Canlı yayında tartışmaya davet etti

Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş, Erdoğan'a seslendi: Madem yüzde 50 oyun var, 2 saatlik televizyon programından niye korkuyorsun? Canlı yayında karşı karşıya gelelim

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,  "Oy vermeye gideceğiniz zaman o oy verme kabinine girdiğinizde o 3 fotoğraftan sadece bir tanesi sizin gibidir. Sadece bir tanesinin cebinde sizin kadar para vardır. Geri kalanlar seni temsil etmiyorlar" dedi. 

Kadıköy Meydanı'nda düzenlenen mitingte konuşan Demirtaş, 1960'lı yıllardan bu yana solda çeşitli birlik denemelerinin yapıldığını anımsatarak, her birinin mücadelerine güç verdiğini, destek sağladığını, aşama kat etmelerine yardımcı olduğunu anlattı.

Demirtaş, ama kalıcı birliği başaramadıklarını ifade ederek, şimdi cumhurbaşkanı seçiminin buna vesile olmasını istediklerini, bu nedenle aday olduklarını aktardı.

"Bu egemen koltuk sevdalılarının arasında üçüncü bir kişi olup koltuğa sevdalarını ilan etmek için aday olmadıklarını" kaydeden Demirtaş, şunları söyledi:

"Ben kişi olarak aday değilim. Aramızdan birinin aday olması gerekiyordu. Sizlerin mücadele birikimlerini temsil edecek birinin aday olması gerekiyordu. Kadınların özgürlük yürüyüşünü birileri emaneten teslim almalıydı. Alevilerin özgür yurttaşlık mücadelesi birilerinde emaneten durmalıydı. Kürt halkının, işçisinin, köylüsünün, öğrencisinin, hepimizin mücadele birikiminin yarattığı değerler bir adayda buluşmalıydı. Çünkü mevcut iki aday da bu ilkelerimizin hiçbirini temsil etmiyorlar, edemezler. Ne ideolojileri buna uygundur ne siyasi mücadeleleri ne de buna niyetleri vardır."

"Halkların tek adayıyla seçime giriyoruz" 

Aday olmasıyla sadece cumhurbaşkanlığı seçiminden ibaret olmayan, onu aşan bir "yeni yaşam" teklifinin ortaya çıktığını belirten Demirtaş, "Bizim adaylığımız olmasaydı, bizler bu seçim yarışında olmasaydık ölümle sıtma arasında halklarımız tercih yapmak zorunda kalacaktı" diye konuştu.  

Türkiye'de artık ortak bir gelecek, Türkiye'nin bölünme kaygısı olmadan, kardeş kavgası olmadan, ezilenlerin, emekçilerin dünyasını yaratacak yeni bir siyaset doğduğunu anlatan Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sizler, yani halkların kendisi ilk defa bizzat devletin 1 numaralı koltuğuna aday olarak zaten değişimin fitilini ateşlediniz. Bunu başaran, bu mücadeleyi bugüne getiren bütün halklara, emekçilere, bedel ödeyen herkese teşekkür etmek istiyorum.

Seçimi kazanırız, kaybederiz… Bizim açımızdan bir başarı öyküsü değil artık. Koltuğu kazanmak, kaybetmek bir başarı ölçüsü değil. Bakın koltuk uğruna nasıl da ilkelerinden vazgeçtiler. İki adayın da durumu ortada. İkisi de koltuğu kazanmak için bütün ilkelerinden vazgeçme üzerine oluşturulmuş adaylıklardır. Onları destekleyen, oy verenlere soruyorum: O ikisinden herhangi birinin kazanmış olması sizin kazandığınız anlamına geliyor mu? Herkes kendisine sorsun. AKP'nin adayı ya da çatı adaya oy verecekler bir sorsunlar. Sandığa gidip oy kullanacak kardeşlerim. Evinizde 2,3,5 kişi gidip oy kullanacaksınız. Oy kullanmaya giderken cebinizde taksi parası olmayacak. Çoğunuz yürüyerek oy kullanamaya gideceksiniz. Hepiniz yoksulsunuz, emekçisiniz.  Oy vermeye gideceğiniz zaman o oy verme kabinine girdiğinizde o 3 fotoğraftan sadece bir tanesi sizin gibidir. Sadece bir tanesinin cebinde sizin kadar para vardır.  Geri kalanlar seni temsil etmiyorlar. Oy kabinine girdiğinizde önünüzde bir tane halkların adayı olacak. Çok fazla seçenek yok elinizde. Devletin 2 adayı, statükonun 2 adayı, kendi kendilerini aday olarak ilan eden 2 kişinin yanında halkların tek adayıyla seçime giriyoruz."

Canlı yayında tartışma çağrısı

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçimin adil, eşit bir yarış şeklinde cereyan etmediğini savunarak, "Bu seçim AKP'nin adayının bütün devlet olanaklarını, finans gücünü, medya gücünü arkasına alarak haksız bir şekilde yürüttüğü son derece çirkin bir seçime dönüşmüş durumda" dedi.

