CHP Türkiye'de kaç kişinin dinlendiğini sordu
CHP Antalya Milletvekili Çöllü, Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına yazılı soru önergesi sundu
ANKARA - CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Türkiye'de kaç kişinin dinlendiğini sordu.
Çöllü, Başbakan Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın "gizlilik" gerekçesiyle aynı yöndeki sorusuna cevap vermediğini belirtti.
Telekomünikasyon İletişim Başkanı Fethi Şimşek'in Meclis Araştırma Komisyonuna "70 bin kişinin mahkeme kararıyla dinlendiği" bilgisini verdiğini hatırlatan Çöllü, 'Mahkeme kararlarıyla yapılan telefon dinlemelerinin istatistik bilgileri gizli ise, Telekomünikasyon İletişim Başkanı bu sayıyı nasıl açıklamıştır?" diyen Çöllü, "Eğer, bu bilgiler gizli değilse, İçişleri Bakanı, kaç kişinin dinlendiğine ilişkin sorularımı neden yanıtsız bırakmıştır?" sorularını yöneltti.
Telekomünikasyon İletişim Başkanı Şimşek'in verdiği rakamın hangi döneme ait olduğunu, 2002-2008 döneminde ve yıllara göre, yasal olarak kaç kişinin telefonunun dinlenmesine ya da takibine izin verildiğini öğrenmek isteyen Çöllü, "Bu dinleme ve takip sonucunda kaç kişi hakkında yasal işlem yapılmıştır?" dedi.
Çöllü, aynı dönemde yasa dışı telefon dinlemesi nedeniyle hakkında işlem yapılan sivil ya da kamu personeli olup olmadığına ve kaç sivil ya da kumu görevlisi hakkında ne tür bir işlem yapılıp yapılmadığını da açıklık getirilmesini istedi.
"Yasak getirilen gazetecilere hangi gerekçeyle yasak getirildi?"
CHP Amasya Milletvekili Hüseyin Ünsal da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakanlık Basın Merkezinin, Başbakanlıkta görev yapan bazı gazetecilere "yasak" getirildiği haberlerinin doğru olup olmadığınını sordu. Ünsal, şu soruları yöneltti:
"Yasak getirilen gazetecilere hangi gerekçeyle yasak getirildi? Yıllardır görev yaptığı bir alanı izlememesi için ne gibi bir suç işlemişlerdir? Yasak getirildiği belirtilen gazetecilerin hepsinin uzun süredir AKP'yi takip eden tecrübeli muhabirler olması bir tesadüf mü, yoksa habercilik yaptıkları için bazı kişi ve kurumlar rahatsız mı olmuşlardır?
Önceki Başbakanlar döneminde de böyle bir uygulama yapılmış mıdır? Yapılmış ise hangi yıllarda ve hangi gazeteciler için yapılmıştır?"