Bu sefer ateş sadece düştüğü yeri yakmadı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DENİZLİ'DEN / Güneş DOĞDU

Denizliler olarak son dönemde aldığımız iki kötü haberin şokunu yaşıyoruz. Birine alışamamışken gelen diğer haber, moralleri tamamen bozdu.

DÜNYA Gazetesi'ndeki görevim nedeniyle 2007 yılında geldiğim Denizli'de sevgili büyüğüm gazete yazarlarımızdan Kenan Mortan hocamız bana kenti tanımam için yol gösterdi; iki isime başvurmamım doğru olacağını iletti. Bu isimler Denizli sanayisinin duayenlerinden Denizli Basma (Deba) AŞ'nin yönetim kurulu başkanı Esat Sivri ve Funika Tekstil'in yönetim kurulu başkanı Nuri Sözkesen idi.

Her iki firmanın yöneticisi de firmalarını defalarca 'İSO En Büyük 500 Kuruluş' listesine girdirmeyi başarmış, yapılamaz denileni yaparak dünyanın ilgisini üzerine çekmiş kişilerdir. İllerinin tanıtımı için her türlü fedakarlığı yapan, her kesim tarafından sevilen ve saygı duyulan isimlerdir.

Elini öpmem konusunda Kenan Bey tarafından tembihlendiğim Esat Bey, abdest aldıktan sonra paçaları katlanmış olarak beni son derece sıcak ve samimi bir şekilde karşıladı. Kentine olan düşkünlüğünün her cümlesine yansıdığı, şuan 77 yaşında olan Esat Bey'in kendine birçok hedef belirlemesi beni çok etkilemişti.

Sıra UFO'lara düşkünlüğü ile bilenen kentin en renkli sanayicisi Nuri Bey'i tanımaktaydı. Gerçekleştirdiği Ar-Ge çalışmaları sonucunda ürettiği yeni ürünlerle tekstil sektörünün çılgın ağabeyiyle tanışmak, beni son derece heyecanlandırmıştı. Anlatılanlardan çok daha renkli, çok daha üretken bir insanla tanışmanın mutluluğunu yaşadım.

Aradan çok zaman geçmedi... Geçtiğimiz günlerde Esat Sivri, kentin amiral gemisi diye anılan Denizli'nin gururu Deba'nın faaliyetine son verdiğini açıkladı. 'Anadolu'nun kaplanı değil, eşşeğiyiz. Çok borcum var, iş arıyorum' diye açıklama yaptı. Esat Bey, havlu atmıştı.

Bütün kentte moraller bozuldu, olmayacak denilen olmuştu. Bundan daha kötüsü ne olabilir denilirken renkli kişiliği ve güler yüzü ile tanınan ve çok sevilen değerli sanayicimiz Nuri Sözkesen'in intihar haberini aldık.

Denizli halkının acısının gerçekten tarifi yok. Ateş düştüğü yeri yakar derler ama bu ateş sadece Denizli'yi değil Türkiye'yi yaktı...

Daha ne bekleniliyor sorusunu sormadan edemeyeceğim. Daha fazla kapanmalar mı? Can kayıpları mı?

Bunlar son olsun. Firmalarımızı, canlarımızı kurtarmak için alınacak tedbirler biran önce alınsın. Artık ne sanayicinin ne de çalışanların dayanacak gücü kalmadı.