Çelik: İsrail kendi menfaati için özür diliyor

AK Parti'li Çelik, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, PKK'lıların sınır dışına çıkması konusunda yasal bir engel olmadığını belirterek, "Aksine girmeleri yönünde engel var ama girmişler. Gittiniz yurt dışına. Sonra silahları bıraktınız, Diyarbakır'daki, Batman'daki, İstanbul'daki ailenizin yanına dönmek istiyorsunuz. Eğer suça bulaşmamışsa, zaten bu pişmanlık yasaları bu ihtiyacı görüyor. Orada bir eksiklik varsa bir güncelleme yapılabilir. Ancak PKK'lılar gitsin diye bir kanun çıkarılamaz. PKK'nın gitmesi önünde bir engel yok ki onun çıkışı için bir kanun çıkarasınız" dedi. 
 
AK Parti'li Çelik, TRT TÜRK canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 
Çelik, terörün bitirilmesi sürecine yönelik ne pahasına olursa olsun bu problemi Türkiye'nin gündeminden çıkarmak için çalıştıklarına dikkat çekerken, "Türkiye'de siyasi bir destek var. CHP son derece mahcup bir vaziyette. Ben onların duruşunu bir eşik duruşu olarak değerlendiriyorum. Kapının eşiğinde durmuşlar, dışarı mı çıksak, içeride mi kalsak kararsızlığı yaşıyorlar. Bu arada kalan bir yapıları var. Sayın Kılıçdaroğlu, ‘Biz bir şey bilmiyoruz' diyor. En azından hiçbir şey duymuyorsanız terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan ‘artık silahlar sussun, bundan sonra siyaset konuşsun' demiş. Başka bir şey demediğini farz edin. Sayın Başbakan ‘bunu olumlu bir gelişme olarak görüyoruz' dedi. Biz de parti sözcüleri aynı şeyleri söyledik. Bunu güzel bir gelişme olarak karşıladık. Sayın Kılıçdaroğlu, bu memlekette böyle bir şey oluyor, sen eleştirebilirsin, taraftar olabilirsin ama biz bir şey bilmiyoruz' dediğiniz zaman üstünüze gülerler. Anamuhalefet partisinin bu kadar mı Türkiye'nin gündeminden kopuk vaziyette. CHP'nin bir de keskin bir karşı duruşu da yok. Bu da iyi sayılır. AK Parti zaten bu işin riskini üstlendi. BDP de bu işe destek veriyor" diye konuştu. 
 
Kandil'in ifadesiyle Bahçeli'nin tepkisi aynı
"MHP bir mitingler serisi başlattı. MHP Lideri Bahçeli, Bursa'da yaptığı konuşması esnasında kalabalıktan Bahçeli'ye ‘vur de vuralım öl de ölelim' diye bir tezahürat geldi, o da ‘onun da zamanı' gelecek ifadesini kullandı" şeklindeki bir hatırlatma üzerine, Çelik, "Kandil'in savaşa da barışa da hazırız ifadesi ile Bahçeli'nin bu tepkisi arasında fazla bir fark yok. Bahçeli maalesef çok kötü bir hatiptir. Çok kötü, hakaret eden bir dil kullanıyor. Bahçeli'yi ülkücü gençliği sokaktan alı koyduğu için taktir ettik biz. Yiğidi öldür hakkını yeme diyerek Bahçeli'nin bu hakkını teslim ettik. Ama Bursa'da söylediği bu sözler Kandil'in savaşa da barışa da hazırız ifadesiyle eşdeğerdir" dedi. 
 
PKK'lılar gitsin diye bir kanun çıkarılmaz
Çelik, PKK unsurlarının Türkiye'nin dışına çıkması konusunda bir yasal engelin olmadığını belirterek, "Bir yasa niçin çıkarılır; bir engel olur, onu kolaylaştırmak için. PKK'lıların sınır dışına çıkması için yasal bir engel mi var? Aksine girmeleri yönünde engel var ama girmişler. Eğer çıkacaklarsa, Başbakan; ‘İktidar olarak biz bu işin güvencesiyiz, çekilme esnasında kesinlikle infaz yapılmayacaktır, operasyon yapılmayacaktır' dedi. Bundan daha ileri bir güvence olabilir mi? Gittiniz yurt dışına. Sonra silahları bıraktınız, normal hayatınıza dönmek istiyorsunuz, Diyarbakır'daki, Batman'daki, İstanbul'daki ailenizin yanına dönmek istiyorsunuz. Eğer suça bulaşmamışsa, zaten bu pişmanlık yasaları bu ihtiyacı görüyor. Orada bir eksiklik varsa bir güncelleme yapılabilir. Ancak PKK'lılar gitsin diye bir kanun çıkarılamaz. PKK'nın gitmesi önünde bir engel yok ki onun çıkışı için bir kanun çıkarasınız" diye konuştu. 
 
