Bedeni hasar konusu çözülsün sorun kalmaz

Groupama Sigorta Genel Müdürü Ramazan Ülger, 2012'nin bilanço sonuçlarını olumsuz etkileyen trafik dosyalarındaki bedeni hasar konusunun 2013'te netleşmesini beklediğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Yakup SAYAR

 

İSTANBUL - Groupama Sigorta Genel Müdürü Ramazan Ülger, bir iki küçük düzenlemeyle sektörün kârsızlık sorununun ortadan kalkacağını belirterek, "2013 yılı iyi olacak. Tabiiki 2012'nin bilanço sonuçlarını olumsuz etkileyen trafik dosyalarındaki bedeni hasar konusu 2013'te netleşir ve bu sorun çözüme kavuşursa" diye konuştu.
Fransız sigortacı Groupama, Türkiye'de önemli satın almalar yapan yabancı şirketler biri durumunda. 1991 yılında Güneş Sigorta hisselerini satın alan, ardından 2006 yılında Ziraat Bankası'ndan Başak Emeklilik ve Başak Sigorta'yı, 2008'de de Güven Hayat ve Güven Sigorta'yı satın alarak Türkiye'deki konumunu güçlendiren şirkette 2012 yılının son aylarında önemli bir değişim yaşanmış ve genel müdürlüğe sigortacılık sektöründe yıllardır çalışan deneyimli bir isim olan Ramazan Ülger getirilmişti.
 
DÜNYA Gazetesi olarak Ramazan Ülger'le Groupama'nın yeni dönem plan ve hedeflerinin yanı sıra sektöre yönelik beklentilerini konuştuk. Groupama Sigorta olarak 2012'nin iyi geçtiğini belirterek sohbete başlayan Ramazan Ülger, "En azından yılın başındaki beklentilerimizden iyi geçti. Tabii tüm sektörün yaşadığı sorunları biz de yaşadık.
Trafik sigortalarındaki bedeni hasarlarda beklenenin üzerinde maliyet artışları diğer şirketler gibi bizi de olumsuz etkiledi ve yılı zararla kapattık. Zararımızın nedeni tamamen trafik dosyalarındaki bedeni hasar dosya maliyetlerinin artışından kaynaklanıyor" diye konuştu.
 
Zararımız yönetilemez değil
 
"Aslında sektör geneline bakınca iyi durumda olduğumuzu söyleyebilirim" diyen Ülger sözlerini şöyle sürdürdü: "Yılı yaklaşık 26 milyon lira zararla kapattık. Bu bizim için yönetilemez bir zarar değil. Çünkü ciromuza göre zararın geldiği noktayı biliyoruz. Bunun dışında bizim için 2012 iyi geçti. Çünkü genel giderlerimizdeki düşüş devam
etti. Hasar-prim dengemizdeki iyileşme sürdü. Teknik sonuçlarımız bir önceki yıla göre çok daha iyi durumda. Bu anlamda 2012, zarar etsek de genel olarak bizim için iyi bir yıldı."
 
2013 yılına yönelik hedef ve beklentilerini sorduğumuz Ramazan Ülger, 2013'ün iyi olacağını belirterek şunları söyledi:
"Hatta geçen yıldan daha iyi geçecek diye bekliyoruz. Tabii 2012'nin bilanço sonuçlarını olumsuz etkileyen trafik dosyalarındaki bedeni hasar konusunun 2013'te netleşeceğini ve bu sorunun çözüme kavuşacağını bekliyoruz. Çünkü mevcut durumdan taraflardan hiçbiri mutlu değil. Sigortalı mutlu değil çünkü primleri artıyor; sigorta şirketleri mutlu değil çünkü maliyetleri artıyor. Prim artışıyla bu sorunun çözüleceğine inanmıyoruz. Sigortacıların hasarı yükseliyor ama bunu prim artırarak çözme anlayışı da kısır döngüden ibaret. Bunun doğru olmadığını düşünüyoruz. Şirket olarak ise 2013 yılında prim üretimini yüzde 16-17 büyütmeyi hedefliyoruz. Sektörün de buralarda olacağını öngörüyoruz. Yani sektörle paralel gideceğimizi düşünüyoruz. Kesinlikle kâr etmediğimiz branşlarda büyümek istemiyoruz. Nitekim ilk 2 ayda elde ettiğimiz sonuçlar da 2013'ün kâr edeceğimiz bir yıl olacağını gösteriyor."
 
Çözüm için yasalaltyapı şart
 
[PAGE]
 
Çözüm için yasalaltyapı şart
 
Sektördeki karsızlık sorunun çözümünü sorduğumuz Ramazan Ülger, "Çözüm, bedeni hasarları ödeme sisteminin yasal bir altyapıya kavuşturulmasından geçiyor. Yani ödemenin kurallarının çok net olması lazım. Bu yasal bir düzenlemeyle çözülür. Bu sorunun çözülmesi zararları engelleyecektir" diye konuştu.
 
Yönetilemeyen bedeni hasar sorunu
 
Söz konusu durumdaki karşılıkları bugünkü mevzuat uyarınca geçmiş yıl ödeme ortalamalarına göre ayırdıklarını belirten Ülger, "Ama her yıl bu ortalama tutmuyor, yükseliyor. Yoksa sektörde geçen yıl bunun dışında köklü bir sorun olduğunu düşünmüyorum" dedi.
 
