizle birlikte aşımız da büyüdü, ekmeğimiz de büyüdü. Gayretimiz her zamankinden daha fazla arttı ve sizlerle birlikte yeni bir Türkiye inşa ettik."
Türkiye'nin IMF'den borç almak zorunda kalan, esnafın kasaları yerlere çarptığı, evine helal rızık götürmek için akşama kadar büyük ter döktüğü günlerden bugünlere geldiğinin altını çizen Davutoğlu, işçilerin emeğiyle IMF'den borç alan değil, borç veren bir Türkiye'nin var olduğuna dikkati çekti.
Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin büyük yatırımları finanse edebilen, dünya ölçeğinde yatırımlara kaynak ayırabilen bir ülke haline geldiğini belirterek, "Bu gaye ile 14 yılda demokrasinin büyümesinin ve ekonomik büyümenin önündeki engelleri bir bir kaldırdık. Bir yandan Türkiye'de yatırımı ve üretimi teşvik ettik, bir yandan daha adil bir bölüşüm için gerekli düzenlemeleri hayata geçirdik. İşçimizin emeğinin karşılığını vermeye çalıştık ve bu çerçevede attığımız adımlarla bugün emekçimizin alım gücünü artırdık, refah seviyesini yükselttik. Her dönemde emekçinin yanında olduk" dedi.
"Elhamdülillah, 1 Kasım seçimlerinde verdiğimiz bütün sözleri yerine getirdik"
1 Kasım seçimleri öncesi verdiği vaatleri anımsatan Davutoğlu, "Şimdi, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde gururla huzurunuzdayız. Elhamdülillah, 1 Kasım seçimlerinde verdiğimiz bütün sözleri yerine getirdik. Asgari ücreti bin 300 liraya çıkaracağız demiştik, çıkardık. Taşeron işçilerimizin sorunlarını çözeceğiz dedik, çözdük. Emeklilerimize seyyanen 100 lira aylık, yılda bin 200 lira katkı yapacağız dedik, yaptık. Genç emekçilerimizi teşvik için çok uygun şartlarda iş imkanları oluşturduk. Kadın emekçilerimizin çalışma şartlarını kolaylaştırdık." ifadesini kullandı.
Kadın emekçilerin, anne olma ile çalışma arasında tercih yapma zorunda kaldığı kara günlerin artık geride kaldığını belirten Davutoğlu, çalışan annelere, doğum izinleriyle birlikte kısmi çalışma ile tam ücret hakkı getirildiğini bildirdi. Davutoğlu, genç çiftçilere 30 bin lira karşılıksız hibe kredisi verildiğini, genç emekçilere iş kurmak istediklerinde 30 bin lira karşılıksız hibe yanında, yetmemesi durumunda, 100 bin lira da faizsiz kredi imkanı sağlandığına dikkati çekerek, "Bunların hepsi bu ülkede alın teriyle çalışmak isteyen işçilerimize, emekçilerimize, genç girişimcilerimize sağladığımız destekler." diye konuştu.
"Gayret bizden tevfik Allah'tan"
Başbakan Davutoğlu, "Sizlerin yüzü gülüyorsa bizim de yüzümüz güler. Sizlerin evinde bahar güneşi doğarsa Çankaya'da da bahar güneşi doğar. Ama sizlerin aile huzurunuzda herhangi bir sıkıntı olursa, eve acaba nasıl rızkımı götürürüm diye bir çaba, bir gayret, bir kaygı olursa işte o zaman da bizim yüreğimize kaygı düşer. Gayret bizden tevfik Allah'tan, gayret sizden helal rızık Allah'tan, hizmet de bizden Allah'ın izniyle." ifadesini kullandı.
Davutoğlu, 2002-2015 yılları arasında dünyanın küresel krizden geçmesine rağmen Türkiye ekonomisinin yüzde 4,7 oranında büyüdüğüne işaret etti. Davutoğlu, Türkiye'nin 2008'den bu yana büyümeye devam ettiğini vurgulayarak, Türkiye'nin, 2015 yılında iki seçim yapılmasına rağmen yüzde 4 büyümeyle Çin ve Hindistan'dan sonra en hızlı büyüyen ülkeler arasına girdiğine dikkati çekti.
"Önemli olan bu ülkenin birliğini, beraberliğini, dirliğini teminat altına almak"
Son günlerde bütün ekonomik verilerin son derece olumlu bir seyir takip ettiğini belirten Davutoğlu, "Daha çok parlak günlerde bir araya geleceğiz, daha çok güzel günleri inşallah birlikte yaşayacağız. Önemli olan bu ülkenin birliğini, beraberliğini, dirliğini teminat altına almak. Bu çerçevede asli görevimiz emekçilerimizin, işçilerimizin, esnafımızın, çiftçilerimizin, 78 milyon vatandaşımızın aynı güvenlik ve özgürlük ortamını hissetmesi, yaşaması ve geleceğe güvenle bakmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Davutoğlu, Türk-İş'in Çanakkale'de, Hak-İş'in Sakarya'da, DİSK, KESK ve bazı paydaşların Bakırköy'de, Memur-Sen'in ise Kahramanmaraş'ta 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Bir kez daha bu anlayış dolayısıyla bu sene gerçekleştirilen bir çaba ile hep beraber konuştuğumuz bir çözüm çerçevesinde, gösterilen mekanlarda, mutabık kalınan alanlarda 1 Mayıs'ın kutlanması dolayısıyla bütün sendikalarımıza, bütün konfederasyonlarımıza teşekkürü bir borç biliyorum. Bu güzel bir gelenek oldu, inşallah her yıl bu gelenek sürer ve 1 Mayıs, bir gerilim günü, bir çatışma günü, herkesin kaygı duyduğu, sokağa bazen çıkmaktan çekindiği bir gün olmaktan çıkar ve 1 Mayıs bütün meydanlarda, barış, huzur içinde emekçilerin bir araya geldiği, emek ve dayanışma bilincinin yaygınlaştığı bir gün haline gelir.
Sizlere müteşekkiriz, ailelerinize, eşlerinize, çocuklarınıza müteşekkiriz. Hep beraber güçlü bir ülkenin vatandaşları olabilmek için geleceğe omuz omuza, birlikte yürümek durumundayız. İnşallah bu güzel gelenek her yıl devam eder ve 1 Mayıs'ta konfederasyonlarımız tam bir barış ve huzur içinde kutlamaları yaparlar, bizler de nice 1 Mayıs'larda hep beraber bir araya geliriz."
Çankaya Köşkü'nden Türkiye'nin her yerindeki emekçilere selamlarını ileten Davutoğlu, "Allah birliğimizi, beraberliğimizi daim eylesin, helal rızık dışında hiçbir gaye peşinde koşmayı bize nasip etmesin." diyerek sözlerini tamamladı.
Kahvaltıya, Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ile 100'ün üzerinde işçi katıldı.