Cezaevi kapasitesi ne kadar?

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ceza infaz kurumlarının mevcudunun 140 bin 520, toplam ka­pasitesinin ise 151 bin 444 olduğunu belirterek, 2013 yılında 5 bin 925 kişilik kapasite artışı sağlandığını bildirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Adalet Bakanlığı,  Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Yüksek Seçim Kurulu'nun ve Adalet Akademi'sinin 2013 yılı bütçeleri ele alınıyor. 

Bakan Sadullah Ergin'in, bütçe üzerindeki sunumu başlamadan, bakanlık yetkilileri tarafından Milli Eğitim Bakanlığı ortaokul ve imam hatip ortaokulu ders kitabı "Adalet ve Hukuk" başlıklı kitap milletvekillerine dağıtıldı. CHP'li bazı milletvekilleri, "Adalet Bakanlığı ilkokul, ortaokullarda dağıtılan kitabı bize dağıtıyor" diyerek tepki gösterdi.  

CHP İstanbul Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, usul hakkında söz alarak, "Tüm hapishanelerde hasta olan hükümlü ve tutuklulara acil şifalar diliyoruz. Hastane raporu olmasına rağmen, mahkemeler adli tıpa 9 ay önce yazı yazmasına rağmen adli tıp tarafından çağrılmayan, ölüme terk edilen insanlar adına utanıyorum. Bu insanlar ölüme mi terk ediliyor, hapisleler böyle mi boşaltılacak? İnsan yaşamına saygı göstermeyen adli tıp kurumunu göreve davet ediyor ve kınıyorum" dedi.  

Ergin, bütçe üzerindeki sunumunda, hukuki güven duygusunun toplumun tüm kesimlerinde yerleşmesi, adil yargılanma hakkının eksiksiz biçimde gerçekleşmesi ve özgürlükle­ri genişletici bir yaklaşımın benimsenmesinin en önemli amaçları olduğunu söyledi. 

İnsan haklarına saygıyı esas alan adalet sistemine doğru hızla yol alındığını vurgulayan Ergin, yargı organlarına geçmişle kıyaslanamayacak derecede, demokra­si ve insan hakları hassasiyetinin hakim olduğunu belirtti. 

Tüm yargı teşkilatında davaların daha hızlı sonuçlandığı konusunda önemli verilere ulaşıldığını ifade eden Ergin, özellikle Yargıtay ve Danıştay'da biriken dosyaların eritilmesinde önemli sonuçlar alındığını kaydetti.  

Bakan Ergin, tüm mevzuatta insan hakları ihlallerinin önlenmesi için önemli değişiklikler yapıldığını, çıkarılan yargı paketleriyle devrim niteliğinde adımlar atıldığını anlattı. 

İnsan hakları alanında atılan adımlarla her geçen gün daha iyiye gidildiğini, evrensel standartların yerleşmesinin amaçlandığını ifade eden Ergin, sorunların uluslararası kurumlara taşınmaksızın ulusal kurumlarda çözümlenebilmesini sağlamak olduğunu belirtti.

"AİHM'de 4. sıraya geriledik" 

Ergin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önün­de karar verilmeyi bekleyen toplam başvuru sayısının 2011 yılının so­nunda 154 bine yaklaştığını, bu başvuruların 16 bin 800'ünü Türkiye'den giden başvuruların oluşturduğunu söyledi. 

İnsan hakları alanında atılan kararlı eğitimler sayesinde her geçen gün daha iyiye gidildiğini vurgulayan Ergin, "Yargısal gelişmeler yanında tüm devlet ku­rumlarında insan haklan ihlallerine sıfır tolerans anlayışının yerleşmesi bugünkü olumlu atmosferi oluşturmuştur. AİHM tarafından yayınlanan istatistiklere göre uzun süredir bulundu­ğumuz 2. sıradan 4. sıraya gerilemiş bulunuyoruz" diye konuştu. 

Ergin, buna göre AİHM'de Kasım ayının başı itibariyle Rusya'nın 18 bin 850 dosya ile birinci, İtalya'nın 14 bin 600 dosya ile ikinci, Ukrayna'nın 13 bin 400 dosya ile üçüncü, Türkiye'nin ise 12 bin 450 dosya ile dördüncü sırada yer aldığını bildirdi. 

Bu konudaki çalışmaların gelecekte de kararlılıkla sürdürüleceğini vurgulayan Ergin, bu amaçla önümüzdeki 5 yıllık döne­mi kapsayan, amaçlar, hedefler ve sorumlu kurumların da belirlendiği "İnsan Hakları İhlallerinin Önlenmesine İlişkin Eylem Planı" taslağının hazırlandığını anlattı. Bakan Ergin, Eylem Planı'nın Bakanlar Kurulu'nun onayının ardından uygulamaya başlayacağını ifade etti.  