Anket sonuçlarında Erdoğan'ın oy oranının yüzde 50'nin üzerinde gösterildiğini söyleyen Demirtaş, şunları kaydetti:

"Eğer oyun bu kadarsa, gerçekten de kendine güveniyor, 'Yüzde 50'nin üstünde oyum var' diyorsan, bu panik niyedir?  Yer gök senin fotoğraflarınla dolu. Otobüsten bilboarda, duvarlardan binalara kadar. Madem kendine güveniyorsun, madem yüzde 50 oyun var, 2 saatlik televizyon programından niye korkuyorsun. Karşı karşıya gelelim, canlı yayında konuşalım. Oyun yüzde 55 ise canlı yayından sonra belki yüzde 75 olur. 2 saatlik televizyon programından niye kaçıyorsun? Gel, karşımızda objektif sorular soracak gazeteciler olsun, önceden de hazırlanmasın sorular, cevaplar, ne istiyorlarsa sorsunlar, biz de önümüzde ne varsa, içimizde ne varsa, geçmişimizde, geleceğimizde ne fikir varsa açık yüreklilikle paylaşalım. Bırakalım bize oy verecekler bizi iyi tanısınlar. Kimiz, neyiz iyi bilsinler."

"Halkın yanında olacak bir cumhurbaşkanı lazım"   

Selahattin Demirtaş, cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı mal varlığının sadece kendisine ait olanları içerdiğini anlatarak, yakınlarının devredilen malların bilinmediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı olacak kişinin şeffaf olması gerektiğini ifade eden Demirtaş, toplumun bütün kesimlerinin seçilecek kişiyi "Benim cumhurbaşkanım" diye benimsemesinin önemine vurgu yaptı.

Demirtaş, cumhurbaşkanın parlamentoda çıkan ve halkın aleyhine olan yasaları veto edebilmesi ve adil olması gerektiğini kaydetti. Çankaya Köşkü'nde yapılacak çalışmaların halk mahkemesi gibi olması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, bu özellikleri taşıyan tek adayın kendisi olduğunu dile getirdi.

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, diğer iki adayın devletin adayı olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

"Zaten devletin yeterince adamı yok mu? Savcısı, valisi, kaymakamı, polisi, jandarması ve milletvekili var. Ama halkı koruyacak bir Allah'ın kulu yok bu devlette. Halkın başına bir şey geldiğinde sizin yanınızda olacak bir cumhurbaşkanı lazım. Bir kadın sokakta katledildiğinde, şiddet gördüğünde yanında olacak. Başörtülü haksızlığa uğradığında onun yanında olacak. Cemevine gidip orada Alevi canlarla tek yürek olacak bir cumhurbaşkanına ihtiyaç var."

İkinci tura kalamamaları halinde de mücadelerine devam edeceklerini belirten Demirtaş, "Seçimi kazanamasak da bu mücadeleyi sürdürmek zorundayız. Asla neoliberal kafalılara kentleri, köyleri ve mahalleleri teslim etmeyeceğiz. Bize AVM, köprü, gökdelen dayatan ve 'Bunlar gelişmişliktir' diyenlere karşı mücadeleye karşı devam edeceğiz. İnanın ki karşımızda her gün daha da küçülecekler. Her biri kendileri açısından bir tükenişi yaşayacaklar" diye konuştu.

"Erdoğan'la yarışabilecek aday benim"  

Cumhurbaşkanı adayı Demirtaş, Erdoğan'ın ikinci tura kalması durumunda onun karşısında seçimi kazanacak tek adayın kendisi olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmeleri yaptı:

"İkinci tura kalamazsak, 'Ne yapacaksınız?' diye soranlar, bizi ikinci tura taşısınlar. Asıl kazanacak aday biziz, Erdoğan'ın karşısında Türkiye'deki halkları iktidara taşıyacak olan biziz. Umut ve heyecan biziz. Bunu görmeyip, sıtmaya razı olmak ilericilik ve devrimcilik değildir. AKP, MHP ve CHP'ye oy vermiş olanlar, oy vereceğiniz kişi başkasına zulüm yaparsa sadece kendi mezhebini, kimliğini öne çıkarıp, geride kalanlara hakaret ederse bu suça siz de ortak olursunuz."

Kendilerinin seçilmemesi durumunda Türkiye'nin kamplaşacağını aktaran Demirtaş, Suriye'de yaşananların bir uyarı niteliğinde olduğunu söyledi. Demirtaş, Suriye'de halkın ayrıştığını ve bir arada yaşama kültürünün yok olduğunu dile getirdi.

Rizeli öğretmen Durmuş'u alkışlattı   

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmalarının boşa gitmeyeceğini anlatarak, Rize'de kendisi için stant açan Necmettin Durmuş'u kendisini dinleyenlere alkışlattı. Durmuş'a ve emeğine layık olacaklarını belirten Demirtaş, asıl alkışlanması gerekenin Necmettin Durmuş olduğunu ifade etti. Demirtaş, seçime bir haftalık bir süre kaldığını anımsatarak, azimle çalışacaklarını kaydetti.

Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenerek, sözlerini şöyle noktaladı:

"Öyle bağırıp çağırmayı bırak. İsrail'le askeri anlaşmaları iptal et. 12 askeri anlaşma var. Ekonomik ilişkilerden askeri tatbikatlara, istihbarata kadar tamamını askıya alman lazım. Latin Amerika ülkeleri bile elçilerini geri çekti. Sen ne yaptın bugüne kadar? Öyle Coca-Cola'yı boykot etmekle İsrail mi çöker? Kola satışlarını patlattınız. O nedenle biraz ciddi olun, Filistin halkına destek sunmak istiyorsanız, halkı kandırmayı bırakın. Ciddi bir boykotla İsrail'in bu katliamlarını durduralım."