CHP lideri Baykal'a suikast ihbarı

CHP Genel Sekreteri Sav, Baykal'a yapılması planlanan bir suikastı haber alarak konuyu hassasiyetle incelediklerini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
ANKARA - CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yapılması planlanan bir suikastı haber alarak konuyu hassasiyetle incelediklerini belirterek, "Hiçbir katkıda bulunmadan İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yapılmış olan bir ihbarı aynen size aktaracağım. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğüne yapılmış bir ihbar: (Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı vur emri verdi)" dedi.
Sav, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleriyle düzenlediği basın toplantısında, bir ihbardan yola çıkarak "hangi konularda ne tür saldırılarla yüzyüze olduklarını" paylaşmak istediklerini söyledi. 
Sav, şöyle konuştu:
"Hiçbir katkıda bulunmadan İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yapılmış olan bir ihbarı aynen size aktaracağım. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğüne yapılmış bir ihbar: 'Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı vur emri verdi' Sarıgül, Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Osman Şevket Aslan aracılığıyla aralarında daha önce husumet bulunan ya da öyle olduğu sanılan organize suç örgütü lideri Mithat Yılmaz'a, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı her iki dizinden vurması için talimat verdi. Belirsiz kaynaklı 300 bin dolar nakit para belediye kasasından alınarak Osman Şevket Aslan tarafından Şişli Kasap Sokak Eser İş Merkezi A Blok No: 16/7 adresinde bulunan 2A Gıda Pazarlama Limited şirketi, Mithat Yılmaz'ın paravan şirketi olduğu ifade ediliyor. Şirketinden bizzat Mithat Yılmaz'a avans olarak verilmiştir. İşin bitiminde 450 bin dolar daha ödenmek üzere 750 bin dolara anlaşma hazırlanmıştır. Osman Şevket Aslan ile Mithat Yılmaz, yüzyüze olmadığı durumlarda kriptolu telefonlar ile bağlantı kurmaktalar. Mithat Yılmaz'ın iki adamında daha bu kriptolu telefonlardan bulunmaktadır."
Suikastın planların ertelenmesi nedeniyle gerçekleşmediğini dile getiren Sav, "Böyle bir olay gerçekleşmedi, bizim bu olayı hassasiyetle izlediğimiz günlerde başka bir olay gerçekleşti" dedi. 
Önder Sav, sözlerini şöyle sürdürdü:
"O da bir dikkate değer ayrı bir konudur. O konunun detayına girmeyeceğim, o konu ayrı boyutta, ayrı kulvarda, kendisinin özel gizlilik kuralları içinde yargı ile CHP arasında işliyor, işletiliyor. Bizim üzerinde duracağımız konu bu. CHP, bu tür davranışlara, bu tür saldırılara ilk kez muhatap olmuyor. Daha önce de Sayın Genel Başkanın Avrupa'da bir bankaya para aktardığı şeklinde yakışıksız ihbarlar, ABD'nin çok gizli servisi başlıklı kağıtlarıyla Türkiye'de sirküle edildi, o da çok önemli bir kurultayın öncesine rastladı. Avrupa'nın hiçbir yerinde, dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir bankasında bir kuruşluk hesabı olmayan bir siyasi lider için bu yakıştırmalar yapıldı. Maalesef dışarıdan ve içeriden pompalandı, malzeme yapıldı ve bunun kuru bir gürültüden öteye gitmediği CHP tarafından kanıtlandı."
"Sarıgül, Baykal'a yönelik "vur" emri verdi"
Sav, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleriyle yaptığı basın toplantısında, Baykal'a suikast düzenleneceğine ilişkin İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yapılan ihbarla ilgili değerlendirmelerini aktardı.
İhbarı katkıda bulunmaksızın okuduğununu dile getiren Sav, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün Baykal'a yönelik "vur" emri verdiğinin ifade edildiğini, Belediye Başkan Yardımcısı Osman Şevket Aslan aracılığıyla aralarında daha önce husumet bulunan ya da öyle olduğu sanılan organize suç örgütü lideri Mithat Yılmaz'a, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı her iki dizinden vurması için talimat verildiğinin belirtildiğini söyledi.
