Başbakana göre her şey illegal
Kılıçdaroğlu parti grubunda yaptığı konuşmada olaylı bayrama ilişkin Başbakan, Bahçeli ve soruşturma açan savcıya sert çıktı.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Ankara'da dün düzenlenen 29 Ekim yürüyüşü ile ilgili soruşturma başlatmasına ilişkin, "O Cumhuriyet Savcısı önce açsın, Cumhuriyet savcısı nedir, önce onu bir okusun bakalım. Sen Cumhuriyetin savcısı mısın yoksa Recep Tayyip Erdoğan'ın savcısı mısın?" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısına ziyaretçilerin, "Türkiye seninle gurur duyuyor", "Kemal Başbakan" sloganlarıyla girdi.
Partisinin TBMM Grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı dün yapılan 29 Ekim yürüyüşüne yönelik Başbakan'ın sözlerine yanıt verirken isim vermeden MHP liderine de yüklendi.
Her bayramın anlamı olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Bayramlar bizim ortak paydamızdır. Her milli bayramın arkasında göz yaşı vardır, şehitlerimizin kanı vardır, gazilerimiz vardır. O bayramlar kolay kazanılmadı" dedi. CHP Genel Başkanı, şöyle devam etti:
"Daha Cumhuriyetin başında etnik kimlik ayrımı, inanç ayırımı hiçbirisi yok, mezhep ayrımı hiçbirisi yok. 1919 ruhu budur. Bu topraklarda yaşayanlar öz kardeştirler. Şimdi ayırmaya çalışıyor Recep Tayyip Erdoğan.
Adalet mülkün temelidir derken adalet devletin temelidir anlamındadır bu. Recep Tayyip Erdoğan adalet mülkün temeli derken kendi mülkünün temeli olarak algılıyor. Bağımsız bir ülkede özgürce yaşamak birilerinin bize lütfettiği bir şey değildir. 7 düvele karşı mücadele etik. Onun için milli bayram diyoruz. Çalıştık, çabaladık, göz yaşı döktük."
Kendisine her şey legal
Başbakan'ın 29 Ekim yürüyüşüne yönelik sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
"Biz 29 Ekim'de Cumhuriyet Bayramını kutlayacağız, önce yasak getirdiler, yasak getirirseniz elime bir Türk bayrağı alacağım yasağın olduğu meydana gideceğim dedim. Ve oraya gittim. Efendim orada olanlar illegal örgütlerdenmiş, kafaya bakın, kafa yapısına bakın. 80 yaşında kadın, 8-9 yaşında çocuklar, gençler, kadınlar, yaşlılar, engelliler ellerinde Türk bayrakları başka bir şey yok. Bayramlarını kutluyorlar. Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyorlar, kafaya bakın bunlar illegal örgüt mensuplarıymış, kendisine göre her şey legal, özgürlük isteyenler, cumhuriyet, demokrasi isteyenler illegal, kafaya bakın siz. Bu kafa bu ülkeyi yönetiyor."
İsim vermeden Bahçeli'ye yüklendi
İsim vermeden MHP liderinin açıklamalarına da gönderme yapan Kılıçdaroğlu, "Birileri de buna alternatif kutlama olmazmış. Bu kutlamanın alternatifi yok zaten, sen hala öğrenemedin mi?" diye konuştu.
"Öyle bir hale geldi ki Başbakan vatandaşın arasına çıkamaz, vatandaşa merhaba diyemez vatandaşın elini sıkamaz, kahvede oturup çay içemez çünkü bu vatandaş bu Başbakanı artık istemiyor" diyen CHP Gênel Başkanı, Başbakan'ın 29 Ekim yürüyüşüne ilişkin eleştirilerine özetle şu yanıtı verdi:
"Efendim ben oraya gittim ya efendim diyor 'Kemal Kılıçdaroğlu 1. Meclis'in bahçesine cebren ve hileyle girmiştir'. Kafaya bakın, anlayışa bakın. Yahu Meclis'in bahçesine gitmek ne zaman cebir ve şiddete girer. Senin giremediğin yere ben gidiyorum. Efendim diyor, 'barikatların aşılmasına karşıydım' diyor. Polis görev yapmamıştır diyor. Onun anladığı ne biliyor musunuz? Polis görev yapacak, yüzlerce insan yaralanacak, onlarca insan hayatını kaybedecek, böylece terörden beslenen başbakan sözde görevini yerine getirmiş olacak. İnsanın hayatını hiçe sayan bir başbakan olabilir mi? İstedikleri kadar gelsinler, coplarıyla gelsinler, panzerleriyle gelsinler, tanklarıyla toplarıyla gelsinler, askerleriyle gelsinler. Zalimin zulmüne ortak olmayacağız. CHP demek mazlumun yanında duran parti demek. Bakınız onbinlerce yurttaş vardı orada, yüzbinlerce yurttaş vardı. Bütün o yurttaşların tek ortak paydası Cumhuriyet Bayramını kutlamaktı. Taşkınlık yapmadılar, cam kırmadılar, çerçeve indirmediler. Sadece polislere yolumuzu açın dediler. Bayram kutlamak ne zamandan beri yasaklanıyor. Bayram kutlamak için birisinden izin almaya gerek yok, zaten bayramı kutlamak için yasa var bu ülkede, hayır diyorlar, bayramı kutlamayacaksınız. Orası yasakmış. Oranın anlamını bilmiyorsun sen beyefendi. Oranın anlamını bilsen o yasağını ne anlama geldiğini kavrayacaksın, orası TBMM'nin bulunduğu alandır, cumhuriyetin ilan edildiği alandır. O alanda çocuklar vardı, yaşlılar, gençler vardı. Göğsümü kabartan çok sayıda kadın vardı. Sağduyu vardı. Bütün baskıya rağmen bir şey yapmadılar. Engellediler. Halkın buluşmasını engellediler. Barikatları aşamayacağımızı düşündüler. Sen hala CHP'yi anlayamamışsın, bu CHP 7 düvele savaş açmış bir partidir.
