Çalışanlarına karşı sorumluluk hisseden işveren BES'i düşünmeli

Yakup SAYAR

İSTANBUL- Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (BES) bilinirliği her geçen gün artıyor. Sistemin önemli yabancı oyuncularından biri olan ING Emeklilik ise bu yıl bireysel emeklilik ürün yelpazesine eklediği yeni ürünlere ek olarak, hayat konusunda da sağlam adımlarla ilerliyor.  Sigorta sektöründe görev yapan sayılı yabancı yöneticilerden biri olan ING Emeklilik Genel Müdürü Jetse de Vries,  sektördeki potansiyelin  yüksek olduğunu ve BES'in daha sağlıklı gelişimi için kurumsal katılımların ağırlığının artması gerektiğini belirterek, "Çalışanlarına karşı sorumluluk hisseden işverenlerin mutlak surette işveren katkılı emeklilik planlarını çalışanlarına sunmak zorunda olduğunu düşünüyoruz" dedi.

ING Emeklilik Genel Müdürü Jetse de Vries, ING Emeklilik'in hedefleri ve sektörü DÜNYA'ya değerlendirdi. ING Emeklilik olarak 2011 yılını, bireysel emeklilik ürün yelpazelerine ekledikleri  yeni ürünlere ek olarak, hayat konusunda da sağlam adımlarla ilerledikleri bir dönem olarak adlandıran Jetse de Vries, bireysel emeklilik sektöründe gördükleri potansiyelinden yola çıkarak, BES katılımcıları için uyguladıkları "Net Tavsiye Skoru" gibi önemli projelerde ve birçok konuda gelişme kaydettiklerini söyledi. "Müşterilerimizi daha etkin dinledik ve BES'i daha geniş kitlelere duyurmayı hedefledik" diyen Jetse de Vries sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dağıtım kanallarımızla ilişkilerimizi birçok destek modeli ve başarılı organizasyonlarla kuvvetlendirirken, yeni ortaklıklar da kurduk. Sektöre baktığımızda ise, müşteri adedinde 5'inci, üretilen fon miktarında ise 6'ncı sıradayız. Bu yıl sonunda fon büyüklüğünde beşinciliğe ulaşmayı hedefliyoruz. Hayat sigortasında, sıfırdan başlayan bir şirket olarak, bir ay sonunda 22., iki ay sonunda 20., daha sonra da 16. sıraya yükseldik. Kısa vadede ilk 10 şirketten biri olmayı hedefliyoruz.

Yılbaşında acentelerimiz ve ING Bank aracılığıyla satışa sunduğumuz yıllık hayat paketlerimizle de, müşterilerimize, bugünün olası kötü sürprizlerine yarınlarını korurken, ek olarak, acil tıbbi tedavi imkanlarından, işsizlik sigortası teminatına, veya herhangi bir sağlık problemi ile kritik hastalık durumunda sunulan özel avantajlara kadar, birçok ek teminatımızdan da faydalanabilecekleri önlemler sunduk. 2011 yılında çıkardığımız ürünlerimizden birisi de işsizlik sigortası.

Ferdi Kaza Sigortası kapsamında sunduğumuz İşim İş Koruma paketleriyle müşterilerimizin, yaşam standartlarını herhangi bir gelir kaybı durumunda da koruyabilmek ve ödenmedikçe giderek daha da büyüyen kredi kartı borçları konusunda da, işsizlik gibi zaten sıkıntılı olan bir süreçte, daha fazla endişelenmemeleri için Gelir Koruma ve Kart Borcu Koruma paketlerini sunduk. Bu ürünlerle de 2011 yılında, ürün yelpazemizi daha yenilikçi seçeneklerle zenginleştirmiş olduk."

Bankalar daha da aktif olacak

Sektörde bankası olan şirketlerin avantajlarını sorduğumuz Jetse de Vries, bankaların gerek şubeleri gerekse internet siteleri üzerinden her gün yüksek sayıda müşteriye ulaştığına dikkat çekerek, "Dolayısıyla günlük bir işlemini yapmak üzere şubeye gelen ya da internet sitesine giren müşterilerine emeklilik ve hayat ürünlerinin pazarlayabilme imkanı açısından bankası olan şirketler önemli bir avantaja ve etkinliğe sahipler. Bu avantaj birçok bankanın bu tür ürünlerde ciddi satış rakamlarına ulaşmalarını sağlamış durumda. Biz bankaların ilerleyen dönemlerde emeklilik ve hayat sigortalarının satışında daha da aktif bir rol alacağını, özellikle de ürünler potansiyel müşterilere daha etkin şekilde anlatılır ve tanıtılırsa buna bağlı olarak satış adetlerinin artacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

Acenteye de yatırım yapacağız

Jetse de Vries, BES'in aynı zamanda finansal danışmanlık gerektiren, tavsiye tabanlı ürünler olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bu sebeple yurt dışında olduğu gibi Türkiye'de de artan vadede bu ürünlerin bankaların yanı sıra özel olarak bu konuda yetkinleşmiş finansal aracılar kanalıyla da satılacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla, bağımsız acenteler yetiştirerek ya da bunları Türkiye'de çok güçlü olan sigorta acenteleri yoluyla oluşturacak şirketlerin de başarılı olabileceğini düşünüyoruz. ING Emeklilik olarak dağıtım kanalı stratejimizde banka kanalının yanı sıra, acente kanalına yatırım da, bu sebeplerle önemli yer tutuyor."

Kurumsal BES için departman oluşturuyoruz

BES'in sağlıklı gelişimi için kurumsal katılımların ağırlığının artması gerektiğine işaret eden Jetse de Vries, kurumsal katılımların hem emeklilik şirketleri hem de katılımcılar için sayısız avantajlar  sağladığı söyledi.  Kurumsal katılımlar ile sistemin bilinirliğinin arttığını bunun yanında firmalar için rekabet gücü ve vergi avantajı sağladığını belirten Jetse de Vries,  "Emeklilik şirketleri de aynı zamanda en önemli hedef kitleleri olan ücretli çalışan kesime ulaşıyorlar ve hedef fon büyüklüğüne hızlı bir şekilde ulaşabiliyorlar.

Grup emeklilik sözleşmelerinin sektördeki payı EGM'nin son verilerine göre yüzde 23,3. Bu alandaki büyüme potansiyelinin ve faydanın daha geniş kitlelere daha etkin bir şekilde tanıtılabileceğinin farkındayız. Çalışanlarına karşı sorumluluk hisseden işverenlerin mutlak surette işveren katkılı emeklilik planlarını çalışanlarına sunmak zorunda olduğunu düşünüyoruz.

Böylece işverenlerin çalışan memnuniyetini ve bağlılığını da artırmaları söz konusu olabilecektir.  Kurumsal BES için, çalışmalarımız henüz çok geniş çaplı olmamakla beraber, birçok birim ortak olarak çalışmaktayız. İlerki dönemde çalışmalarımız ise kurumsal BES için özel bir departman oluşturulması yönünde. Bu konuda birçok ülkede gelişmiş emeklilik sistemlerinin kuruluşunda aktif rol oynayan ING'nin uluslararası tecrübesiyle, hazırlıklarımızı tamamlıyoruz" dedi. 

Vergi avantajı daha fazla ön plana çıkarılmalı

Sistemin en önemli ilgi odağı olan vergi avantajına yönelik görüşlerini sorduğumuz Jetse de Vries katılımcıların halen yaklaşık yüzde 60'ı vergi indiriminden faydalanmadığının altını çizdi. "Halbuki vergi avantajı,  mevcut katılımcılara fayda sağlamanın yanı sıra, sisteme yeni katılımların yolunu da açıyor olmalı" diyen Jetse de Vrie, "Aslında katılımcılara, başta bireysel emeklilik sözleşmesini satın alırken, daha sonra aralıklarla gerek katkı payı tahsilatı makbuz gönderiminde, gerekse fon tercihleriyle ilgili işlemlerinde olsun sürekli olarak, vergi avantajının kişiye özel hesaplanmış şekilde hatırlatılması etkili olacaktır. Yani katılımcılarla düzenli iletişim halinde birebir uygulanarak anlatılmalı belki.

Bunun haricinde, avantajın daha geniş kitlelere, ortak kampanyalarla anlatılması, iletişim platformlarının kurulması lazım. Yapılması gereken, bu sağlam önemli finansal avantajın halkımızın daha rahat anlayabileceği şekilde özellikle de sahada çalışan BES aracılarından alınan detaylı bilgiler ile ön plana çıkartılması. Ayrıca bu vergi avantajının daha rahat kullanılabilmesine yönelik olarak vergi otoriteleri ile birlikte çalışmalar yapılmalıdır."

