Binek otomobillerin alımında ödenen Katma Değer Vergisi’nin indirimi
Erdal KOYUNCU
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Grup Müdür V.
Katma Değer Vergisi (KDV), mal ve hizmetlerin üretiminden tüketimine kadar her aşamada oluşan katma değer üzerinden alınan yayılı bir tüketim vergisidir. Ülkemizde 1984 yılından çıkartılan 3065 sayılı Kanun’la 80’li yıllardan bu yana uygulanmakta olan söz konusu verginin en büyük özelliği, bünyesinde barındırdığı indirim mekanizmasıdır. Bu yazıda önce KDV’deki indirim mekanizmasından kısaca bahsedilecek ardından binek otomobil kavramı ile binek otomobil sınıfındaki araçların alımında ödenen KDV’nin mükelleflerce indirim konusu yapılıp yapılamayacağı ele alınacaktır.
KDV indirimi
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 29’uncu maddesine göre; mal ve hizmetler üretim aşamasından nihai tüketiciye kadar olan bütün aşamalarda KDV’ye tabi tutulmakta ve her bir aşamada bir önceki aşamada alınan vergiler indirilmek suretiyle bakiye tutar hazineye intikal ettirilmektedir. Böylelikle sadece o aşamada oluşan katma değer üzerinden vergi alınmış olmaktadır.
Ancak indirim mekanizması dönemler itibariyle işlediği için bir vergilendirme döneminde indirilebilecek KDV tutarı, zaman zaman o dönemin hesaplanan KDV’sinden fazla olabilmekte; bu takdirde, indirim konusu yapılamayan aradaki fark vergi bir sonraki döneme devredilerek o dönemin indirilecek KDV tutarına eklenmektedir. Yine anılan kanunun 58’inci maddesi uyarınca; indirilebilir nitelikteki KDV’ler, gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde hiçbir surette gider olarak dikkate alınamaz.
Binek otomobil kavramı
Binek otomobil kavramının KDV Kanunu’nda bir tanımı bulunmamaktadır. Bir aracın binek otomobil olup olmadığına, Türk Gümrük Tarife Cetveli’nin 87.03 numaralı istatistik pozisyonunda yer alıp almadığına bakılarak karar verilmektedir. 87.03 tarife pozisyonunda yer alan eşyaların belirlenmesine ilişkin olarak ise, Gümrük İdaresi’nce yayımlanan genel tebliğlerde gerekli açıklamalar yapılmıştır.
Buna göre, 1+1, 1+3, 1+4 veya 1+7 koltuklu, şoför ve öndeki yolcunun arkasındaki kısımda emniyet kemerleri veya emniyet kemeri montajı için tertibat, koltuk ve emniyet ekipmanı montajı için sabit tertibat, aracın iç kısmının her tarafında, araçların yolcu bölümlerinde yer alan konfor özellikleri ve iç döşemeleri (örneğin, yer kaplamaları, havalandırma, iç aydınlatma, küllükler), iki yan panel boyunca arka camları bulunan (en arkada yük bölümünün sağ ve sol taraflarında cam bulunsun bulunmasın); şoför ve öndeki yolcuların bölümü ile insan veya eşya taşınması için kullanılan arka bölüm arasında sabit bir panel veya bariyer bulunmayan kapalı kasa motorlu taşıtlar, 87.03 pozisyonunda yer almakta olup KDV uygulamasında binek otomobiller bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Leasingli oto alımlarında KDV indirimi
KDV Kanunu’nun 30/b maddesine göre; faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobillerin alış belgelerinde gösterilen KDV hariç olmak üzere, binek otomobillerin alımında ödenen KDV’nin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
Bu çerçevede, gerçek usulde vergilendirilen taksi işletmecisi, sürücü kursu ve otomobil kiralama şirketi gibi işletmelerin faaliyetleri ile ilgili satın aldıkları binek otomobiller nedeniyle ödenen KDV indirim konusu yapılabilmektedir. Ancak binek otomobili işletmeciliği veya oto alım-satım faaliyetiyle ile uğraşan mükelleflerin işletme amacı dışında satın aldıkları binek otomobillerin alış belgelerinde gösterilen KDV’nin indirimi mümkün değildir. Örneğin; otomobil alım-satımı faaliyetiyle uğraşanların işletmelerine test sürüşü amacıyla satın aldıkları binek otomobillere ait KDV indirim konusu yapılamaz.
Finansal kiralama (leasing) yoluyla alınan binek otomobillerde ise; finansal kiralama sözleşmesi sonunda otomobilin mülkiyeti kiracıya geçmiyor yani sözleşme sonunda leasing şirketinde kalıyor ise, bu araçların alımında ödenen KDV’nin indirimi mümkün bulunmaktadır. Nitekim İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın konuyla ilgili verdiği 19.04.2013 tarih ve 39044742-KDV.30-602 sayılı Özelge’de; “…finansal kiralama işleminin süre bitiminde malın mülkiyetinin kiracıya geçmesi durumunda, binek otomobillerine ait yüklenilen KDV nin indirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Sözleşme sonunda malın kiraya verende kalması durumunda ise söz konusu işlem bir kiralama hizmeti olarak değerlendirileceğinden, kira tutarları üzerinden ödenen KDV indirim konusu yapılabilecektir.” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Öte yandan, KDV Kanunu’nda binek otomobiller dışındaki diğer araçların KDV’sinin indirimini sınırlayan herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Buradan hareketle, binek otomobilleri dışındaki diğer araçların alımında ödenen KDV, genel esaslar çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir. Fakat bu kapsamda yer alan Fiat Doblo, Ford Connect, Renault Kangoo, Peugeot Partner, Volkwagen Caddy gibi (4+1) araçlar, Gümrük İdaresi tarafından yapılan bir düzenlemeyle 21.7.2005 tarihinden itibaren binek otomobil sınıfına dahil edildiğinden; faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç, bu tarihten itibaren söz konusu araçların alımında ödenen KDV’nin de indirimi mümkün değildir.
Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olan mükelleflerce bu amaçla kullanılmak üzere, yukarıda sayılan modellerdeki binek otomobillerin alımında ödenen KDV ise her zaman indirim konusu yapılabilecektir. Keza İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 7 Kasım 2013 tarih ve 10248 sayılı Özelge’sinde bu durum aynen kabul edilmiştir. Söz konusu Özelge’de konuya ilişkin; “Fiat Doblo Combi, Renault Kangoo, Valkswagen Caddy model araçların 87.03 pozisyonunda yer alması halinde, alımında ödenen KDV’yi indirim konusu yapacakların faaliyetlerinin kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olması ve söz konusu araçların bu amaçla kullanılması gerekmektedir. Aksi halde işletmelere ait 87.03 posizyonundaki binek otomobillerin alış vesikalarında gösterilen KDV’nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.” denilmiştir.
Dolayısıyla, faaliyetleri kısmen veya tamamen araç kiralanması veya işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobillerin alımında ödenen KDV aracın sınıfına bakılmaksızın indirim konusu yapılabilecektir. Diğer mükelleflerce ise, Türk Gümrük Tarife Cetveli’nin 87.03 numaralı istatistik pozisyonunda yer alan binek otomobillerin, mülkiyetinin sözleşme sonunda alıcıya devredildiği finansal kiralamalara ilişkin KDV’ler ile bu araçların satın alımında ödenen KDV’ler indirim konusu yapılamayacaktır.İndirilemeyecek söz konusu KDV tutarları da, mükelleflerce Gelir/Kurumlar vergilerinin tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınabilecektir.
(*) Bu yazıda yer alan yorumlar yazarına ait olup hiçbir kişi ve kurumu bağlamaz.