Uluslararası ilişkiler ve AB 

Adalet hizmetleri alanında aktif uluslararası ilişkilerin, ülkeler için bir­çok fırsatı beraberinde getirdiğini vurgulayan Ergin, uluslararası ku­ruluşların çalışmalarının tavsiye kararı ya da ilkeler olarak ülkelere yol gösterdiğini söyledi.  

Avrupa Birliği müzakereleri çerçevesinde yürütülen çalışmalara da değinen Ergin, şu değerlendirmelerde bulundu:  

"Ülkemiz uyum sürecinde adalet alanında üzerine düşenleri son on yılda fazlasıyla yerine getirmiştir. Bu sürecin reform çalışmalarımı­za olumlu katkısı inkar edilemez. Fakat gerek adalet gerekse diğer alan­larda başarı ile yürütülen sürecin Avrupa Birliği tarafından tam olarak karşılandığının söylenmesi mümkün değildir. Birliğin ülkemizin üyeli­ği konusunda güçlü bir irade ortaya koyamamasının, yürüttüğümüz ça­lışmaların yetersizliğinden kaynaklanmadığı bugün için herkesin ma­lumudur. Sebep daha çok siyasidir ve ülkelerin iç politikalarından kaynaklanmaktadır. Fakat sürecin sonuna kadar kararlılıkla çalışmaya de­vam edeceğimizi bilmenizi isterim. Zira bu çalışmalar, ülkemizin zaten kendi insanı için yapması gereken çalışmalardır." 

İlerleme Raporlarının, üyelik müzakerelerinin yürütülmesinde önemli bir enstrüman olduğuna işaret eden Ergin, "Ortaya konulan değerlendirmelerin tümünün doğru ya da yanlış olduğunun söylenmesi işin tabiatı itibariyle mümkün değildir. 2013 yılı İlerleme Raporu da bu minvalde ele alınmalıdır" dedi. 

Ergin, söz konusu raporda bazı eleştiriler yöneltilmekle birlikte yargı ala­nındaki olumlu gelişmelere geniş biçimde değinildiğini kaydetti. 

Ceza infaz sistemi 

Bakan Ergin, geçen yıl bütçede yaptığı konuşmada ceza infaz kurumla­rımızın başlıca sorununun kapasite sorunu olduğunu belirttiğini hatırlatarak, alınan önlemlerle bu sorunun büyük oranda ortadan kaldırıldığını bildirdi. Ergin, şöyle devam etti: 

"Ekim ayı itibariyle ceza infaz kurumlarımızın mevcudu 140 bin 520, toplam ka­pasitesi ise 151 bin 444'tür. Yapılan çalışmalarla 2012 yılında 14 bin 122, 2013 yılında 5 bin 925 kişilik kapasite artışı sağlanmıştır. Öte yandan bu yıl sonuna kadar 5 bin 980 kişilik daha kapasite artışı sağlanacaktır. Halen devam eden inşaatlarımız ve planladıklarımız sadece kapasite sorununun aşılması için değildir. Aynı zamanda kurumların moderni­zasyonunun tamamlanması içindir. Zira 2002 yılından itibaren yeni in­faz anlayışımıza uymayan 234 kurumu kapatmış bulunmaktayız. 2017 yılına kadar ise 164 cezaevini daha kapatmayı planlıyoruz." 

Hükümlü ve tutukluların insani haklarının genişletilmesine de büyük önem verdiklerini vurgulayan Ergin, bu kapsamda ağır hastalığı veya sakatlığı sebebiyle cezaevi koşullarında haya­tını yalnız idame ettiremeyen hükümlülerin, iyileşinceye kadar ce­zalarının infazının ertelenebilmesinin sağlandığını bildirdi. 

Sadullah Ergin, hükümlülere sağlanan aile görüşmesi imkanı, koşullu salıverilmelerine bir yıl veya daha az süre kalan hükümlülerin kalan cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazı, tutuklu ve hükümlülerin yakınlarının ağır hastalığı veya ölümü halinde mazeret izni alabilmesinin, çalışmalarından bazıları olduğunu söyledi. 

İnsan kaynakları 

Adalet Bakanı Ergin, Türkiye'deki hakim ve savcı sayısının Avrupa ülkelerinin oldukça gerisinde olduğunu vurguladı. Ergin, bu konuda önemli adımlar atıldığını, gelecek yıllarda yetersizliğin tamamen aşılacağını ifade etti. 

Ergin, merkezi yönetim bütçesinin imkanları dahilinde gerçekle­şen bütçe büyümesi ile ihtiyaçların bütününün karşılandığının ifade edilemeyeceğini belirterek, ancak gerçekleşen miktarlara bakıldığında geçmişe oranla daha iyi bir noktada olunduğunu kaydetti.