Başörtüsünde provokasyon uyarısı yaptı
Grup toplantısında konuşan Erdoğan, "Ben tüm başörtülü kardeşlerime sesleniyorum. Süreci provoke etmeye çalışanlar olabilir lütfen bunları sizler uyarın” dedi.
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kamuda serbest bırakılan başörtüsü düzenlemesine ilişkin olarak provakasyon uyarısı yaparak, “Ben tüm başörtülü kardeşlerime sesleniyorum. Süreci provoke etmeye çalışanlar olabilir lütfen bunları sizler uyarın” dedi.
Yeni yasama yılının ilk Grup toplantısını yapan Başbakan Erdoğan, demokratikleşme paketi başta olmak üzere gündem ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Muhalefetin en büyük sorununun 'vesayet sorunu' olduğunu anlatan Erdoğan, “Demokrasimiz vesayetten kurtulurken, muhalefet kendisini bağımlı hale getiren, üzerinde adeta gölge gibi duran vesayetten kurtulamamış, vesayet zincirlerini koparıp atamamıştır.”dedi. Seçimler öncesinde başta TBMM olmak üzere her ortamda, gerilim siyasetine başvuracak muhalefet karşısında her zaman olduğu gibi sağduyulu ve sorumlu davranacaklarını kaydeden Başbakan, gerilim siyaseti tuzağına düşmeyeceklerini söyledi. Başbakan Erdoğan, “Özellikle muhalefete, muhalefetin kendi dil ve üslubuyla cevap vermeyecek o seviyeye düşmeyeceğiz. 2014 Mart seçimlerine kadar kutuplaştırmayı artırmak, buradan nemalanmak isteyen muhalefete bu kozu vermeyeceğiz. AK Parti 76 milyonun tamamını muhatap olan, aynı gönül birliği ile konuşan, Türkiye'yi bir bütün olarak kucaklayan bir partidir” dedi.
Attıkları her adımı ve yaptıkları her reformu cumhuriyete karşı gibi göstermeye çalışan cahiller ve istismarcılar bulunduğunu kaydeden Başbakan, Türkiye’de yer isimlerinin değiştirilmesi 1949 tarihli yasaya dayandığını, 27 Mayıs 1960 darbesinden hemen sonra dört ay içinde Türkiye’de on bin civarında,1960-65’e kadar 16 binden fazla,12 Eylül 1980’in ardından binlerce yer adının değiştirildiğini söyledi. Erdoğan, “Örneğin Tillo ismi, Siirt Tillo. Bundan sadece 23 yıl önce 1990 yılında Aydınlar olarak değiştirilmiştir. Eniştesi olduğum için orayı örnek vereyim dedim. Allah aşkına bunun cumhuriyetle nasıl bir alakası olabilir?” dedi.
Başörtüsü düzenlemesini cumhuriyetle ilişkilendirilmesini eleştiren Başbakan, “Her sabah okutulan and, 1933 yılında başlayan bugüne kadar da defalarca değiştirilen, kaldırıldığı halde 12 Mart’ta 12 Eylül’de yeniden diriltilen bir uygulamadır. Başörtüsü yasağını cumhuriyetle ilişkilendirmek nasıl bir cahilliktir? Bu cumhuriyet 27 Mayıs’ta 12 Eylül’de kurulan bir cumhuriyet değildir. Bu cumhuriyet 23 Nisan 1920’de temeli atılan, 29 Ekim 1923’te kurulan bir cumhuriyettir. “ diye konuştu.
“Türkiye'yi normalleştiriyoruz”
Atıkları adımlarla cumhur ile cumhuriyeti yeniden kucaklaştırdıklarını söyleyen Erdoğan, “Bizim yaptığımız Türkiye’yi normalleştirmektir. Derin yaraları tedavi etmektir. Bizim için tarih birileri gibi 27 Mayıs 1960’da 12 Eylül 1980’de başlamadı. Biz bin yıllar boyunca tek bir millet olarak bugünlere ulaştık” diye konuştu.
“Başı açık olan bu cumhuriyetin ne kadar sahibiyse başı örtülü olan da bu cumhuriyetin o kadar sahibidir” diye konuşan Erdoğan, şunları söyledi: “Bu ülkede farklı olanlar uzaydan gelmediler. Ana dili Kürtçe Arapça Lazca Arapça olanlar sonradan girmediler. Namaz kılanlar başını örtenler, bir yere gelince ‘selamın aleyküm’ diyenler bu ülkeye başka bir yerden gelmediler. Birileri çıkıyor, 'gitsinler Arabistan’da okusunlar' diyor. 'Çölde yaşasınlar' diyor. Ya seveceksin ya terk edeceksin diyor. Yahu siz kimi kimin toprağından kovuyorsunuz? Burası bizim toprağımız. Vatanımız. Hiçbir yere gitmiyoruz, gitmeyeceğiz. Biz burada yaşıyoruz, burada da öleceğiz.”
Başörtü uyarısı
Başbakan, Grup toplantısında Resmi Gazete'de yayımlanarak uygulamaya giren kamuda başörtüsü serbestisine ilişkin değerlendirmelerde de bulunarak, “Ben tüm başörtülü kardeşlerime sesleniyorum. Süreci provoke etmeye çalışanlar olabilir lütfen bunları sizler uyarın. Bu oyuna asla gelinmesin. Onun için valilerimizle gerekli görüşmeler yapılıyor. Bir karanlık dönem sona eriyor” dedi. 76 milyonun devlet nazarında bir ve beraber olması için tarihi bir adım attıklarını söyleyen Başbakan, “Elbette gurbette geçen yılların vatan sıla aile hasretinin telafisi mümkün olmayacak. İkna odalarında onurlarına dokunulan kızlarımızın yaraları elbette kapanmayacak. Mahkemelerde hapishanelerde tüketilen hayatlar elbette geri verilemeyecek, gözlerindeki damlalarla başlarındaki örtüyü çıkartmak zorunda kalan kız çocuklarının kırılan eğitim şevkleri elbette tamir edilemeyecek. Ancak inanıyorum ki bugün başlayan normalleşme, bugün başlayan yeni özgür süreç hepimiz için milletimiz için bir teselli, bir güvence olacak. Bizlere 76 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının her birine bugünleri gösteren Rabbime hamdolsun” diye konuştu.