Sav, ihbarda belirsiz kaynaklı 300 bin dolar nakit paranın belediye kasasından alınarak Osman Şevket Aslan tarafından Yılmaz'a avans olarak verildiğinin aktarıldığını belirterek, ihbar mesajına atfen şunları kaydetti:
"İşin bitiminde 450 bin dolar daha ödenmek üzere 750 bin dolara anlaşma hazırlanmıştır. Osman Şevket Aslan ile Mithat Yılmaz, yüzyüze olmadığı durumlarda kriptolu telefonlar ile bağlantı kurmaktalar. Mithat Yılmaz'ın iki adamında daha bu kriptolu telefonlardan bulunmaktadır. Telefonlar, Avukat Ayhan Kızılöz tarafından sivil bir istihbarat kurumundan sağlanmıştır. Osman Şevket Aslan, Mithat Yılmaz'a eylemle ilgili talimatı şu şekilde verdi. 1 numaralı Baykal'ın, 13 Nisan 2010 saat 18.30'da Avrupa Parlamentosunda Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Stefan Füle ile görüşeceğini, bu görüşmeyi engellemelerini ve Baykal'ı her iki dizinden vurmaları talimatını vermiştir."
Mithat Yılmaz'ın adamlarıyla operasyon planını en ince ayrıntısına kadar yaptığının ihbarda yer aldığını Sav, mesajı gönderen kişinin iddialarını şöyle aktardı:
"Sonra ne olduysa 13 Nisan 2010 saat 16.15'te Osman Şevket Aslan, suikast planını ertelediğini telefonla bildirdi. Can güvenliğim nedeniyle kimliğimi deşifre etmiyorum. Ancak bu kişi ya da kişilere yapılacak operasyonlarla birlikte, ses ve görüntü kayıtlarını özel bir televizyon kanalına ya da en çok ücreti ödeyene satacağım. Hayatımı garanti altına almak ve kendi güvenliğimi sağlamak için bu benim hakkımdır. İhbarımı değerlendirip değerlendirmemenizin benim için pek bir önemi yoktur. Ama canı yanan insanlar olursa, bu bilgileri teyit etmediğiniz için sizler de bir nebze sorumlu olacaksınız. Bu yüzden, bu ihbar e-mailini yazarken ve gönderirken ekran görüntüsünü kaydediyorum."
"Konuyu hassasiyetle takip ediyoruz"
Bu ihbarın 15 Nisan 2010 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğüne yapıldığını, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün bir gün sonra Ankara Emniyet Müdürlüğünü haberdar ederek bu bilgileri verdiğini ifade eden Sav, şunları kaydetti:
"Emniyet içindeki bu işlemler böyle sürerken bizim de haberimiz oluyor bir haksızlık yapmayalım. Emniyet, bizim bir yetkilimize böyle bir olayın gerçekleşmekte olduğu bilgisini veriyor. Onun üzerine Genel Sekreter olarak ben Emniyet Genel Müdürü ile temasa geçtim, telefonla konuştum. Sonra onun da talimatı üzerine Ankara Emniyet Müdürü beni aradı. Konuyla ilgili bilgileri bölüştüler. Ama yeterli bir bilgi, yeterli verilerden uzak olduğunu saptadık bu bize aktarılanların, Genel Başkan Yardımcımız Yılmaz Ateş bu konuda görevlendirildi ve İstanbul'a gitti. Esas işin kaynağı olan yerde, İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileriyle temaslarını yaptı.
Alınan bilgiler ilginç, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, bu ihbar geldikten sonra sadece Ankara'ya bilgi vermekle yetinmemiş, ihbarın yapıldığı kaynağa inmeye çalışmış, ihbarın yapıldığı yerin internet kafe olduğu, kafenin kamerasının çalışmadığı, bunun bir hard diske kaydedildiği belirtildi. Sonra Şişli Savcılığı işe el koyuyor, bunun bir özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığının görevi olabileceğini var sayarak onlara bu evrakı havale ediyor, onlar da 'bu bizim işimiz değil' diyerek tekrar Şişli Savcılığına evrakı gönderiyorlar, savcılıkta şimdi inceleme sürüyor."
Konuyu hassasiyetle takip ettiklerini ifade eden Önder Sav, "Ancak bu zamana kadar bize göre yeterli bir incelemenin yapılmış olduğunu gözlediğimizi söyleyemem. Bu kadar yaşamsal bir olayda daha değişik bir bilgi, çabukluk beklenebilirdi. Hukukun gereği de budur, bu tür olaylarda acelenin gereği de budur. Bunların yapılmadığı gözleniyor" dedi.
