Birleşme ve satın almalarda artış bekleniyor

Ernst & Young'un raporuna göre, Türk yöneticiler önümüzdeki iki yıl için gelişmiş ülkelerdeki meslektaşlarından daha iyimser beklentiler içinde.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Ernst & Young'un hazırladığı Capital Confidence Barometer (Sermaye Özgüven Barometresi) raporuna göre, Türk yöneticiler, önümüzdeki 2 yıl içinde birleşme ve satın alma işlemlerinde artış olacağı görüşünü taşıyor.

Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, şirketin kurumsal finansman bölümü tarafından global olarak 6 ayda bir yapılan ve üst düzey yöneticilerin birleşme ve satın alma işlem öngörülerini konu alan raporun yeni dönem sonuçları açıklandı.

51 ülkede üst düzey bin yönetici ile yapılan, Türkiye'den de 33 şirketin katıldığı araştırma sonuçlarına göre, olumlu öngörülerde bulunanların oranının gelişmekte olan ülkelerde daha fazla olduğu dikkat çekiyor. Küresel ekonominin mevcut durumu koruyacağını ya da daha iyiye gideceğini düşünenlerin oranı global araştırmada yüzde 62 iken, Türkiye'de bu oran yüzde 70 olarak ortaya konuyor.

Yöneticilerin kendi yerel ekonomilerine duydukları güvende ise global araştırmada stabil ya da olumlu beklentileri olanlar yüzde 71 düzeyindeyken, Türkiye'de bu oran yüzde 91'e çıkıyor.

Dünya çapında 40'dan fazla endüstriden 700 üst düzey yönetici ile finans yöneticilerinin de dahil olduğu araştırma, global çapta birleşme ve satın alma işlemleri konusundaki yaklaşımın yanı sıra, piyasa, ekonomi ve bölge özelindeki beklentileri de ortaya koyarak fırsat arayışlarını değerlendiriyor.

Araştırma sonuçlarına göre, ekonomideki dalgalanmalara ve küresel pazar çalkantılarına rağmen, önümüzdeki 12 ay için önde gelen uluslararası firmaların yüzde 44'ü mevcut durumu korumaya odaklanırken, yüzde 49'u büyümeye ağırlık verecek. Firmaların sadece yüzde 6'sının ayakta kalmaya çabaladığının gözlendiği araştırma sonuçları, 6 ay öncesine göre daha olumlu bir beklentinin olduğunu ortaya koyuyor.

Şirket satın alma hedefi var

Ağırlıklı olarak tüketim ürünleri, inşaat ve perakende gibi sektörlerden şirketlerle yapılan araştırmaya katılan Türk yöneticiler, ana odaklarının yüzde 49 ile organik büyüme olduğunu belirtirken, yüzde 61'i gelecek 12 ayda şirket satın alabileceğini ifade ediyor.

Satın almada ana hedefin karlılığı artırmak, maliyetleri düşürmek ve yeni markalar edinmek olduğu, şirketlerin yüzde 41'inin yeni satın almalar öngördüğü global araştırmada ise, satın almaların temel amacının yüzde 35 ile yeni pazarlar edinmek olduğu ortaya çıkıyor.

Araştırma sırasında, yatırım yapılması hedeflenen öncelikli ülkelerde Türk yöneticilerin yaklaşık yüzde 74'ü Asya ülkelerini işaret ediyor. Bunları sırasıyla yüzde 47 ile Batı Avrupa ülkeleri ve yüzde 16'lık oranla Doğu Avrupa Ülkeleri izliyor.

Yerel ekonomilerinin geliştiğine inanan diğer gelişmekte olan ülkeler arasında Brezilya yüzde 89 ile ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi yüzde 86 ile Çin, yüzde 82 ile Hindistan ve yüzde 81 ile Asya ülkeleri izledi.

Gelişmiş ülkeler arasında ise beklentilerin en olumlu olduğu ülke Almanya, yerel ekonomiye güvenenlerde yüzde 94 ile tüm dünyada en yüksek orana sahip ülke oldu. Global ekonominin stabil kalacağı ya da daha iyiye gideceği yönündeki öngörü yüzde 84 olarak belirlenirken, Fransızlar global ekonominin gelişeceğine yerel ekonomilerinden daha olumlu bakıyor.

Türkiye, cazip ülkeler arasında

Araştırmaya göre yatırım için en cazip ülkeler Çin, Hindistan, Brezilya, ABD ve Avustralya olarak sıralanıyor. BRIC ülkeleri dışında kalan Malezya, Meksika, Kolombiya, Arjantin ve Güney Afrika ise yatırım için en popüler 5 ülke olarak öne çıkıyor. Yöneticilerin bir kısmı tarafından bu ülkelerle adı anılan diğer ülke de Türkiye oldu.

Araştırma sonuçlarını yorumlayan Ernst&Young Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler ve Birleşme ve Satın Alma İşlemlerinden sorumlu direktör Senem Başyurt, krize rağmen hem global hem Türkiye birleşme ve satın alma pazarının gelecek için olumlu hedefleri olduğunu belirterek, "Araştırmada ortaya çıkan bir diğer önemli nokta, Türk şirketlerinin 'yeni marka edinme' hedeflerinin ağırlıkta olduğu. Yeni pazarlara gözünü diken Türkiye piyasası Avrupalı ve Asyalı markaların peşinden gitmeye niyetli. Dolayısıyla, satın alma işlemlerinin bu alana kayacağının sinyalleri açıkça görülüyor" görüşünü dile getirdiler.

Bu konularda ilginizi çekebilir