Bütçe açığı 2009'da 52.2 milyar lira
Şimşek, özellikle de Aralık ayının öngörülerinden çok daha iyi performans ortaya koyduğunu vurguladı
İSTANBUL - Bütçe açığı geçen yıl 52.2 milyar TL oldu.
Maliye Bakanı Şimşek, düzenlediği basın toplantısıyla 2009 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmelerini açıkladı.
Şimşek, 2009 yılında merkezi yönetim bütçe giderlerinin 267,3 milyar lira civarında olduğunu belirterek, bütçe gelirlerinin 215,1 milyar lira, bütçe açığının ise 52,2 milyar lira olarak gerçekleştiğini açıkladı.
Bakan Şimşek, 2009 yılı merkezi yönetim bütçe giderlerinin 267,3 milyar lira civarında olduğunu ifade ederek, faiz hariç bütçe giderlerinin 214,1 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 215,1 milyar lira olarak gerçekleştiğini kaydetti.
Bakan Şimşek, bu çerçevede bakıldığında 2008 yılında 17,4 milyar lira olan bütçe açığının bu yıl ise 52,2 milyar lira olduğunu söyledi.
2009 Bütçe Gerçekleşmeleri (TL)
Bütçe açığı | 52,2 milyar |
Gelirler | 215,1 milyar |
Giderler | 267,3 milyar |
Faiz hariç giderler | 214,1 milyar |
Bütçe açığı/GSYH | Yüzde 5.5 |
Bütçe açığının orta vadeli mali programda öngördüklerinin çok altında gerçekleştiğine dikkati çeken Şimşek, ''Yani yaklaşık 10 milyar lira altında gerçekleşmiştir. Bu da Milli Gelirin yaklaşık yüzde 1,1'ine tekabül etmektedir. 2009 yılında bütçe açığı orta vadeli mali programda öngördüğümüz gibi yüzde 6,6 olarak değil, Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yaklaşık yüzde 5,5'i olarak gerçekleşmiştir'' dedi.
"Aralık peformansı çok iyi"
Maliye Bakanı, Aralık ayı bütçe gerçekleşme rakamlarına da değinerek, son aylarda bütçe sonuçlarının beklentilerinden daha iyi bir performans gösterdiğini, özellikle de Aralık ayının öngörülerinden çok daha iyi performans ortaya koyduğunu ifade etti.
Aralık ayında Merkezi Yönetim Bütçe giderlerinin 27,7 milyar lira, bütçe gelirlerinin 21,9 milyar lira olduğunu belirten Şimşek, bütçe açığının ise yaklaşık 5,9 milyar lira olduğunu, faiz dışı açığın ise 4,8 milyar lira olarak gerçekleştiğini söyledi.
Bütçe açığının GSYH'ye oranı yüzde 5.5
Maliye Bakanı Şimşek, 2002 yılında iktidara geldiklerinde 40 milyar lira olan bütçe açığının GSYH'ye oranının yüzde 11,5 olduğunu, söz konusu oranın 2008'de yüzde 1,8'e indirildiğini, 2009'da ise yüzde 5,5 olarak belirlendiğini hatırlattı.
Son 7 yılda ortalama bütçe açığının GSYH'ye oranının yüzde 3,6 düzeyinde bulunduğunu dile getiren Şimşek, kendilerinden önceki 7 yılda ise bu oranın yüzde 8,8 olduğunu anlattı.
Faiz giderlerinin de iktidara geldikleri tarihten bu yana sürekli azaldığını kaydeden Şimşek, 2002 yılında yüzde 43,2 olan faiz giderlerinin bütçe içindeki payının geçen yıl yüzde 19,9 olarak hesaplandığını vurguladı. Şimşek, bu oranı yüzde 10'lar civarına çekmek istediklerini de ifade etti.
172.4 milyar lira vergi toplandı
2009 yılında 172 milyar 417 milyon liralık vergi tahsil edildiğini de belirten Maliye Bakanı, bu rakamın Orta Vadeli Mali Plandaki hedefin 8 milyar 856 milyon lira üzerinde olduğunu ifade etti.
Buna göre, Mali Planda öngörülen vergi gelirlerinde yüzde 5,4 oranında artış sağlandığını bildiren Şimşek, şöyle devam etti:
"Vergi gelirlerinde 2008 yılına göre yüzde 2,6 oranında bir artış olmuştur. Bu durum, vergi gelirlerinin ekonominin genel durumuna göre daha iyi bir performans ortaya koyduğunu göstermektedir. Bu olumlu gelişmede, Gelir İdaresinin 2009 yılında gerek cari döneme yönelik, gerekse geçmiş yıllara ilişkin tahsilat hedeflerini tutturması önemli rol oynamıştır. Vergi gelirlerinde ekonomik gidişata oranla daha iyi performans gösterilmesi 2010 açısından da çok önemli. Bu 2010 bütçe hedeflerinin gerçekçi olduğunun ve 2010'da ek tedbir almadan bütçe dengelerinin tutturulacağının en önemli göstergesidir."
"Ekonomi yeniden büyüme sürecine girecek"
Türk ekonomisinin 2010'dan itibaren tekrar büyüme sürecine girmesini beklediklerini kaydeden Maliye Bakanı, Türkiye'de bu yıl için yüzde 3,5'luk büyüme öngörülmesine rağmen, IMF ve OECD'de yüzde 3,7, uluslararası finans kuruluşlarında ise yüzde 3,8 ile yüzde 5,5 arasında büyüme tahmininde bulunulduğunu anlattı. Şimşek, OECD tahminlerine göre, Türkiye'nin bu yıl Güney Kore'den sonra en fazla büyüme kaydedecek ülke olacağını da vurguladı.