Böyle bir ihbarın geldiğini, bu konuda hassas davranılması gerektiğini belirten Sav, "Allah aşkına, devletin istihbarat örgütleri ne güne var? Bir ne olduğunu tam bilemedikleri, böyle bir ihbarı çok önceden alıp ana muhalefet partisi genel başkanını kollama, koruma ve uyarma görevi vardır. 13 Nisandan önce bu bize ulaşmalıydı ki biz gereken tertibatı kurmalıydık" diye konuştu.
"Siyasi parti liderleri içinde CHP Genel Başkanı özel korumayı talep eden yapıdaki bir insan değildir. Tek koruması vardır, gidiş gelişlerinde şeklen ben genel sekreter olarak ilgili valiliği ararım, onlar gereken tertibatı alır ya da almaz onların bilecekleri iş" diyen Sav, şunları kaydetti:
"Türkiye hassas günlerden geçiyor. Böyle bir dönemde böyle önemli bir ihbarı devletin önceden alamayıp CHP Genel Başkanını suikast düzenleyen insanların insafına bırakma hakkı yoktur veya o suikastı düzenleyenlerin hangi gerekçeyle, hangi nedenle vazgeçtiklerini bilemedikleri bir akıbete terk etme hakları yoktur. Maalesef bunlar Türkiye gibi demokratik hukuk devleti kurallarının işlediği var sayılan, günlerdir parlamentoda dahi bunun edebiyatının yapıldığı bir ortamda CHP'nin, ana muhalefet partisinin liderine yönelik bir hareket olarak gelişiyor ve bizim sonradan haberimiz oluyor."
Sarıgül: İddialar son derece kaba, insafsız ve çirkin
Türkiye Değişim Hareketi lideri Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Şişli Belediyesinde düzenlediği basın toplantısında, "CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın gündemi değiştirmek için, şahsı ve belediyesiyle ilgili çirkin iddialarda bulunduğunu" ifade etti. Kendisinin Deniz Baykal'a yönelik bir suikast planladığı yönünde Sav'ın iddialarda bulunduğunu belirten Mustafa Sarıgül, bu iddiaların son derece "kaba, insafsız ve çirkin" olduğunu kaydederek, şöyle dedi:
"Baykal'a bir suikast girişimi varsa, bunu sonuna kadar kınıyorum. Bu iddiaların tespit edilmesini de bir an evvel istiyorum. Baykal'a Allah uzun ömürler versin. Bu çirkin iftiralarla kişilerin onurlarıyla oynanmasına izin vermeyeceğiz. Pazartesi hukuki mücadeleyi başlatacağım." 
Mustafa Sarıgül, bugüne kadar CHP'lilerin Önder Sav ile şahsına karşı çeşitli iddialarda bulunduklarını ve bu iddiaların hepsinin boşa çıktığını belirterek, "Allah bizi kuru iftiradan korusun. Bunlar şunu gösteriyor, Sayın Baykal'ın, çalışma arkadaşlarını ne kadar isabetsiz seçtiğinin Önder Sav en büyük örneğidir. Başlarına taş düşse, bunu Sarıgül'den biliyorlar. Baykal'ın sağlığı herkes için önemlidir. Ama benim için daha fazla önemlidir. Pazartesi günü hukuk mücadelemizi başlatacağız. Ama bu son iftirayla ilgili gerekli cevabı alacaklardır."
"CHP'deki arkadaşlara Allah akıl versin"
Sarıgül, "Baykal'a ait olduğu iddia edilen görüntülerin ardından CHP'nin gündemi değiştirmek için size karşı böyle bir iddia attığı söyleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna Sarıgül, 15-20 gün önce internet üzerinden bu görüntünün, CHP'lilerin eline ulaştığını ifade ederek, şunları söyledi:
"Ellerine geçtiği gün neden polise gitmediler. Son olaylarla ilgili konuşmak istemiyorum. Biz ahlaklı, dürüst, siyaset yapmak için yollardayız. Önder Sav'ı tebrik ediyorum. Düşünmüş taşınmış, bir ay önce gelen mektubu değerlendirip, gün yüzüne çıkarmış. Sarıgül halka güveniyor ve inanıyor. Sarıgül ve arkadaşları doğru bildiği yolda yürümeye devam edecek. CHP'deki arkadaşlara Allah akıl versin. Ona buna çamur atarak kendi pisliklerinden kurtulmaya çalışıyorlar." 
