Yargı alanında düzenlemeler içeren teklif TBMM'de

Adli ve idari yargı hakim adaylığı mülakatına katılabilmek için yazılı sınavdan 100 üzerinden en az 70 puan alma şartını da getiren Ceza Muhakemesi Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik öngören kanun teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Adli ve idari yargı hakim adaylığı mülakatına katılabilmek için yazılı sınavda 100 üzerinden en az 70 puan alma şartı aranacak; hakim ve savcı adaylığı süresi iki yıl, avukatlık mesleğinden adaylığa alınanlar için bu süre bir yıl olacak.  

AK Parti Kütahya Milletvekili İshak Gazel ve arkadaşlarının imzasını taşıyan Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Başkanlığına sunuldu. 

Teklifle, İcra ve İflas Kanunu uyarınca, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen nihai karalara karşı yapılacak temyiz başvurularındaki 40 bin liralık parasal sınır yükseltildi. Buna göre, bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerince verilen, miktar veya değeri 58 bin 800 lirayı geçen nihai kararlara karşı temyiz başvurusunda bulunulabilecek. Bu parasal sınır her yıl yeniden değerleme oranında artırılacak. 2 Aralık 2016'dan düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar verilen nihai kararlar bakımından temyiz yoluna başvurma sınırı, 40 bin lira olarak uygulanacak.

Adli ve idari yargı hakim adaylığı mülakatına katılabilmek için yazılı sınavda 100 üzerinden en az 70 puan almak gerekecek. Başarılı olanların sayısı, ilan edilen kadronun iki katı fazlasının altında kalırsa sadece başarılı olanlar mülakata çağrılacak.

Hakim ve savcı adaylığı süresi iki yıl olacak. Bu süre, avukatlık mesleğinden adaylığa alınanlar için bir yıl olacak. Adaylık, eğitim ve staj olmak üzere iki dönemden oluşacak. 

Adaylık süresinin sonunda adaylar, yazılı ve sözlü sınava tabi tutulacak. Bu sınavlar 100 tam puan üzerinden değerlendirilecek. Yazılı sınavda en az 70 puan alanlar sözlü sınava alınacak. Başarılı sayılmak için yazılı sınav puanının yüzde 60'ı ile sözlü sınav puanının yüzde 40'ının toplamının en az 70 olması gerekecek.

Sınavlarda başarılı olamayanlar, talepleri halinde Adalet Bakanlığı tarafından merkez veya taşra teşkilatında genel idare hizmetleri sınıfında bir kadroya atanabilecek, aksi halde bunların adaylığına son verilecek.

Meslek öncesi eğitimini tamamlamadan görevden ayrılanlar ile meslek öncesi eğitimlerini tamamlayıp mesleğe kabul edildikten sonra meslek öncesi eğitim süresi kadar çalışmadan görevden ayrılanlar, meslek öncesi eğitimleri sırasında kendilerine ödenen aylık, ödenek, tazminatlar ile her türlü ödemelerin, mecburi hizmetin eksik kalan kısmı ile orantılı miktarını iki kat olarak ödemek zorunda olacak.

Bölge adliye mahkemelerine yönelik değişiklikler

Bölge adliye mahkemesi dairelerinin daha etkin ve verimli çalışmasının sağlanması amacıyla iş yoğunlukları dikkate alınarak birden fazla heyet halinde çalışabilmesine imkan tanınacak. 

Bölge adliye mahkemesi dairelerinde Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından birden fazla heyet oluşturulabilecek, yeni oluşturulan heyetin başkanı HSK tarafından belirlenecek.

Bölge adliye mahkemesi dairelerince duruşma açılmaksızın, cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere veya şahsi cezasızlık sebeplerine münhasır olmak ve sanık tarafından talep edilmek şartıyla daha az cezaya hükmedilebilecek veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilebilecek.

Bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararın niteliğine bakılmaksızın, Yargıtay tarafından onama veya düzelterek onama kararı verilen dosyaların doğrudan ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve kararın bir örneğinin bilgi mahiyetinde bölge adliye mahkemesine iletilmesi sağlanacak.

Bölge adliye mahkemesinin, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının Yargıtayca bozulması halinde dosya, gereği için kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği de bölge adliye mahkemesine gönderilecek. Bu düzenleme, yürürlüğe girdiği tarihten sonra Yargıtay tarafından verilen bozma kararları hakkında uygulanacak.

Yargıtayın bozma kararına uyulması durumunda ilk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı, istinaf veya temyiz sınırlarına bakılmaksızın yalnızca temyiz yoluna başvurulabilecek.