Bombaya dönüştürülemeyen gübre teknolojisi: Sulf-N26

Oslo'da yaşanan katliamın ardından gübre satışlarında yeni düzenlemeler gündeme geldi. ABD'li teknoloji şirketi Honeywell tarafından geliştirilen Sulf- N26 teknolojisi, amonyum nitrat ile amonyum sülfatı bir araya getirerek, gübreden bomba yapma ihtimalin

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem Eryar ÜNLÜ

Oslo katliamcısı Anders Behring mayıs ayında kurduğu tarım şirketi sayesinde tonlarca gübre satın aldı. 91 kişiyi katlettiği bombaları bu gübrelerle oluşturdu.

Gübreden bomba oluşturma gerçeği yeni değil. Afganistan başta olmak üzere, dünyanın her yanında benzer şekilde üretilen bombalar patlıyor. Avrupa Birliği'nin bu yönde düzenlemeleri var, ama yetersiz. ABD'li Honeywell ise geliştirdiği patlayıcıya dönüştürülemeyen gübre teknolojisi sayesinde, gübre üretiminde standart oluşturmaya öncülük edebilir. Honeywell International teknoloji ve imalat konularında Fortune 100 şirketleri arasında yer alan bir şirket. Honeywell'in geliştirdiği teknolojiler güvenlik ve enerji verimliliği gibi dünyanın karşı karşıya olduğu temel sorunların çözümüyle doğrudan ilişkili.

Sulf-N26

Honeywell tarafından geliştirilen ve gübrelerin bombaya dünüştürülmesini engelleyen teknolojinin adı, Sulf-N26. "Bu teknolojiyi geliştirmeye on yıl önce başladık" diyen Honeywell Sulf-N26'dan sorumlu Stratejik İs Gelistirme Direktoru Murat Bıçak, gübre sektöründe yeni bir dönem başlatacak bu yeni teknolojiye yönelik DÜNYA'ya şu bilgileri veriyor: "Sulf-N26 adını verdiğimiz bu teknoloji kapsamında, amonyum nitrat ile amonyum sülfatı reaksiyona sokuyoruz. Amonyum nitrat patlayıcı özelliğe sahip. Amonyum sülfatın özelliği ise yangın söndürmede kullanılması. Nitratı, sülfata sarıyoruz. Bunun sonucunda bomba yapabilme ihtimali ortadan kalkıyor."

Terörle mücadelede kullanılacak

Teknolojiyi geliştirmek için uzun yıllar boyunca laboratuvar çalışmalarını sürdürdüklerini ve bu süreçte milyonlarca dolar harcandığını ifade eden Bıçak, ulaşılan teknolojinin test edildiğini ve bu test sonunda ABD İç Güvenlik Bakanlığı (US Department of Homeland Security) tarafından terörle mücadelede kullanılacak ürünler arasına dahil edildiğini söylüyor. Bıçak, Sulf-N26'nın, Güvenlik Yasası'na (Safety Act) uygun görülen tek gübre teknolojisi olduğunu da ekliyor. Bu teknolojinin aynı zamanda gübre olarak da son derece başarılı bir şekilde çalıştığını da söyleyen Bıçak, Sulf-N26'nın moleküler yapısının tahıl ve bitkinin büyümesinde fayda sağladığını belirtiyor.

Teknoloji hazır

Üretim 2012 yılı sonunda başlayabilir. Teknoloji hazır. Şimdi sıra, gübre üreticilerinde. "Honeywell tarafından geliştirilen bu teknolojiyi dünya genelindeki gübre üreticilerine tanıtıyoruz. Şu anda ABD, Avrupa ve Asya'da görüşmelerimiz sürüyor. İki-üç ay içinde ilk kontratı imzalayacağımızı düşünüyorum" diyen Murat Bıçak, üretimin 2012 sonuna doğru gerçekleşebileceğini söylüyor.

Gübre üretiminde mevzuat yetersiz, ümidimiz standart oluşturmak

Gübreden elde edilen bombaların Afganistan başta olmak üzere, tüm dünyada tehdit oluşturmaya devam ettiğini söyleyen Bıçak, Sulf-N26 ile gübre üretiminde standart oluşturmaya öncülük edeceklerini kaydediyor. "Benzer olaylar her gün yaşanıyor. Mevzuatlar çok limitli ve çok fazla eksiklikleri var. Devletlerin bir araya gelip, mevcut mevzuatları geliştirmeleri gerekiyor" diyen Bıçak'ın Avrupa Birliği'nin gübre mevzuatına yönelik eleştirileri ise şöyle:

"Avrupa Birliği'nin amonyum nitrat gübre üretime yönelik 1980'lerden bu yana bir mevzuatı var. Son yıllarda değişik çalışma grupları bu mevzuata odaklansa da, çok önemli dört eksiklik söz konusu. Birincisi, mevzuatın AB sınırları içinde hareket eden gübrelere yoğunlaşması. Örneğin Almanya'da amonyum nitrat kullanımı yasakken, Fransa'da değil. Ülkelerde aynı mevzuatların olmaması, sorun yaşanmasına neden oluyor. İkinci eksiklik, mevzuatın yüzde 28 gibi yüksek azot içeren gübrelere odaklanması.

Oysa Afganistan'da patlayan bombalardaki azot oranı çok daha düşük. Üçüncü eksiklik, mevzuat gümre satılan kişilere sınırlama getirmiyor. Behring gibi tarlan satın alan herkes bu malzemelere ulaşabiliyor. Dördüncü eksiklik ise, gübrelerin bombaya dönüşme riskini ölçen testlerin yetersiz olması. Örneğin Behring'in satın aldığı gübre bu testi geçmiş görünüyor. Avrupa Birliği'nin bu eksiklikleri bir an önce çözüme ulaştırması gerekiyor."

Bu konularda ilginizi çekebilir