Bozdağ: Ekonomik kumpasla karşı karşıyayız

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Rıza Sarraf'ın yargılanmasına atıfta bulunarak, "Ekonomik birtakım yaptırımlar suretiyle Türkiye'ye dönük yeni kumpaslarla karşı karşıyayız" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde saat 11.30'da basına kapalı olarak gerçekleşen toplantı 2 saat sürdü.

Toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faiz açıklamalarıyla ilgili konuşan Bozdağ, "Şu anda ilk dönemdeki faizlerle mukayese edilemeyecek oranda faizler ve enflasyon düşüktür. Ancak bunun daha da düşmesi son derece önemlidir. Hükümetimiz bunun üzerinde ciddi çalışmalar yürütmektedir. Cumhurbaşkanımızın yaklaşımı sır değildir. Yüksek faizin olduğu yerde olumlu gelişmelerin olacağı da gerçektir. Faizlerin aşağı çekilmesinin kendi içerisinde kuralları var. Kurallar çerçevesinde işleyecektir. Bugün bu konu konuşulmadı ama Cumhurbaşkanımızın şikayeti, aşağı çekilmesi konusunda iradesi yeni değildir. Rutinin dışında elbette Merkez Bankası ve diğer çalışma yapanların kendi ezberlerinden giderek adım atmaları hep olumlu sonuçlar doğurmuyor" dedi.

"Yapılan saldırıyı kabul etmemiz mümkün değil"

NATO tatbikatındaki olay için, "Bu NATO tarihinin en büyük skandallarından bir tanesidir. Açık bir had bilmezliktir, kabul edilemez bir durumdur" diyen Bozdağ şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye gerekli onurlu duruşunu ortaya koymuştur ve askerlerini derhal tatbikattan geri çekmiştir. Bu saldırı sadece ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve son Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan beyefendiye dönük bir saldırı, saygısızlık değildir. 80 milyon Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne dönük açık bir saygısızlıktır. Türkiye NATO'nun saygın bir üyesidir. Bundan sonra da katkılarını sunmaya devam edecektir ama Türk milletine, devletine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan saldırıyı, alçaklığı kabul etmemiz mümkün değildir. Ana muhalefet ve muhalefetin ortak tavır koymalarını da memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isterim."

2 yeni KHK yolda

Bozdağ açıklamalarına şu sözlerle devam etti:

"Yeni KHK ile ilgili çalışmalar değerlendirildi. Önümüzdeki günlerde yeni KHK çıkacaktır. Hem tedbir hem de düzenleme kararnamesi olmak üzere 2 kararname yayınlayacağız."

"Yeni kumpaslarla karşı karşıyayız"

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Rıza Sarraf'ın yargılammasına atıfta bulunarak, "Ekonomik birtakım yaptırımlar suretiyle Türkiye'ye dönük yeni kumpaslarla karşı karşıyayız" dedi.

Rıza Sarraf davasına ilişkin Bozdağ, "Rıza Sarraf Davası Türkiye'ye dönük açık bir kumpastır. Siyasi bir davadır, hukuki dayanaktan yoksundur. 17-25 Aralık sürecinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün asker, polis ve yargı içerisindeki mensupları eliyle giriştiği ancak başaramadığı hukuk darbe teşebbüsünün ABD'de, ABD yargısı eliyle tekrarlanmasından başka bir şey değildir." değerlendirmesinde bulundu.

Dosyadaki delillerin hiçbirisinin hukuki delil olmadığına işaret eden Bozdağ, "Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir. Kanuna aykırı olan hiçbir şey, hiçbir adalet mekanizmasında delil olarak kullanılamaz. Olmayan belgeler üzerinden ellerinde varmış gibi yargılama yapıyorlar. Türkiye ile İran arasındaki ekonomik ilişkilerin tamamı, Türkiye'nin ulusal hukukuna uygun olduğu gibi bu konudaki uluslararası hukuka da uygundur." dedi.

Bozdağ, Türkiye-İran ekonomik ilişkilerinde ulusal ve uluslararası hukuka aykırı herhangi bir işlem olmadığını, olmasının da düşünülmeyeceğini kaydederek, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu, bütün ticari işlemlerini hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde yürümekte olduğunu belirtti.

Uluslar arası hukukta ticari işlemlerin nasıl işlediği ve nereler tarafından denetlendiğinin herkesin malumu olduğunu dile getiren Bozdağ, yapılan iş ve işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmasının söz konusu olmadığının altını çizdi.

