”CHP tuzu kuru doktorun yanında duruyor”

Akdağ, "Türkiye'de kamuda 35 bin hekim var. Bunlardan 4500'ünün muayenehanesi var. CHP ve TTB bütün gürültüyü bu yüzde 12 için koparıyor" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA- Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Anayasa Mahkemesi'nin Tam Gün Yasası ile ilgili kısmi iptal kararı konusunda, "CHP bugün muayenehanesi olan 4 bin 500 tuzu kuru doktorun yanında duruyor. Vatandaşın burada ne çile çektiğinin ana muhalefet partisi CHP için belli ki hiç bir kıymeti yok" dedi.

Akdağ, kısmi iptalin Sağlık Bakanlığı'ndaki doktorları kapsamadığını, aksine hareket edenlerin "çok ciddi zarar görebileceği" uyarısını da dile getirdi.

Anayasa Mahkemesi'nin Tam Gün Yasası ile ilgili kısmi iptal kararını CNN Türk televizyonunda değerlendiren Akdağ, söz konusu karara göre Sağlık Bakanlığında çalışan hekimlerin, doğrudan işyeri hekimliği yapamayacaklarını belirtti.

"Karar sonrası döner sermaye ödemeleri ile ilgili yeni düzenlemenin ne olacağı?" sorusuna karşılık da Akdağ, "CHP'nin Türk Tabipleri Birliği ile maksadı, Türkiye'de kurulmuş olan ve vatandaşın son derece memnun olduğu sistemi ortadan kaldırmaktı, sistemin ortasına getirip bir patlayıcı koymaktı. TTB de CHP de bunu açıkça ifade ediyor" dedi.

CHP'nin, vatandaşın sağlık konusunda 8 sene boyunca, geçmişte çektiği çileleri çekmemesinden rahatsızlık duyduğunu ifade eden Akdağ, bunun AK Parti açısından olumlu bir durum olduğunu ve partisinin oylarına da yansıdığını ifade etti.

CHP'nin bunu istemediğini, dolayısıyla sistemi tamamen yok edebilecek bir iptal isteminde bulunduğunu kaydeden Akdağ, Anayasa Mahkemesi'nin performans ödemeleriyle ilgili de bir iptal kararı verdiğini, ancak bunun için süre tanıdığını, gerekçe ortaya çıkınca yeni bir düzenlemeye gideceklerini bildirdi.

"Sizce ana muhalefet partisi oy için sağlığı böyle bir riske atmış olabilir mi?" şeklindeki bir soruya da Akdağ, "Elbette, hiç bir kuşkum yok" yanıtını verdi.

Bunun ip uçlarının geçmişte de görüldüğünü, CHP'nin hastanelerin birleştirilmesi ve doktorların zorunlu hizmetine yönelik düzenlemeleri de Anayasa Mahkemesine götürdüğünü hatırlatan Akdağ, "CHP, sağlıkta hangi olumlu adımları atarak vatandaşın işini kolaylaştırmışsak onun karşısına çıktı" şeklinde konuştu.

Döner sermaye ödemeleri

Döner sermaye ödemeleri ile ilgili yeni bir düzenleme için Yüksek Mahkemenin 9 aylık süre tanıdığını hatırlatan Akdağ, "Gerekçeyi görmemiz lazım, ancak bu sistem devam edecek, bu sistemin devam etmesi çok elzem. Anayasa Mahkemesi 'devam etmesin' deseydi zaten süre vermezdi. O halde detaylarla ilgili bize gerekçelerini söyleyecek, biz de gerekçelere göre o uygulamaları yeniden kanun maddesi haline getireceğiz" diye konuştu.

"Kararın Sağlıkta Dönüşüm Programını nasıl etkileyeceği?" sorusu üzerine de Akdağ, 21 maddeli Tam Gün Yasası'nda vatandaşı ilgilendiren 3 hüküm bulunduğuna dikkati çekti. Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birincisi, Sağlık Bakanlığı hastanelerindeki doktorların muayenehane çalıştırmamasıydı, bu gerçekleşti. İptallerden sonra da bu yine gerçekleşmiş durumda. İkincisi, üniversite hastanelerinde çalışan öğretim üyelerinin öğleden sonra özel muayene, özel ameliyat adı altında vatandaşlardan hoca parası alarak onların işini görme durumuydu, bu da ortadan kalktı. Eski sistemden kalan ise üniversite öğretim üyelerinin muayenehane açmaları. O da öğleden sonra olabiliyordu, şimdi akşam mesai bitiminden sonra olabilecek. Yasayla yüzde 100'lük bir iyileştirme tasarlamıştık, bu iptallerden sonra yüzde 80'lik bir iyileştirmeye düştü."