Yabancıların ilgisi artarak devam edecek

Sektördeki son yıllardaki hızlı ilerlemeye bakılırsa yabancıların ilgisinin artarak devam edeceğini öngören Jetse de Vries, "Sektördeki potansiyel göz önüne alındığında da ING Grubu'nun yatırım yapmak istediği ülkeler arasında Türkiye ilk sırada. BES, Türkiye için çok önemli ve yabancı yatırımcı ilgisi yoğun bir sektördür. Daha çok ilerilere gidecektir.  Bizim öncelikli hedefimiz şirketimize yatırım yapmak, halihazırda gelişimimizi sürdürmek ve bu yoğun rekabet içerisinde pazar payımızı arttırmak" diye konuştu.

Sosyal sorumlulukta önceliğimiz eğitim

ING Emeklilik olarak çalışanların aktif olarak yer aldığı çeşitli sosyal sorumluluk faaliyetleri yaptıklarını söyleyen Jetse de Vries,  son olarak Eğitim Gönüllüleri Vakfı ‘ Adım Adım Ateşböceği ' ile Çocukların Eğitimine Destek Projesi için organize ettikleri bağış kampanyası gerçekleştirdiklerini belirtti. ING Emeklilik adına toplanan her bağış tutarının projeye iki katı olarak yansıtıldığını ifade eden Jetse de Vries, "Kampanya kapsamında toplanacak her 50 TL tutarındaki bağış bir çocuğumuzun Ateşböceği'nden faydalanmasını sağlayacak.

Yine, ING Emeklilik Koşu Kulübü önderliğinde, Avrasya Maratonu ve Halk Yürüyüşü'ne katılan 53 koşucumuzla, TEGV (Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı) yararına bağış topladık. Başka bir faaliyetimiz de Hollanda'da faaliyet gösteren Öğrenci ve Çocuk Gelişim Vakfı tarafından geliştirilen Kids4Kids eğitim projesi. UNICEF'in desteğiyle gerçekleştirilen bu projenin Türkiye bölümünün sponsorluğunu üstlendik. Projenin amacı UNICEF'e fon yaratmak ve Hollandalı çocuklara sosyal sorumluluk ve global yurttaşlık duygusu aşılamak amacıyla, gelişmekte olan ülkelerde yaşayan çocukların içinde yaşamakta oldukları günlük koşullar konusunda farkındalık yaratmaktı" diye konuştu.

BES istikrarlı büyüyor

Türkiye'de 27 Ekim 2003 tarihinde faaliyete başlayan Bireysel Emeklilik Sistemi istikrarlı bir şekilde gelişimini sürdürüyor.  Emeklilik Gözetim Merkezi'nin 18 Kasım 2011 tarihli verilerine göre sistemdeki katılımcı sayısı 2 milyon 627 bin 625 kişiye ulaşırken, katılımcıların toplam fon tutarı ise 14 milyar 127 milyon 505 bin 384 TL olarak gerçekleşti.

Bireysel Emeklilik Sistemi 2011 yılında sene başına göre katılımcı sayısında yüzde 15, katılımcıların toplam fon tutarında ise yüzde 18 oranında büyüme kaydetti. Yılın ilk on ayına ilişkin sonuçlara bakıldığında, gerek katılımcı sayısındaki artış gerekse fon büyüklüğünde yakalanan büyüme ile önümüzdeki dönemde ulaşılacak büyüklüklerin beklentiler paralelinde gerçekleşeceği öngörülüyor.

Bu veriler ışığında; Sistem'in 2015 yılı sonunda 48 milyar TL fon büyüklüğüne ve 4 milyon katılımcıya ulaşması hedefleniyor. OECD'nin 2010 yılının Temmuz ayında yayımlanan raporuna göre, 2009 yılsonu itibariyle emeklilik yatırım fonlarının GSYİH'ye oranı OECD'ye üye olan ülkelerde yüzde 71,6 olarak kaydedilirken Türkiye'de bu oran yüzde 2,3 seviyesinde gerçekleşmiş durumda.