Bölge KOBİ’leri kriz sonrasına hazırlanmalı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet Nezir GÜNEŞ / Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Diyarbakır AB Bilgi Bürosu Koordinatörü

Bölge ekonomisine genel olarak işsizlik, satın alma gücü, işletme verimliliği, kapasite kullanım oranları, nitelikli eleman, kurumsallaşma, dış pazarlara açılım, ihracat gibi tüm başlıklarda ülke ortalamasının çok altında bir seyir izlemekte. Bu da daha az üretim, daha az katma değer demektir. Bunların doğal sonucu da geri kalmışlık, az gelişmişlik... Gelişmiş dünyanın çok çok gerisinde, düşük standartlarda yaşamak Gelinen noktada birçok ülkenin iliğine kadar işleyen ekonomik krizin artık dibe vurduğu ve büyük bir ihtimalle 2010 başlarından itibaren dünya ekonomisinde bir toparlanma yaşanabileceği sinyalleri batıdan gelmekte. Tabii bu arada birçok KOBİ ve yatırımcı yok olup gitti…

Bölgemiz KOBİ, yatırımcı ve girişimcisi bundan sonra yeni bir sayfa açarak, yeni bir yol haritasıyla önüne bakmak ve yoluna devam etmek zorunda. Bugüne kadar işletme sahiplerinin, yatırımcı ve girişimcilerin en çok şikayet ettikleri konulara ve karşılaştıkları zorluklara baktığımızda yetersiz işletme sermayesi ve finansal kaynaklara ulaşamama gibi konular görünse de asıl sorun biraz daha farklı. Örneğin esas sorunlar konusunda işletmeler arası iletişimsizlik, gerekli mesleki ve profesyonel eğitimleri almama, kurumsallaşamama, bilgi teknolojilerine yatırım yapamayış, tanıtım pazarlama ve dış pazarlara açılma noktasında zamanında adım atamama, nitelikli eleman istihdamında yavaş davranma, sektöründeki gelişmeleri takip edememe, ilgili sivil toplum kuruluşlarında bir araya gelememe gibi maddeleri ilk elden sayabiliriz. Keza AB fonlarından ve diğer uluslararası finans kaynaklarından dolayı tabela sivil toplum kuruluşlarında patlama yaşanması, bürokratik engellerin bir türlü aşılamaması ve mevcut kamu kaynaklarından her nedense şeffaf bir şekilde istifade edememek, uluslararası akredite olamama, üniversite-sanayi birlikteliğinin bir türlü sağlanamaması gibi konular da gereken yere varmamızı yavaşlatmakta.

KOBİ, yatırımcı ve girimcilerimiz artık yola çıkmadan önce gerekli fizibiliteleri çok iyi yapmalıdır. Hedeflerini belirlerken gerçekçi olmalı, ülke gerçeklerini ve dinamiklerini göz ardı etmemelidir. Önce yatırıma başlayayım finans kaynağını bir şekilde bulurum mantığını bırakarak iş planlarını çok iyi yapmalıdır. KOBİ‘ler yatırım yaparken çok az bir profesyonel destekle yukarıda saymaya çalıştığımız birçok sorunla belki hiç karşılaşmayacaklar.

Bunun doğal sonucu olarak bölgede hammadde, insan kaynakları gibi dinamiklerle örtüşen firmaların sayısı artacak. İşletmeler arası işbirlikleri ile ekonomik güç birlikleri doğacak. Şeffaf işletme yönetim modelleri ile kamu kurumları da bundan yararlanabilecek. İşletmelerin mevcut desteklerden yararlanma oranı artacak, internet ve e-ticaret gibi teknolojik araçlar kullanılarak yeni pazarların önü açılacak. En önemlisi de verimliliği artan KOBİ‘lerimiz dünya işletmeleriyle rekabet edebilir duruma gelecekler.