Başbakan olarak gereğini yaptım
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Başbakan olarak kabinede bir değişiklik gerektiğini hissediyorsanız bunu yerine getiriyorsunuz. Arkadaşlarıma karşı olumsuz bir davranış olarak algılanmasın. Onlar bütün gayretini gösterdi" dedi.
İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 24 TV'de Yiğit Bulut'un Sansürsüz Özel programında soruları yanıtladı.
Özellikle kabine revizyonunu değerlendiren Erdoğan şöyle konuştu:
"Başbakan olarak kabinede bir değişiklik gerektiğini hissediyorsanız bunu yerine getiriyorsunuz. Arkadaşlarıma karşı olumsuz bir davranış olarak algılanmasın. Onlar bütün gayretini gösterdi. Kabinede en uzun performansını sergileyen arkadaşım vardı. Bazılarında değişiklik gerektiği için bu adımı attık. Milli Eğitim'de yeni bir süreçteyiz. 4+4+4, öğretmenlerin beklentileri, Nabi Bey'in bu konudaki hassasiyetlerini biliyoruz. Bu yüzden kendisini bu göreve getirdik. Eş durumunda öğretmenlerde beklentiler var. Bunu süratle aşmamız gerekiyor. Nabi Bey'in hassasiyetleri var. Bu adımları atalım dedik. Sadece deniz, kum, güneş olarak bu işi tanımladılar. Biz bu işi böyle değerlendirmeyelim Biz bunu kültürle birleştirelim. Kültürel varlıkları restore etme imkanı bulacağımızı söyledik. Biz bunu eğitimle, sağlıkla, birleştirdik. Şu anda İstanbul'da otel yetiştiremiyorz. Antalya'da 1,5 mevsim turizt görebiliyordunuz. Şimdi 1,5 mevsim görülüyor. Bu Doğu, Güneydoğu'ya yönelecek, ama terör belası bölgede sıçrama yapmamıza izin vermiyor. İçişleri Bakanımız elinden gelen gayreti gösterdi, gösteriyor. Ama bizim makamların kalıcı değil, geçici olduğuna inandığımızı gösteren bir parti olmalıyız. Dayanışma içinde yolumuza devam edeceğiz."
"Daha farklı bir performans ortaya koymamız lazım. Bazı değişimler yapmamız lazım" diyen Başbakan Erdoğan, bürokrasinin önlerinde engel oluşturduğunu kaydederken, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Marmaray'da 3 yıl geciktik. Ama çok basit bir yerde bürokrasi önünüzü tıkıyor. Kanun Hükminde Karaname ile biz bir adım attık, tabiat varlıkları ile kültürü ayırdık. Tarih ve kültür varlıkları bir arada olunca hızlı gidemiyorsunuz. Bazıları karşı çıkıyor. Diyorsunuz ki, 'Burada bir Taksim kışlası vardı. Bununla Taksim'i zenginleştireceğiz'. Karşı çıkıyorlar. Bunun Aslı 150-160 yıl önce böyle yapılmış. İstiklal Caddesi Barok mimarisinden geçilmiyor. Taksim'i kaldıracak mıyız? Belediye Başkanı olduğum zaman Vitali Hakko'ya dedim ki 'İstiklal Caddesi'ni koruyalım' Vakko binasına bir giydirme yaptılar. İstiklal Caddesi'nde aslına tam ters bir yapı oldu. Biz aslına uygun yapı olsun diyoruz. Bize 'hayır öyle olmaz, böyle olmalı' diyorlar. Trafiği tamamen yerin altına alıyoruz. Kullanım noktasında belli bir kısmı rezidans olabilir, müze olabilir. Avrupa'da meydanlar vardır. Bizim öyle bir meydanımız yok. Aynı şey diğer bazı bakanlıklarda var. Biz yatırımda frene basmadık. Ben Başbakan olarak asla frene basılmasına taraftar değilim. Bu bizi durdurur. Bizim kazanmaya, daima kazanmaya ihtiyacımız var. Kazandıkça vatandaşa dağıtacağız.
Şimdi Kürt, Türk, Laz, Çerkez sorunu…Bunları çoğaltabilirsiniz. Bu bizim ayrımcılığa götürür. Burada ayrım yapmam mümkün değil. Kimse yaratılırken ne olduğunu bilmiyor ki. Hepsini biz yaratandan ötürü seviyoruz. Onlara hizmette bizim görevimiz. Bu artık sadece terör sorunu.
Biz bölgesel milliyetçiliğe hayır dedik. Batı neyi gördüyse doğu da onu görecek.