Cari açığın çözümü: Tarım sektörü, şeker ve petrol

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dr. Mustafa YILDIRAN / Cumhuriyet Ü. İİBF 

yildiran1489@gmail.com

2001 krizinden hemen sonra tarım piyasaları, zamanın ekonomiden sorumlu bakanı

Kemal Derviş'in önerileri doğrultusunda transformasyona tabi tutuldu. Hızlı bir dönüşüm sürecinde ilginç bir şekilde, Türkiye'nin tütün, içki, şeker gibi ürünlerde net ihracat geliri elde etmesine rağmen, bu ürünlerin ekimi ile ilgili sınırlamalar getirmesi şaşırtıcı olmuştur. Türkiye bu alanlarda tedarik, ekim teknolojisi, işleme teknolojisi ve pazarlama yönünden ileri olmasına rağmen bu avantajını terk etmeye yönelik uygulamalara gitmiştir. Bu dönüşüm sürecinde Türkiye'de tarımın rekabete açılması ve şekerpancarı gibi ürünlerin ekimlerinin azaltılması sırasında, aynı ürünlerde başta ABD ve Brezilya olmak üzere değişik ülkelerde teşvik ve desteklemelerle birlikte yoğun korumacılık devam etmekteydi.

2000'den sonra, tarihte görülmedik bir değişim de, petrol fiyatlarıyla tarım sektörü çıktıları arasındaki ilişkinin sürekli artmasıdır. Şekerpancarı gibi ürünlerden elde edilen 'etenol' benzin gibi çıktıların petrol ürünleri için katkı maddesi elde edilebilmesi bu ilişkiyi geliştirmiştir. Bu gelişmelere rağmen gülümseten (!) bir ilginçlikle dünyada şekerpancarı tarzı ürünlerin üretimi artarken, Türkiye'de ekim alanları sınırlandırılmasıyla üretim sürekli azaltılmıştır. Derviş tarafından düzenlenen tarım piyasalarında gelecek trendleri tarımın lehine olmasına rağmen, Türkiye'nin tarımsal üretimini olumsuz etkileyecek şekilde düzenlenmesi, petrole ikame yapılanma imkanını azaltmıştır. Tarım sektörünün gelişimini artırabilecek ve petrole bağımlılığı azaltabilecek bir gelişme ümidi, başlamadan yok edilmiştir. Bu önemli bir ekonomik öngörü hatası olarak dönemin sorumlularının karnelerine yazılmalıdır.

Brezilya 2001'de Türkiye ile birlikte en kırılgan ülkelere örnek gösterilmekteydi ve IMF kredilerine muhtaç bir ülkeydi. Tarım zengini brezilya bu gelişmeler dolayısıyla 2000 sonrasında cari fazla vererek hızla gelişen bir ülke haline gelmiştir. Brezilya'nın en önemli ihraç ürünlerinden birisi de şekerden elde edilen 'etenol'dür. Etonal diğer ürünlerle birlikte tarımsal kaynaklı artı değer sağlamada başat rol oynamaktadır. Aynı dönemde Türkiye'nin ise petrol fiyatlarındaki artışla birlikte cari açık sorunu çözümlenemez duruma gelmiş ve tarım sektöründeki hatalar telafi edilemez boyutlara yükselmiştir. 

Türkiye'deki olumsuzlulara rağmen bugünlerde Konya Şeker Fabrikaları etenol üretimi için yaptığı yatırımla Türkiye'nin en önemli petrol alternatifi yatırımını meydana getirmiştir. Bu yatırımla birlikte bölgede şeker pancarında üretim fazlası ürünün değerlendirme sorunu ortadan kalkmış ve Türkiye'nin cari açığına küçük olsa da en önemli katkı, Konya Şeker'den gelmiştir. Şu anda şeker pancarındaki üretim ve organizasyonun son yedi yılda aldığı darbeyle bozulmasının sıkıntıları ortaya net olarak çıkmaktadır. Türkiye'de çok sayıda şeker fabrikasının bulunduğu ve birçoğunda verimlilik sorunlarının bulunduğu göz önüne alınırsa yapılacak yenileme yatırımları ile petrole alternatif ürün geliştirme ve tarım kesiminde refah artışı sağlanabileceği ortadadır. Sağlanabilecek dönüşüm Türkiye'de cari açığın azaltılması, tarımsal üretimin artışı, ekonomik refahın Türkiye'de kalması, yeni ihraç ürünlerinin ortaya çıkması ve çevre kirlenmesinin azaltılması gibi faydaları olacaktır.

Tükiye'de tarım piyasalarının yeniden stratejik üstünlüğü olduğu gerçeği son trendlerde ortadadır. Tarımın yapısı gereği liberal olamayacağı (Gülten Kazgan, Tarım ve Gelişme, Bilgi Üniversitesi Yayınları) gerçeği göz önüne alınırsa devletin ciddiyetle tarımsal dönüşümü sağlaması zorunluluktur. Kıtlık ve vurgunculuk cağında ülkenin en önemli sektörünün verimsiz çalışması yönetimde başarısızlık olarak değerlendirilebilir. Ayrıca Türkiye'nin Derviş döneminde yapılan her türlü düzenlemeye değişmez bir gerçeklik olarak algılamasına son verip, yeni düzenlemeleri kendiliğinden ve kendisi tarafından yapması zorunluluktur.