Son dönemde açıklanan göstergelerin, 2009'un 4. çeyreğinden itibaren ekonomide toparlanmanın başladığına işaret ettiğini de belirten Şimşek, ihracattaki artışın tesadüf olmadığını, sanayi üretim endeksi ve tüketim endeksinde de iyileşmeler görüldüğünü söyledi.
"Not artışı güvenin göstergesi"
Türkiye'nin kredi notunun önce Fitch tarafından 2 kademe, ardından da Moody's tarafından 1 kademe artırıldığına işaret eden Şimşek, Eylül 2008'den bugüne kadar aralarında Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda ve Rusya'nın da bulunduğu yaklaşık 40 ülkenin kredi notunun toplamda 100 kez düşürüldüğüne dikkat çekti. Şimşek, bu dönemde notu artırılan 14 ülkeden arasında yeralan Türkiye'nin 2 kademe not artışı alan az sayıdaki ülkeden birisi olduğunu dile getirdi. Şimşek, "Kredi notu artışları, ülkemizin krize karşı gösterdiği dayanıklılığın ve Türkiye'ye olan güvenin bir göstergesidir" dedi.
"Gerekli her türlü tedbiri zamanı geldiğinde alacağız"
2009'un içinde bulunulan koşullara rağmen kontrol edilebilir ve yönetilebilir bir yıl olduğunu ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:
"2010 yılında da mali disiplinin sürdürülebilmesi için gerekli tedbirleri bu günden aldık. Ancak muhtemel gelişmeleri takip ederek, gerekli her türlü tedbiri de zamanı geldiğinde alacağız. Dolayısıyla, çıkış stratejimize uygun maliye politikamızı sürdüreceğiz.
Türkiye, artık küresel düzeyde düşünen ve karar alan bir ülkedir. Maliye politikamızı oluştururken bu perspektifle hareket etmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin uluslar arası arenadaki konumunu güçlendirerek, daha ileri noktalara taşıyacağız."
Torba Kanunu
Kaynak paketi konusunda bir soru üzerine de emeklilere yönelik yapılan maaş artışlarının ancak bir Kanunla gerçekleştirilebileceğini ondan dolayı buna ilişkin Kanunu TBMM'ye sevk edeceklerini söyledi.
Buna banka şubelerine getirilen yeni harçları da katacaklarını belirten Şimşek, "evet bir torba yasası niteliğinde çok spesifik. İlgili ilgisiz konular yok. Sadece bir tane tedbir var, bu tedbirle birlikte emekli maaşların artışına imkan sağlayacak yasal düzenleme söz konusu" dedi.
"Bu yıl inşallah zam olmayacak"
Bir gazetecenin 2009 bütçe performansının zam yapılmayacak anlamına mı geldiğini sorması üzerine, "İnşallah öyle olacak ama makro ekonomik şartları her zaman gözeteceğiz gerektiğinde tedbir alacağız bu tedbirler bazen vergi indirimleri yoluyla da olabilir geçici nitelikte, bazen artış şeklinde de olabilir" dedi.
Türkiye ekonomisinin öncelikleri bulunduğunu, faizi bu düzeylerde tutmanın da kendilerinin en büyük önceliği olduğunu vurgulayan Şimşek, bunun Türkiye'ye kalıcı bir fayda sağlayacağını ifade etti.
Hedefimizi tutturmak için ne gerekirse yapacaklarını anlatan Şimşek, hedeflerde 2009 yılı performansının iyi çıkmış olmasının kendilerine iyi bir baz oluşturduğunu, bunun da 2010 yılında hedefleri rahat bir şekilde tutturma imkanı sağladığını kaydetti.
Banka şubelerine harç düzenlemesi
Bir gazetecinin Banka şubelerine getirilen harç düzenlemesine değinerek, bunun maliyetinin vatandaşa yansıtılabileceğini sorması üzerine Şimşek, banka şubelerine ilişkin düzenlemenin yaklaşık 400 milyon liralık bir tedbir olduğunu bildirdi.
Bu kapsamda, nüfusu 5 bine kadar olan yerleşim birimlerinde şubelerden 24 bin lira, nüfusu 5 bin 25 bin arasında olan yerleşim birimlerinde şubelerden 36 bin lira, nüfusu 25 bin üzerinde olan yerlerde de 48 bin lira harç alınacağını belirten Şimşek, şunları söyledi:
"Toplamda 400 milyon liralık bir tutar bunun vatandaşa yansıtabileceklerini pek tahmin etmiyorum. Nedeni de şu; Türkiye'de rekabetçi bir yapı var. Vatandaşlarımız bunu yansıtmayan bankalarla daha çok iş ve işlem yapar. Önemli olan Türkiye'de her sektörde yoğun bir rekabetin yaşanmasıdır. Yoğun bir rekabet beraberinde inovasyon ve verimlilik getirir belki maliyetlerini aşağıya çekerler, her şeye tek yönlü bakmamak lazım.
Bankalarımız bu dönemde çok iyi bir performans gösterdiler, biz bundan dolayı çok mutluyuz. Ekonomimize de destek çıkacaklardır 2010 ve sonrasında bu getirdiğimiz harçları yine kurumlar vergisinden kurum kazançlarından indirilebilirler, tam etkisi kısmen biraz daha sınırlı olabilir."