Çalışma ve sosyal güvenlikte yeni düzenlemeler

Hükümet, çalışma hayatı ve sosyal güvenlik ile ilgili yeni yasa tasarısı hazırladı. Tasarıda 25 yaş altı gençlerin GSS prim borçlarının silinmesi de var.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı ardından gerçekleştirdiği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 

64'üncü Hükümet’in ilk 3 ay içerisinde vaatlerinden yüzde yüzünü gerçekleştirdiğini belirten Kurtulmuş, “64'üncü Hükümet, hükümet programında vaad etmiş olduğu vaatlerin bugün göndereceğimiz birtakım yasa tasarılarıyla birlikte tamamını yüzde 100'ünü 3 ay içinde gerçekleştirmiş bulunmaktadır. 7 kanun tasarısı henüz Meclis’e gönderilmemiştir. Bunlar üzerindeki son çalışmalar yapılıyor” ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, “Gönderdiğimiz eylem paketi içinde olan birkaç hususu paylaşmak isterim. Çalışma hayatı ve sosyal güvenlik ile ilgili konular arasında 25 yaş öncesi gençlerin birikmiş genel sağlık sigortası prim borçlarının silinmesi, işveren sigorta priminin karşılanması, özel kesime ait olan meslek okulunda okuyan öğrenciler ile ilgili hükümetin destek vermesi, sendikaların terör mağdurlarını ayni ve nakdi yardımlar yapabilmesi.” dedi.

“Bugün bu reform paketi ile ilgili toplam yürürlülük maddeleri ile birlikte 52 madde olan paket, TBMM’ye sevk edilmiştir” diyen Kurtulmuş, “Şu anda devam eden Bakanlar Kurulu’nda ele alınacak 3 konu var. Alt işverenlerin kamuda istihdamıyla ilgili son düzenlemenin yapılması, sağlıkla ilgili düzenlemeler, gıda tarım ve hayvancılık bakanlığı ile ilgili sorunların çözülmesi ile ilgili bakan arkadaşlarımız sunumlarını yapacak” diye konuştu. Terörün bu ülkeyi terörize etmesine asla müsaade etmeyeceklerini belirten Kurtulmuş, “Terör örgütlerini kategorize etmeden, bütün Türkiye dostları, Türkiye’nin bu zorlu mücadelesinde yanında olmak durumundadır. Ümit ediyorum, hep beraber bu kararlılık içinde terör örgütlerine gereken cevabı vereceğiz” dedi.

Teröre karşı birlik çağrısı

Numan Kurtulmuş, teröre karşı birlik çağrısı yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

“Bir kez daha milletimizin birlik içinde olmasını, uyanık bir şekilde bütün bu oynanan senaryoları, büyük resmin bütününü görerek anlamalarını ve Türkiye’de terör örgütlerinin her birine karşı ortak bir tavrı ortak bir kararlılıkla sergilemelerini bekliyoruz. Bu çerçevede siyasetin de üzerine sorumluluklar düşüyor. Siyaset olarak da hep beraber bütün bu terör örgütlerinin hiçbirini diğerinden ayırt etmeden karşı duracağız. Korkmayacağız, yılmayacağız, teröre alışmayacağız. Terörün bu ülkeyi terörize etmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bütün dostlarımız, terör örgütlerini kategorize etmeden ama, fakat, şöyle böyle demeden bütün Türkiye dostlarının teröre karşı zorlu mücadelesinde yanında olmak durumundadır. Herkesin bütün bu saldırılarla birlikte Türkiye’nin yanında olduğunu açık şekilde ifade etmesi bütün dostlarımızdan beklentimizdir.”

“7 ayrı yasayı TBMM’ye göndereceğiz”

64'üncü Hükümet’in hayata geçirilmesi beklenen vaatlerinden Alevi ve Roman vatandaşların talepleriyle ilgili düzenleme yapılıp yapılmayacağı sorulan Kurtulmuş, “7 yasaya son şekli veriliyor. Bu kanun tasarılarından biri Roman vatandaşlarımızla ilgili, bir diğeri Alevi vatandaşlarımızın talepleriyle ilgili düzenlemedir. Bunlarla ilgili geçen hafta içerisinde gerekli çalışmaları yaptık. Son şekline getiriliyor. 7 ayrı yasa da olgunlaştığı takdirde en kısa zaman TBMM’ye göndereceğiz” ifadelerini kullandı.

“Muhalefet partileri Meclis'i bloke etmesin”

AB ile ilgili düzenlemelerin nisan ayı sonuna kadar geçmesinin gerektiği hatırlatılarak bu süreçte muhalefetle anlaşılamazsa nasıl bir yol haritasının izleneceği sorulan Kurtulmuş, “Bununla ilgili olarak biz her türlü ciddiyetle, iyi bir zaman planlamasıyla bu süreci yürütmeye çalışıyoruz. Bugün çalışmalarımızı bir kere daha gözden geçirdik. Hemen bugün bunları TBMM’ye gönderiyoruz. Yasaların yasalaşması, iktidar partisi olarak bizim sorumluluğumuzda olduğu gibi muhalefetten de beklentimiz şudur. Bunların hepsi ortak olarak bütün halkımızın beklediği hususlardan biri. Ümit ediyoruz ki haziran ayında Türkiye, vize serbestisi hakkına sahip olacaktır. Bununla ilgili muhalefet partilerinin Meclis’i bloke etmemelerini temenni ediyoruz. Biz bütün muhalefet partileriyle bu konuda uzlaşıp mümkün olan en kısa süre içerisinde bu yasaların çıkması için gayret sarf edeceğiz” diye konuştu.