Bir gazetecinin, "CHP'liler kaseti sizin ortaya çıkardığınızı iddia ediyor" demesi üzerine Sarıgül, insanların kişilik haklarına saldıranlardan olmadıklarını, hatta bu tip çirkin davranışları gösterenlerin çok ciddi bir şekilde ceza almaları için parlamentodan yeni yasaların çıkmasını istediklerini ifade etti.
Mustafa Sarıgül, siyasi rakiplerine çamur atarak siyaset yapmadığını, hatta dün görüntüleri izlediğinde çok üzüldüğünü vurguladı.
CHP Genel Sekreteri Önder Sav'ın iddialarını da kınadığını kaydeden Sarıgül, "Gündemi değiştirmek istiyorlar. Önder Sav'a 'pes' diyorum. Böyle bir şey varsa, o gün niye konuşmadı? Niye anlatmadı? Değerlendirmeyi, kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Bizim işimiz iktidar olmaktır" dedi.
"Bu iddialar üzerine Emniyet Müdürlüğünün kendisiyle irtibata geçip geçmediğinin" sorulması üzerine Sarıgül, Emniyetin kendisiyle ilgili hiçbir temasta bulunmadığını ve konuyu bu sabah öğrendiğini söyledi.
İstanbul Emniyeti: Çalışmalarımız sürüyor
İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik suikast iddialarına ilişkin, "Gözaltına alınan kimse yok. Savcılığın talimatıyla çalışmalarımız sürüyor" dedi.
Çapkın, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinden ayrılırken basın mensuplarının, Baykal'a yönelik suikast iddiasına ilişkin sorularına, "Gözaltına alınan kimse yok. Bir ihbar geldi. Savcılığın talimatıyla çalışmalarımız sürüyor" yanıtını verdi.
İstanbul Valisi Muammer Güler
İstanbul Valisi Muammer Güler, 15 Nisan tarihi itibarıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü haber merkezine CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik eylem yapılacağına ilişkin elektronik posta yoluyla bir ihbar ulaştığını ve hiç gecikmeden, gerekli önleyici tedbirleri almak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğüne bildirimde bulunulduğunu bildirdi.
Güler, Yenikapı Mevlevihanesi'nde Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilen vakıf eserlerinin toplu açılış töreni öncesi basın mensuplarına, Baykal'a yönelik suikast ihbarıyla ilgili açıklama yaptı.
Televizyonlarda, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yapılacak bir eylem ihbarıyla ilgili açıklamaların yer aldığını hatırlatan Güler, şunları kaydetti:
"15 Nisan tarihi itibarıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü haber merkezine email yoluyla bir ihbar mektubu intikal etmiştir. O ihbar mektubu üzerine emniyet müdürlüğü derhal, hiç gecikmeden, gerekli önleyici tedbirleri almak, bilgilendirilmek ve koruma tedbirlerini en üst düzeyde sağlamak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğüne gerekli bildirimde bulunmuştur. Hiçbir gecikme yoktur. Bunun dışında gerekli araştırmaya başlanmıştır. Konu Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na intikal ettirilmiştir. Halen de araştırması ve diğer işlemleri Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın koordinesinde yürütülmektedir."
Bütün adli işlemlerin, ilgili adli makamların talimatları üzerine yürütüldüğünü, herhangi bir gecikmenin olmadığını anlatan Güler, "13'ünde yapılacağı ifade edilen eylemle ilgili emniyete ayın 13'ünde değil, 15'inde bildirimde bulunulmuştur. Derhal kanunun gereği yapılmıştır. Yetkililere de CHP Genel Başkan Yardımcısına da İstanbul Emniyet Müdürlüğünde müdürümüzün ve ilgili yetkililerin bilgilendirmesi olmuştur" dedi. 
Güler, bir gazetecinin "İhbar mektubunun Önder Sav imzalı olduğu söyleniyor" demesi üzerine de "Emailde imza yok. Emaildeki adres emniyet müdürlüğü tarafından araştırıldı. Bir ikamet olmadığı, boş bir inşaata ait olduğu belirlendi. İsmi geçenlerle ilgili olarak gerekli araştırma yapılıyor" diye konuştu. 
Bu konularda ilginizi çekebilir