Bilal Erdoğan ifade verdi
Bilal Erdoğan'ın avukatı Özel, Erdoğan'ın 5 Şubat'ta, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ifade verdiğini açıkladı
İSTANBUL - Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın 5 Şubat'ta ifade verdiği ortaya çıktı. Erdoğan'ın 5 Şubat'ta, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda verdiği ifadenin detaylarını avukatı Ahmet Özel yazılı bir açıklama ile paylaştı.
Bilal Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel, müvekkilinin, soruşturma dosyası kapsamındaki iddiaları ayrıntılı olarak cevaplandırdığını belirterek, "Müvekkilimi karalamak ve şüphe altında bırakmak suretiyle kamuoyu algısı oluşturularak siyasi bir sonuç elde edilmek istenmiş, bu amaç doğrultusunda da hukukun en temel ilkeleri çiğnenmiştir. Müvekkilim Bilal Erdoğan'ın masumiyetinin en kısa zamanda ortaya çıkması için hukuk mücadelemizi de kararlılıkla sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Özel, yaptığı yazılı açıklamada, müvekkili Bilal Erdoğan'ın 5 Şubat'ta, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesi ile görevli ve yetkili bölümüne giderek, devam eden bir soruşturmayla ilgili ifadesini verdiğini hatırlattı.
"Cumhuriyet Savcıları tarafından Bilal Erdoğan'a soruşturma dosyası kapsamındaki iddialar sorulmuş ve müvekkilim de tüm iddiaları ayrıntılı olarak cevaplandırmıştır" bilgisini veren Özel, soruşturmanın gizliliği ilkesine sadık kalınarak, medyada yer alan mesnetsiz tüm iddia ve iftiralara bugüne kadar cevap verilmediğini, özellikle müvekkilinin, soruşturma sürecinde şehir dışında ya da yurt dışında bulunduğuna dair iftira ve yalanların, kendileri tarafından cevap verilecek kadar dahi ciddiye alınmadığını belirtti.
Avukat Ahmet Özel, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Suçlamalar soyut iddialardan ibaret
'Müvekkilim Bilal Erdoğan'a, soruşturma dosyası kapsamında isnat edilen suçlamalar ise tamamen soyut iddia ve yorumlardan ibarettir. Müvekkilimin sıradan telefon görüşmeleri kaydedilmiş, elde edilen tapeler tamamen keyfi şekilde değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır. Aynı şekilde Bilal Erdoğan'ın belli zamanlarda fotoğrafları çekilerek, bu fotoğraflar bir suç isnadı gayesiyle son derece keyfi bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Müvekkilimin hiçbir şekilde haberinin olmadığı, 3. şahısların yaptıkları telefon konuşmaları da aynı şekilde müvekkilim üzerinde bir suç şüphesi oluşturmak için kullanılmıştır.
Şurası son derece açıktır ki, Bilal Erdoğan, kamuoyu tarafından bilinen kimliği nedeniyle siyasete yönelik bir yıpratma operasyonunda algı oluşturmak için mesnetsiz şekilde suçlamalara muhatap kalmıştır. Müvekkilimi karalamak ve şüphe altında bırakmak suretiyle kamuoyu algısı oluşturularak siyasi bir sonuç elde edilmek istenmiş, bu amaç doğrultusunda da hukukun en temel ilkeleri çiğnenmiştir. Ses kayıtları ve görüntüler, hukuka tamamen aykırı şekilde medyaya sızdırılmış, soruşturmanın gizliliği ihlal edilmiş, operasyonun başladığı andan itibaren müvekkilim üzerinden kara bir propaganda yürütülmüş ve daha ilk andan itibaren kimi medyada müvekkilimin suçlu olduğu hükmü verilerek adeta infaz aşamasına geçilmiştir. Ortada somut hiçbir delil yokken, somut hiçbir suç isnadı yokken, illegal şekilde yayınlanan tapelerden yola çıkarak, Bilal Erdoğan'ın mahkum edilmeye, linç edilmeye çalışılması, hukuka, insani değerlere, en temel insan hak ve özgürlüklerine yapılmış açık bir saldırıdır'