“Sığınmacıların vatandaşlığa alınması çalışmamız yok”

Suriyeli sığınmacıların Türkiye vatandaşlığına alınacağı yönündeki basında yer alan haberler sorulan Kurtulmuş, söz konusu iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek “Suriyeli buradaki sığınmacıların hepsinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alınması diye bir çalışmamız yok” dedi.

“Onlar bizim misafirimizdi”

Kurtulmuş, İstanbul İstiklal Caddesi’nde 19 Mart Cumartesi günü gerçekleştirilen canlı bomba saldırısında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet ve yaralılara acil şifa dileyerek “Yaralananlardan başka ülkelerin vatandaşı olanlar var. Onlara da en kısa süre içerisinde acil şifalar diliyoruz. Onlar bizim misafirlerimizdi. Misafirlerimiz burada, Türkiye’de gezide oldukları, bizim misafirimiz oldukları bu sürece içerisinde hain saldırıyla, canlı bomba eylemiyle karşı karşıya kaldılar. Hayatlarını kaybettiler. Derin üzüntülerimizi ve taziyelerimizi hükümetimiz adına bir kez daha ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Terörden yılmayacağız"

Son dönemde artan terör olaylarına değinen Kurtulmuş, “20 Temmuz’dan itibaren devam etmekte olan hain, sinsi, kalleş ve çok taraflı terör saldırılarının Türkiye’yi paralelize etmeye çalıştığını, Türkiye’de halkı içine kapatmak, hükümeti ve devleti de iradesinden uzaklaştırmak istediğini, Türkiye’yi yönetilemez bir ülke haline getirmeye çalıştığını hepimiz biliyoruz. Bu anlamda şiddet olayları sadece ülkede bir terör havası estirmek değil, kullanmış oldukları bu insanlık dışı yöntemlerle Türkiye’yi, halkımızı terörize etmeye çalışıyorlar. Buna karşı hem birlik ve beraberlik içerisinde olacağız hem bütün bu terör örgütlerine ve bu şiddet saldırılarına karşı tek bilek, tek yumruk olarak varlığımızı sürdüreceğiz hem de aynı zamanda onların yapmak istediği ülkeyi terörize etme niyetine karşı da asla teröre alışmayacağız. Terörden yılmayacağız, korkmayacağız, hayatımıza devam edeceğiz” diye konuştu.

"Ağır bir fatura ortaya çıkabilirdi"

İstanbul’da pazar günü oynanması beklenen Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin alınan ciddi bir istihbarat sonucu ileri bir tarihe ertelenmesiyle ilgili konuşan Kurtulmuş, “Her gün birçok terör saldırısıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bunlarla ilgili gerekli tedbirler, önlemler alınmaya çalışılıyor. Bunların bir kısmı önleniyor. Maalesef bir kısmı da İstanbul’da olduğu gibi alınan bütün tedbirlere rağmen önlenemiyor. Ancak saldırıdan sonra İstanbul’da Galatasaray-Fenerbahçe derbisiyle ilgili olarak da birtakım spekülasyonlar yapılıyor. Çeşitli kanallardan, farklı istihbarat bilgileri alındı. Bu istihbarat bilgilerinin birbirini teyit eder mahiyette olması bu konuda önemli ve zor bir kararın alınmasını gündeme getirdi. Bunun üzerinden kimsenin spekülasyon yapma hakkı olmadığını ifade etmek isterim. Ortada son derece ciddi bir tedbir almamız gereken istihbarat bilgileri vardı. Sonuç itibariyle bu adım atıldı. Fenerbahçe-Galatasaray derbisinde ortaya çıkacak olan Allah muhafaza bir terör eyleminin Türkiye’yle ilgili olarak ne kadar ağır bir faturayı ortaya çıkaracağının herhalde herkes farkındadır. Çok önemli bir istihbarat bilgisinden hareketle bu maç ileri bir tarihe bırakılmıştır” açıklamasında bulundu.

Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısında İçişleri Bakanı, Genelkurmay Harekat Başkanı ve MİT Müsteşarı’nın hem son saldırılarla ilgili bilgileri paylaştığını hem de Nusaybin, Şırnak ve Yüksekova’da devam eden operasyonlarla ilgili bilgi verdiğini söyledi.

“İlave bir mülteci yüküyle karşı karşıya kalmayacağız”

Numan Kurtulmuş,AB ile gerçekleştirilen görüşmeler hakkında da bilgi verdi. Kurtulmuş, “AB ile Türkiye arasındaki ilişkiler son zamanlarda önemli bir ivme kazanmıştır. Varılan mutabakat çerçevesinde 4 Nisan’dan itibaren geri alımlar başlayacak. 20 Mart tarihinde Yunanistan Adaları’nda var olan göçmenlerin tespiti, ondan sonra geleceklerin bu sürece dahil edilmemesi, 4 Nisan’dan itibaren de Türkiye’nin geri alımları başlaması öngörülmektedir. Bu geri adımlar sırasında uygulanacak olan kural, bire bir kuralıdır. Türkiye, Yunan Adaları’ndan almış olduğu her bir mülteciye karşılık kendisinde var olan mültecilerden bir tanesini Avrupa’ya gönderecek. Bu süreçte Türkiye ilave bir mülteci yüküyle karşı karşıya kalmayacak. Şu anda AB rakam olarak bu rakamı 72 binle sınırlandırmıştır. Ne kadar göçmen alacaklarsa Türkiye’den de o kadar Suriyeli mülteci Avrupa’ya gidecek. En çok ihtiyaç içerisinde olanlar başta olmak üzere bu insanlar Avrupa’ya gönderilecek” dedi.