Bu tedbirlerle kriz çözülemez
Hasan Ali KİLCİ / Kayseri Ticaret Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı
Hükümet piyasayı canlandırmak, piyasa dinamiklerini harekete geçirmek amacıyla bazı tedbirler alıyor. Ancak Kayseri iş çevrelerine göre bu tedbirler yeterli ve tatmin edici olmaktan çok uzak. Bu tür tedbirlerle sorunun aşılabileceğine ihtimal veremiyoruz.
Yaklaşık 2 yıldan beri piyasalarda etkisini sürdüren durgunluk, Kayseri OSB'lerinde çoğu iş yerinin üretim kapasitesini düşürmesi, bazı iş yerlerinin de kapanmasıyla yön değiştirerek krize dönüştü. Dolayısıyla tehlikeli bir sürece girildi. Krizin etkilerini ortadan kaldıracak, hiç değilse yavaşlatma eğilimine zemin hazırlayacak tedbirlere gerek var. Biz oda olarak Kayseri iş çevrelerinin bu konudaki görüşlerine büyük önem veriyor ve alınması gerekli yeni önlemler sayesinde krizin hız keseceğine inanıyoruz. Alınması gerekli yeni önlemlerin tıpkı Kayseri gibi ülke genelinde de iş dünyasını rahatlatacağı inancındayız.
Bize göre tedbir bakımından atılacak isabetli her adım, krizin yavaşlamasında etkili rol oynayacaktır. Ancak, yaşanan ekonomik darboğaza karşı şu tedbirlerin de öncelikle alınmasında ciddi yararlar olacağına inanıyoruz. Krizin doğru değerlendirilerek gerekli önlemlerin zamanında alınması için İş Dünyası'nın etkin katılımıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey bünyesinde "Küresel Ekonomiyi İzleme Komitesi" oluşturmalı. Yine, her sektördeki gelişmeleri inceleyecek ve tedbirler önerecek "Sektör Gözlemevleri" kurulmalıdır. IMF'den alınacak kredinin yüzde 60'ı sanayi sektörüne yönlendirilmeli. Özellikle vergi, çalışma mevzuatı, eğitim, enerji güvenliği ve inovasyon alanlarında yapısal reformlara devam edilmelidir.Hükümet, işveren ve işçi kesimleri arasında ekonominin rekabet gücünü ve büyümeyi artırmayı, işsizlikle mücadele etmeyi hedefleyen "Ulusal Çerçeve Anlaşması" yapılmalı.Kamu altyapı yatırımları hızlandırılmalı, Gelir Vergisi Kanunu ile iptal edilen yatırım indirimi uygulamasına yeniden başlanılmalı, yarım kalmış OSB'ler tamamlanmalı, KDV oranları düşürülmelidir. Yerli ve yabancı sermayenin yeni yatırımları için muafiyetler getirilmesi, benzer ekonomiye sahip ülkeler örnek alınarak yatırımcıya 10 yıl tüm vergilerden muafiyet tanınması, uygun kredi ve bedelsiz arsa imkânlarının devreye girmesi gerekiyor.
Tarım sektörüne yönelik yeni bir teşvik sistemi ile verimliliğini öne çıkartan, büyük ölçekli işletme yapısı oluşturarak tarım sektöründeki küçülmenin önüne geçilmelidir. Sanayinin kullandığı elektrik, doğalgaz ve akaryakıttaki vergi yükleri azaltılmalı, elektrik satış fiyatını artıran TRT payı kaldırılmalıdır. Hazine sanayiciye kredi vermek üzere bankalara kaynak yaratmalıdır.Kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan, bankalara borçlarını ödeme olanağı olmayan şirketlerle, zorlanan ancak borçlarını ödeyebilecek durumdaki şirketler arasında bir öncelik sıralaması yapılarak, bu şirketlerin kurulacak bir "Varlık Yönetim Şirketi" aracılığıyla ayakta kalmaları sağlanmalıdır. Varlık Yönetim Şirketi'nin yapısını ve çalışma şeklini iş dünyası ve meslek örgütleri ortak belirlemelidir.