Akil adamlar bir şöhretler karması olmayacak
Akil adamlar konusunda AK Parti'nin perspektifinin sorulması üzerine Çelik, şu yanıtı verdi: 
"Gazetelerde yayınlanan isimlerin çoğunun tahmin yürütme olduğunu söyleyebilirim. İçinde gerçekliği olanlar var, olabilir. Akil adamlar bir şöhretler karması falan herhalde olamayacak. Akil adamlar çoğu topluma mal olan insanlardır. Bunu bir şöhretler karması gibi düşünmemek gerekiyor. Akil olmak ile ünlü olmak farklı şeyler. Burada bir ortalama insan tipi vardır. Şu olsun bu olmasın diye bir polemiğe girmem. Bu isimleri ben belirlemiyorum. Bu insanlar toplumun temsilcisi olacaklar. Herkesin saygı duyduğu insanlar olacak. Akil insanların esasında arızaları giderecek, bir tansiyon yükseldiği zamanda, iklimde bir sertleşme meydana geldiği zaman, yeri geldiği zaman arka kapı diplomasi yapabilecek insanlar olması gerekiyor. Akil adamlar, aklı öfkesini ve duygularını yenmiş olan ama duygusuz insanlar değil. Şefkatli insanlar olacak, duygu ve his dünyaları çok zengin olacak ama akılları her zaman bunun önünde olacak ki onlar akil adam olsunlar. Bunun tabi kadını da erkeği de var." 
 
İsrail, İsrail'in menfaatlerini düşünür
İsrail'in özür dilemesi ve Türkiye'nin taleplerinin İsrail tarafından kabul edilmesine yönelik bir soruya Çelik, "Geçmişte olanları olmamış farz edemeyiz" karışlığını verdi. Geçmişin hiç olmamış farz edilemeyeceğini vurgulayan Çelik, "Ama geçmişe takılıp kalmamalıyız" ifadesini kullandı. Geçmişte yaşanan olumsuzlukların bugün yaşanmaması için onların iyi analiz edilmesi gerektiğine işaret eden Çelik, şöyle konuştu: 
"Filistinlilerin çektiklerini yok sayamazsınız. Bu geçmişte kalmış diyemezsiniz. Bizim şehit edilen 9 vatandaşımızın durumu üzerine bir bardak su içemezsiniz. Biz diplomatik ilişkilerimizin devam etmesi için 3 şart belirtmiştik. Şimdi özür dilediler, tazminat vermeyi kabul ettiler, Gazze ablukasıyla ilgili de ilk adımın atılacağını söylediler. Türkiye'nin dostluğu da gazabı da önemsenmeyen bir ülke olsaydı İsrail özür diler miydi? Türkiye'nin dostluğu da gazabı çok önemlidir. Her ülkenin vazgeçemeyeceği menfaatleri vardır. İsrail, İsrail'in menfaatlerini düşünür, İsrail elbette ki kendi menfaati için Türkiye'den özür diliyor. Türkiye'nin böyle bir sonucu elde etmiş olması da Türkiye'nin hanesine yazılan bir artı puandır. İsrail'in bu söylediklerini ne kadar yapacağına bakacağız şimdi. Tazminat meselesinde ne kadar ciddidir. Elbette İsrail'in tazminat ödemesi şehitlerimizi geri getirmiyor." 
 
Uludere'de son söz söylenmedi
Uludere raporunun bir yaptırımı olan, herhangi sonuç doğuracak bir rapor olmadığını dile getiren Çelik, "Orada son söz söylenmedi, son nokta konmadı. Sonuçta Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma var. Uludere Raporu da oraya gidecek. Diğer delillerle birlikte savcılık meseleyi ortaya koyacak. Neticede yargının son sözü söylemesini beklememiz gerekiyor. Burada aceleci olup da hemen kararı kendimiz oluşturmamalıyız" ifadelerini kullandı.