Senin barikatların vız gelir
Diyor ki 'polis görevini yapmadı'. Polis görevini yaptı. Oradaki polisler bizim çocuklarımızdır. Gençler slogan atıyorlardı. Mustafa Kemal'in askerliyiz diye, polislerde oradan diyordu biz de Mustafa Kemal'in askerleyiz diyordu. O polisler senin baskına rağmen vicdanlarını dinlediler. Barikatları yırtıp attık. Senin barikatların vız gelir, sen gelseydin oraya gelseydin bakalım, dursaydın barikatların önünde. Herkesin elinde bir Türk bayrağı var, bayrağına, cumhuriyetine sahip çıkıyor. Sen niye yasak getiriyorsun. Hangi akıl ve mantıkla yasak getiriyorsun.
Tayyip Esad Erdoğan
Yeni bir unvan bulmamız lazım. Tayyip Esad Erdoğan. Senin ne farkın var. Hala diyor, insanlar ölmedi ya, polis görevini yapmadı diyor, birkaç kişinin ölmesi lazım ki polis görevini yapsın. O polis halkın polisidir senin baba…afedersiniz babanın polisi diyeceğim ama demedim.
O polis senin babanın polisi değil
O polis halkın polisi, senin özel koruman değil. Tayyip Erdoğan güneş gözlüğünü de polise taşıtır. Ağır geliyor beyefendiye güneş gözlüğü taşımak, polise taşıtıyor. Polisin görevi o mu, senin güneş gözlüğünü mü taşıyacak? O polisler bizim çocuklarımızdır, onların sorunlarına da sahip çıkacağız. Ne yaparsa yapsın polis ile halkı karşı karşıya getirmeyeceğiz. O polis Türkiye Cumhuriyetinin polisidir. Senin babanın polisi değildir.
Halk meydanlara çıktı, Erdoğan stada kaçtı
Sen bizi teslim alamazsın senin gücün yetmez. 7 düvel teslim alamadı zaten. Hiçbir CHP'li hiçbir yurtsever hangi partiden olursa olsun ister AKP'den ister MHP'den ister başka partilerden olsun hiçbir yurtsever bağımsızlığını ve özgürlüğünü copa ve bombaya feda edemez. Ne diyordu ileri demokrasi, gerçeği ne ileri polis devleti. Halkın üzerinde baskı kuruyorlar. Bunlar bir şey daha söylüyorlar. Bu bayramlar demir perde ülkelerindeki gibi kutlanıyor statlarda, böyle bayram mı olur diyorlardı. Halkta bayramını kutlamaya başladı. Meydanlarda kutlayacak. Sayın Başbakan meydanların kentler için önemini biliyor mu? Bilemez, çünkü meydan onun için gökdelenlerin dikileceği yerdir. Halk ben meydanda kutlayacağım dedi. Halk meydanlara çıktı, Recep Tayyip Erdoğan stada kaçtı. Erdoğan stada kaçtı. Meydanlara halk çıktı beyefendi stada kaçtı. Şu Allahın işine bak."
Erdoğan'ın savcısı mısın?
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Ankara'da dün düzenlenen 29 Ekim yürüyüşü ile ilgili soruşturma başlatmasına ilişkin CHP Genel Başkanı, "Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açmış. Cumhuriyet Bayramı kutlaması dolayısıyla. O Cumhuriyet savcısı önce açsın, Cumhuriyet savcısı nedir önce onu bir okusun bakalım. Sen Cumhuriyetin savcısı mısın yoksa Recep Tayyip Erdoğan'ın savcısı mısın? AKP rejimi korkakların rejimidir. Korkak olanlar halktan korkarlar, halkın bir araya gelmesinden çekinirler" dedi.