"Bu kumpasta, hukuka uygun bir delil şu anda ellerinde yoktur"

"Türkiye'nin İran ile ekonomik ilişkilerine, Rusya ile olan ilişkilerine ve başka ülkelerle olan ekonomik ilişkilerine zarar vermeyi hedeflediği de çok açıktır." yorumunu yapan Bozdağ şunları kaydetti:

"Bizim ekonomik ilişkilerimiz, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve halkımızın hukuki yararlarını korumak için ulusal ve uluslar arası hukuka uygun bir şekilde hükümetimiz tarafından yönetilmektedir. Bundan sonra da aynı şekilde yönetilmeye devam edecektir. Bundan hiç kimsenin endişesi olmamalıdır. Ama bu dava çok net olarak söylüyoruz, siyasidir, hukuki dayanaktan yoksundur, Türkiye'ye karşı bir kumpas davasıdır. Yargılama yapanlar, davanın sanıkları üzerinde çok net bir şekilde baskı uygulamaktadırlar. Onlar, rehin durumda adeta orada. 'Şu ifadeleri kabul ederseniz, şu kadar cezayla kurtulursunuz, hemen tahliye olursunuz' yazıyorlar, ellerine veriyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devletini, hükümetini, kurumlarını suçlayan ve Türkiye'nin aleyhinde karar çıkmasına yardımcı olacak iftiralarda bulunmaya zorluyorlar. Çok açık, bu güneş gibi ortada olan bir durumdur. Türkiye aleyhinde yapılan bu kumpasta, hukuka uygun bir delil şu anda ellerinde yoktur. Olması da mümkün değildir. Çünkü böyle bir şeyin aslı zaten yok. Bunu biz defalarca ifade ettik."

"FBI ajanı neye göre teyit etti"

Bozdağ, "Bu davada kullandıkları veriler, sözde deliller nasıl elde edildi? Nerede, ne zaman, kimden, nasıl elde ettiniz? Bunların aslı mı var, kopyası mı var? Bunları Türkiye'de veya ABD'de oluşturulması sürecinde katkınız var mı, yok mu? Bunlar oluşturulmuş mu yoksa orijinal mi? Varsa elinizde ne var?" sorularını yöneltti.

"FBI ajanı bunu teyit etti" ifadesine Bozdağ, "Neye göre teyit etti FBI ajanı, bir belge var da ona göre mi teyit etti? Doğru olan bir veri var da elinde ona göre mi teyit etti? FBI ajanının yaptığı teyidin bir kıymeti var mı? Yok." karşılığını verdi.

FBI ajanının dosyada olan verilerin doğruluğuna nasıl hükmettiğini soran Bozdağ, şöyle konuştu:

"Kendi mi dinledi, dinlettirdi mi, yoksa dinleyenlerden kendileri mi yoksa dinleme filan yok da oluşturulmuş olan, ki bunlar kumpas oluşturulmuş şeyler, bu oluşturulmuş şeyleri oluşturanlardan mı aldı? Bunların hepsi elbette ortaya çıkacaktır. Ama biz çok net bir şekilde söylüyoruz. Bu, Türkiye'ye dönük yeni bir kumpastır. 15 Temmuz'da başarılamayan veya başka yollarla, siyasi adımlarla, hukuksal yollarla, gayri hukuki yollarla başarılamayanlar şimdi ekonomik birtakım yaptırımlar suretiyle Türkiye'ye dönük yeni kumpaslarla karşı karşıya olduğumuzu buradan ifade etmek isterim. Bu dava Türkiye'ye, çok net, kumpas davasıdır."

"Başkalarından onay almamıza gerek yok"

Türkiye'nin Rusya'dan S-400 almasına ilişkin de yorum yapan Bozdağ şunları dile getirdi:

"Türkiye büyük bir devlet. Kendi ulusal güvenliği ile ilgili tedbirleri kendisi alacaktır. Bugünkü ve yarınki menfaatlerini Türkiye başka devletlere veya uluslararası örgütlere rehin edemez. Bizim ülkemizin ve milletimizin güvenliği bazı silahların alınmasını gerektiriyorsa, Türkiye bu silahları alır, yapılması gerekiyorsa Türkiye bizzat kendisi yapar. Türkiye, Suriye ve Irak'taki iç çatışmalardan etkileniyor. Bazı ülkeler 'Türkiye'nin istediği silahları vermeyiz' demiyorlar ama paramızla alma hususundaki süreçleri yavaşlatıyorlar. Bir ayda alınacak şey, 6 ayda, 1 yılda alınabiliyor. Siz hava sahanızı korumak için NATO'dan talepte bulunuyorsunuz, size vermiyorlar. O zaman kendi göbeğini kendi kesiyor ve kendi kaynakları ile adım atıyor. Bu Türkiye'nin doğal bir hakkıdır. Başkalarından onay almamıza gerek yoktur. Bu üstü örtülü kısıtlamaların Türkiye'nin savunma sanayisine katkı yaptığını da belirtmek isterim. Kötü komşu insanı mal sahibi yapar hesabı bu anlamda dünyanın söz sahibi ülkelerinden birisi olma yolunda hızla ilerlemektedir. Yapılan harcamalarda limit olmaz."