Acente hedefli bir şirketiz
 
Acente hedefli bir şirket olduklarına değinen Ülger, banka satış kanalına yönelik ihalelere girdiklerini fakat çok yüksek paralar ödemedikleri bu nedenle de halen çoklu acente şeklinde çalıştıkları banka kanalları olduğunu söyledi. "Ağırlıklı olarak sahada acentelerle çalışıyoruz" diyen Ülger şunları söyledi:
"Banka ortaklığı olmayan, bağımsız sermayedarla yürüyen ve rekabete açık bir şirket olduğumuzdan önceliğimiz acente kanalı. Aktif durumda 2 bin civarında acentemiz var ve bu tarafta büyümeye devam edeceğiz."
 
Oto sigortalarında büyümek istemiyoruz
 
Şirket olarak 2012’de nasıl bir portföy stratejisi izlediklerini sorduğumuz Ramazan Ülger, “Portföy değişimi yapıyoruz ve bunu 2011 yılında, hatta 2010’un ortalarından itibaren başlamıştık. Devam eden bir sürecimiz var. Prensip olarak oto sigortalarının toplamında büyümek istemiyoruz. Trafikte kesinlikle pazar payımızın üstüne çıkmak istemiyoruz. Hedefimiz net: Şirketin toplam pazar payı neyse trafikteki pazar payını da aynı oranda tutacağız” diye konuştu. 
 
Tarımda en iyi olmaya devam edeceğiz
 
[PAGE]
 
Tarımda en iyi olmaya devam edeceğiz
 
Tarım sigortalarına yönelik çalışmalarına değinen Ramazan Ülger, Bu branşta etkili bir oyuncu olduklarını hatırlatarak şunları söyledi:
“Groupama’nın satın aldığı Başak ve Güven Sigorta da tarım kökenli şirketlerdi. Tarımda sektörün en iyi ve en büyük oyuncularından biri olmaya devam edeceğiz. Yaklaşık yüzde 30 civarında pazar payımız var. Bu payı korumaya devam edeceğiz. Toplam portföyümüzün yüzde 12’si tarımda. Tarımda bilinçlenme çok fazla. İstatistiklere bakın; poliçe sayısı ve sigortalı sayısı her geçen gün artıyor. Çiftçi sayısı artmadığına göre bilinçlenmenin yani sigortalanan insan sayısının arttığını söyleyebiliriz. TARSİM, sigorta pazarının üzerinde büyüyor.”
 
Groupama’ya yakışır bir yönetim istiyorlar
 
Genel müdür olarak atandığınızda Fransızların istediği ilk şey ne oldu? diye sorduğumuz Ramazan Ülger şunları söyledi: “ Kimse benim şapkadan tavşan çıkarmamı beklemiyor. Benden beklentileri net. Groupama, tüm dünyada çok önemli bir marka ve etik bir isim. Şirketi düzgün, etik ve adına yakışır şekilde yönetmemi istediler. Acenteleriyle ilişkileri sıkı olan, çalışanların sevdiği bir şirket olsun istiyorlar. Yoksa benden “Şirketi yüzde 100 büyüt, sektörde birinci ol” gibi bir beklentileri yok. Onlar da tabii ki her sermayedar gibi k‚r eden, marka etiğine yakışan şekilde yönetilen bir şirket istiyorlar.”
 
Sektör ortak karar almaya başladı
 
Bugüne kadar yaşanan sorunların tüm şirketlerin toparlanmasını sağlayacağını öngören Ramazan Ülger, “Aynı hataları ve sorunları yaşamamak için tedbirler alınıyor. Fiyat artışı ve risk kabul kriterlerinin değiştiğini görüyoruz.
2013 ve devam eden yıllarda şirketlerin sektörün yararına olacak birçok konuda ortak karar almaya başlayacağını düşünüyorum. Daha sık bir araya geleceğiz. Türkiye Sigorta Birliği’nde (TSB) bu yönde adımlar atılıyor. TSB daha etkili olacak. Bunu yapmak zorundayız. Çünkü hepimizin bilanço sorunlarımız, hayatta kalma sorunumuz var. Ortak aklı bulmamız gerektiği için daha çok bir araya geleceğiz. Kamu otoritesiyle görüşmelere de devam edeceğiz” dedi.
 
“BES’i yaptırmayanı dövüyorlar” diyorum
 
Bireysel emeklilikteki durumlarına da değinen Ramazan Ülger, BES’te son dönemde yapılan değişikliklerle çok ciddi hareket olduğunu hatırlatarak, “Sigorta talep edilen değil, gidip satılan bir ürün. BES ise talep edilen bir ürün haline geldi.
 
BES iyi bir sistem ve son düzenlemelerle çok daha cazip hale geldi. Tasarruf alışkanlığını değiştirecek bir sistem. Hatta bir yatırım aracı. Ben dost ortamlarında “Yaptırmayanı dövüyorlar” diyorum. Çok şeffaf bir sistem, çok doğru atılmış ve kurgulanmış bir yapısı var. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir getiri yok. BES de bizim için önemli. Ama biz yönetim olarak sorun neredeyse oraya yöneldik. BES tarafında sorunumuz yok. Mali sorunumuz yok, bilanço sorunumuz yok. BES’te çok agresif büyümek istemiyoruz. Dengeli büyüyoruz” dedi.
 
Tarifeyle konuşma dönemi bitti
 
Bireysel sigortalarda tarifeyle konuşma döneminin bittiğini söyleyen Ramazan Ülger, “Trafiktir, kaskodur, konuttur; bütün şirketler gibi benim acentem de ekranında ne fiyat görüyorsa o fiyata satıyor. Hiç kimse bizi bireysel ürünler için arayıp “Şu şirket şu fiyatı veriyor, siz de düşürün” diyemez. Kişiye özel fiyat uygulaması bitti. Ticari sigortalarda fiyat rekabeti var ama son hasarlardan sonra belli tarifelerin altına kimse düşmüyor. Hatta aksine fiyatlar artmaya başladı” dedi.