Bir yılan hikayesi: Nabucco Projesi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Serdar İSKENDER / Makina Yüksek Mühendisi

Doğalgaz kaynakları açısından fakir olan Avrupa ülkeleri ve Türkiye, doğalgaz tedariğinde Rusya'ya bağlanmış durumda bulunuyor. Avrupa ülkeleri kullandığı doğalgazın yüzde 40'ını, Türkiye ise yüzde 65'ini Rusya'dan ithal ediyor. Gerek Avrupa ülkelerinin, gerekse Türkiye'nin, Rusya'dan yüksek oranlarda doğalgaz ithal etmesi, Rusya'nın doğalgazı bir silah olarak kullanmasını sağlıyor. doğalgazda tekelleşen Rusya, doğalgaz fiyatlarını istediği gibi değiştirme şansını da elinde bulunduruyor. Rusya'nın politikaları dışında hareket etmek isteyen Ukrayna, Belarus başta olmak üzere Baltık ülkeleri, Rusya'nın doğalgaz fiyatlarını artırma tehdidi, daha sonra da özelikle kış aylarında doğalgaz kesintisi problemiyle karşılaşıyorlar. Rusya'nın doğalgaz fiyatlarını değiştirme oyunu ve sonrasındaki doğalgaz kesintileri demokrasinin tam yerleşmediği Baltık ülkelerinde, sonu hükümetlerin devrilmesiyle sonuçlanan ayaklanmalara kadar gidiyor.

Nabucco Projesi, Avrupa Birliği ülkelerinin doğalgaz da Rus tekelini kırmak, aynı zamanda doğalgaz tedariğinde kaynak çeşitliliği sağlayabilmek amacıyla ortaya çıkmıştır. Proje 2002 yılında BOTAŞ (Türkiye) tarafından başlatılmıştır. Türkiye'den çıktıktan sonra terminal ülke Avusturya'ya kadar sırasıyla Bulgaristan , Romanya ve Macaristan'dan geçecek boru hattının ortakları eşit hisse ile BOTAŞ (Türkiye), Bulgargaz (Bulgaristan), Transgaz (Romanya), MOL (Macaristan), OMV (Avusturya) ve RWE'dir (Almanya). 3.300 km uzunluğundaki hattın yılında 31 milyar metreküp doğalgaz taşıması planlanıyor. Proje, Avrupa Birliği tarafından Trans-Avrupa Enerji Hattı'nın bir parçası olarak değerlendirildiğinden, fizibilite çalışmaları için AB fonlarından da faydalanılmıştır. Proje maliyetinin 4,6 milyar Euro olması öngörülüyor. Boru hattının inşasına 2010 yılında başlanması ve 2012'de ilk doğalgazın hatta verilmesi planlanıyor.

Nabucco Boru Hattı Projesi'nin devreye girmesinden sonra hattın Erzurum'da Türkiye-İran Doğalgaz Hattı ile birleştirilmesi düşünülüyor. Ayrıca, ileride yapılması planlanan Trans-Kafkas Gaz Hattı ile bağlanarak, Türkmen ve Kazak doğalgazının da Avrupa'ya ulaştırılması hedefleniyor. Bu iki bağlantının da gerçekleşmesi durumunda, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan ve İran doğalgazı, Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Macaristan üzerinden Avusturya'ya kadar ulaştırılacaktır.

Türkiye ve Avrupa üzerindeki doğalgaz tekelinin kırılmasını istemeyen Rusya, Nabucco Projesi'nin gerçekleşmesini de istemiyor. Projenin gerçekleşmesi durumunda, İran ve Hazar Havzası'ndaki doğalgazın Avrupa'ya kadar ulaşması beraberinde, doğalgaz tedariğinde kaynak çeşitliliği ve rekabeti de getireceğinden Rusya Nabucco Projesi'nin hayata geçirilmemesi için büyük bir mücadele veriyor. Bu amaçla Rusya, Türkmenistan ve Kazakistan'la büyük miktarlarda doğalgaz anlaşmaları yapıyor. Hat devreye alınsa dahi Hazar Havzası'ndan, hatta doğalgaz verilmesini engellemek istiyor. Diğer taraftan, doğalgaz rezervleri açısından dünyada üçüncü sırada olan İran'ın proje kapsamında Avrupa'ya doğalgaz satarak, ambargoyu delip önemli bir gelir sağlayacak olması da ABD'yi rahatsız ediyor.

Türkiye'yi, enerji koridoru ve enerji ağlarının geçiş terminali konumuna getirecek olan Nabucco Projesi'nin, Rusya ve ABD'nin desteklememesi nedeniyle inşasına planlanan tarihlerde başlanması zor gözüküyor. Yeni gelişmeler olmazsa, Nabucco Projesi güzel ancak gerçekleşemeyen bir proje olarak tarihin tozlu sayfalarındaki yerini almaya aday olarak duruyor.