Cari açık hala kabus

 
İSTANBUL - CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, cari işlemler açığında bu yılın ilk aylarında yaşanan azalmanın hükümeti ve ekonomi yönetimini bir rehavete sürüklediğini belirterek, "AKP hükümetinin cari işlemler açığı konusunda yıllardır sergilediği umursamazlık, cari açığı cari
kabusa dönüştürdü. Aksine söylemlere rağmen cari işlemler açığı hala cari kabus olarak sürüyor" dedi.

Sinan Aygün, 2011 yılında 77,1 milyar dolarla rekor düzeye çıkan cari işlemler açığının bu yılın ilk altı ayında ise 31,1 milyar dolar olarak gerçekleştiğine dikkat çekti. Geçen yıla göre azalmakla
birlikte Türkiye'nin hala yüksek bir cari işlemler açığı sorunuyla  karşı karşıya olduğunu savunan Aygün, hükümetin ve ekonomi yönetiminin bu gerçeği görmezden gelmeye devam ettiğini bildirdi. Aygün, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın  "şu anda tedirgin edici, yüksek seviyedeki cari açıktan bir yerde kurtulmuş oluyoruz" şeklindeki açıklamasını yadırgadığını belirterek şunları söyledi:

AKP'nin umursamazlığı

"Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3 oranında bile büyümesi şüpheliyken, milli gelirin yüzde 7-8'i kadar cari işlemler açığı vermesi cari işlemler açığı sorununu büyüklüğünü gösterir. GSYH'nin
yüzde 7-8 oranında açık vermesinin anlamı şudur: Türkiye 60 milyar dolar cari açık verecek bu açığa karşılık milli geliri sadece 20-25 milyar dolar büyüyecek. Yani 100 dolar büyüyebilmek için 200 dolardan fazla açık vermesi gerekecek.  AKP hükümeti 2003 yılından bu yana cari açık sorununu küçümsüyor. AKP hükümetinin bu umursamazlığı cari işlemler açığın cari kâbusa dönüşmesine yol açmıştır."

Türkiye'nin AKP hükümetinden önceki 80 yıllık dönemde toplam 57 milyar dolarlık cari işlemler açığı verdiğini hatırlatan Sinan Aygün,  son 9,5 yılda ise (2003-Haziran 2012) verilen toplam cari işlemler açığının 324,7 milyar dolar olduğunu ifade etti. Aygün,  "AKP döneminde verilen açık 80 yılda verilen açığı 6'ya katladı. Umursamazlık yüzünden ülke cari açık kâbusları görmeye başladı" dedi.

Sorun AKP'nin politikalarından kaynaklandı

Sinan Aygün, hükümet ve ekonomi yönetiminin cari işlemler açığını "yapısal" nedenlere bağlayıp sorumluluktan kurtulmayacaklarını bildirdi. Aygün, AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılında milli gelirin
yüzde 0,3'ü kadar olan cari işlemler açığının yıllar itibariyle sürekli artarak 2011 yılında milli gelirin yüzde 10'una çıktığını belirtti.  Bu gelişmenin cari işlemler açığını yaratan sorunun AKP'nin
uyguladığı yanlış ekonomik politikalar olduğunu gösterdiğini kaydeden Aygün şunları söyledi: "Türkiye AKP döneminde verilen bu yüksek cari işlemler açığı yüzünden gelecek nesillere çok kötü bir miras bırakmaktadır.  Bu büyük cari işlemler açıkları dış borçlanmayla ve ülkenin en önemli
kuruluşları yabancı sermayeye satılarak, sıcak paraya yıllık yüzde 20'lere varan dolar faizleri ödenerek finanse edilmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin 2002 yılında 129 milyar dolar olan dış borç stoku bu gün 320 milyar doları bulmuştur. Yani Türkiye son 9 yılda önceki 80 yıldan daha fazla dış borç biriktirmiştir. 2002 yılında 6,6 milyar dolar olan Türkiye'deki sıcak para 120 milyar doları aşmıştır. Türkiye son 9,5 yılda doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına, portföy yatırımlarına ve
dış borçlara kar ve faiz olarak 107 milyar dolar ödemiştir. Bu politikalar sürdükçe ödenen fatura da büyüyecektir."

Yüzde 7-8 az değil

Sinan Aygün, milli gelirin yüzde 7-8 düzeyinde bir cari işlemler açığının düşük olmadığını belirterek, dünyanın en yüksek cari açığını veren ABD'nin bu açığının milli gelirine oranının yüzde 3,2, krizdeki Yunanistan'ın açığının milli gelirine oranının yüzde 6,7, İspanya'nın açığının milli gelirine oranının ise yüzde 2,8 olduğuna dikkat çekti.