"Türk Tabipleri Birliği'nin kamu hastanelerindeki hekimler için de aynı yola başvuracağı" açıklamasının hatırlatılması üzerine de Akdağ, "Hukuk yolunu devam ettirecektir, ama Türk vatandaşlar birliği ne diyor ona bakmak lazım" dedi.

Türkiye'de 26 bini Sağlık Bakanlığında, 9 bini de üniversite hastanelerinde olmak üzere kamuda 35 bin hekimin bulunduğunu, bunlardan 4 bin 500'ünün muayenehanesi olduğunu, bunların da toplamın yüzde 12'sini oluşturduğunu anlatan Akdağ, "Bütün gürültüyü CHP ve TTB bu yüzde 12'inin üzerinde koparıyor" şeklinde konuştu.

"Tuzu kuru, (ben çok fazla para kazanacağım)" arzusunda olan bir hekim grubu bulunduğunu, diğer hekimlerin sesinin çıkmadığını kaydeden Akdağ, vatandaşın sesini duyurmak zorunda olduklarına işaret etti.

Akdağ, şöyle konuştu:

"Bir ana muhalefet partisi, bizim duyurduğumuzdan daha fazla duyurmak durumunda. Ama CHP bugün muayenehanesi olan 4 bin 500 tuzu kuru doktorun yanında duruyor. Vatandaşın burada ne çile çektiğinin ana muhalefet partisi CHP için belli ki hiç bir kıymeti yok. Çıkar çevreleri ile oturup kalkıyorlar. CHP içinde hiç bir milletvekili yok mudur, halkın hukukunu koruyacak çok merak ediyorum. 'Arkadaş biz ne yapıyoruz, yarın halkın karşısına çıkıp ne yüzle (sizi muayenehanelere gitmek zorunda bırakan kanun değiştirildiğinde biz Anayasa Mahkemesine gittik iptal ettirdik), nasıl diyeceğiz bunu, gelin bununla ilgili bir şey yapalım' diyen bir Allah'ın kulu çıkmayacak mı, merak ediyorum. Bunlar yarın halkın karşısına çıkıp oy istemeyecekler mi?"

Bir başka soru üzerine Akdağ, yasanın imkanı olanların kamuyla ilişkisi olmayan hekimlerin muayenehanelerine gitmelerinin önünde engel teşkil etmediğini, kamu kaynaklarının özel muayenehaneler yoluyla çıkar için kullanılmasını engellediğini söyledi.

Özel muayenehanelere gidildiğinde bir tetkik ya da ameliyat için daha erkene gün alınabildiğini ifade eden Akdağ, "Bu muayenehanecilik sistemi, kamuyla, üniversiteyle birlikte devam ederse o üniversite ya da kamu hastanesindeki kliniğin doğru dürüst çalışmayacağı açık. Doğru dürüst çalışsa muayenehaneye niye taşınalım, para vermeye çok mu meraklıyız?" şeklinde konuştu.

Varlıklı kişilerin özel muayenehanelerden yararlamalarının önünde bir engel bulunmadığını vurgulayan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Neden bir üniversite öğretim üyesi, bir ana bilim dalı başkanı, hem ana bilim dalı başkanı olacak hem de 'muayenehanem olacak' der. Bunun sebebi çok açık. O ana bilim dalı başkanlığını muayenehanesi için bir şekilde kullanıyor da ondan. Ama şunu da çok açık söyleyeyim, bugüne kadar bu muayenehane, hastane yoluyla devam eden suiistimallerin bundan sonra çok daha üstüne gideceğiz. Biz vatandaşımızı korumaya kararlıyız."

Akdağ, "Muayenehanelerde çalışanların işsiz kalmakla karşı karşıya bulunduklarına" ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine de, buralarda en fazla 7 bin dolayında kişinin çalışmasının söz konusu olabileceğini belirterek, "Bu 7 bin kişiyi koruyalım derken 73 milyon kişiyi sıkıntıya düşürüyoruz, böyle bir şey olmaz" dedi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir