Bor değeri fazla olan sular temizlenecek
Türkiye'deki bor rezerv alanı sınırları içerisinde bulunan doğal sulak alanların fonksiyonlarını taklit eden yapay sulak alanlar oluşturularak yüksek bor içeriğine sahip suların temizlenmesi araştırılacak
ESKİŞEHİR - Proje, Anadolu Üniversitesi (AÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Türe'nin yürütücülüğünde, AÜ Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Harun Böcük, AÜ Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arzu Çiçek ve Aksaray Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Onur Can Türker tarafından hazırlandı.
Prof. Dr. Türe, dünyadaki bilinen bor rezerv alanlarının yaklaşık yüzde 70'inin Türkiye'de bulunmasının diğer konularda olduğu gibi yapay sulak alanların bor içeren sularının iyileştirilmesi, temizlenmesi ve kontrol altına alınması çalışmalarında araştırmacılara değerli fırsatlar sağlamak istediklerini kaydetti.
"Yaklaşık 5 yıl önce başlattıkları çalışmaların bir devamı olarak tasarladığımız projeyle dünyanın en büyük bor maden rezerv alanı içerisinde ve doğal arazi koşulları altında farklı bitki kompozisyonuna sahip yapay sulak alanlar oluşturduk" diyen Türe, şunları ifade etti:
"Bu sistemlerin bor içeren suların iyileştirilmesindeki etkinliklerini araştıracağız. Yapay sulak alanlar, temel felsefesini doğanın kendi kendiliğini yenileme kapasitesinden alan ve doğal sulak alanlarda süre gelen doğal döngülerin taklit edilerek suların kalitesinin artırılmasını sağlayan eko-teknolojik sistemler olarak tanımlanmaktadır. Projenin en önemli özelliği, çalışmaların laboratuvar koşullarında değil de bor rezerv alanlarının bulunduğu ekolojik koşullarda yapılacak olmasıdır. Böylece, yapay sulak alanlarda kullanılan ekolojik bileşenlerin gerçek tepkilerini daha objektif olarak değerlendirebilmemiz mümkün olacaktır. Bu da projeyi ve burada yapılacak çalışmaları ayrıcalıklı kılmaktadır. Ayrıca son zamanlarda önemi daha da anlaşılan ve daha fazla alanda uygulamasını görmeye başladığımız ekolojik mantık ve ekoloji mühendisliğinin bir ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Yeşil bir teknoloji olarak yapay sulak alanlar, bor giderimi dışında daha pek çok konuda insanoğlunun temel sorunlarına doğal çözümler sunabilir."
Türe, temel bilime katkı sağlayacak bilgilerin edinilmesi ve bu bilgilerin teknolojiye aktarımıyla projelerini, insanlığa ve ekonomiye katkı sağlayacak biçimde düzenleme çabasında olduklarını bildirdi.
"Yeşil gübre olarak kullanılabilecek"
Yrd. Doç. Dr. Böcük ise proje kapsamında, yüksek bor içeren ortamlara uyum sağlamış doğal bitki türlerinin, bor arıtım potansiyellerinin araştırılacağını vurguladı.
Projenin doğal ortamda gerçekleştirilmesini planladıklarını anlatan Böcük, şunları söyledi:
"Böylece doğal bitki türlerinin, doğal ortamdaki tepkilerini değerlendirmek mümkün olabilecektir. Bu da sistemin etkinliği ile doğrudan ilişkilidir. Ayrıca çalışmalar sonucunda, bünyesinde bor biriktirmiş bitkilerin alandan hasat edilerek toplanması sonucunda elde edilecek malzeme, bor eksikliği olduğu için verimli bir şekilde tarım yapılamayan alanlar için yeşil gübre olarak kullanılabilecektir. Bu da ayrıca bir ekonomik potansiyel anlamına gelmektedir. TÜBİTAK tarafından desteklenmesi kabul edilen projemizin, alanda etkin, verimli ve sürdürülebilir bir sistem oluşturulması, ülkemizde yapılabilecek benzer potansiyel uygulamalar konusunda fikir vermesi ve ekonomik kazanımları açısından yararlı sonuçları olacağı kanısındayız."
Aksaray Üniversitesi Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Onur Can Türker de proje kapsamında elde edilecek sonuçlarla birlikte, bor üzerine yapılacak ekolojik temizleme çalışmalarının laboratuvar ortamından çıkıp bor içeren suların temizlenmesi ve kontrol altına alınabilmesi için gerçek boyutlarda sistemlerin uygulanmasına bir adım daha yaklaşılacağına değinerek, şöyle devam etti:
"Çevresel risk yönetimi açısından değerlendirildiğinde, uygulanması kolay, maliyetinin son derece düşük, çok etkili ve tamamen çevre dostu bu tür uygulamaların kullanılması konvansiyel temizleme teknolojileri açısından dışarıya bağımlılığımızı da belirli oranda azaltacaktır."