CHP'den 4+4+4 bildirisi

CHP MYK, 4+4+4 teklifi görüşmelerinde yaşananlara ilişkin yayınlanan bildiride " Demokrasiyi zorbalığa teslim etmeyeceğiz" denildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplanan MYK, dün Meclis Eğitim Komisyonunda büyük tartışmalarla kabul edilen 4+4+4 teklifine ilişkin bir bildiri yayımladı. CHP'li İnce ise düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de, "sopayla yasa geçirme döneminin başladığını" iddia etti.

Toplantı devam ederken yayımlanan bildiride, "11 Mart günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin çatısı altında iktidar partisinin zorbaları tarafından Türk demokrasisine, siyasi tarihimize bir utanç sayfası olarak geçecek bir darbe vurulmuştur. Muhalefete mensup milletvekilleri salona alınmamış, kendilerine söz hakkı verilmemiş ve oylamaya katılmaları zorla önlenmiştir. Bununla da yetinilmemiş, CHP milletvekilleri tartaklanmış ve yere düşen bir milletvekilimiz yerdeyken insanlığa ve geleneklerimize aykırı bir anlayışla tekmelenmiştir. Bu eşkıyaya yakışan davranışlar zincirinin bütün halkaları sorumsuz ve anti-demokratik nitelikleriyle vahimdir. Demokrasi çiğnenmiş, Meclis İçtüzük hükümleri ihlal edilmiş, insanlık onuru ve milletimizin iradesi ayaklar altına alınmıştır" denildi. 

 
TBMM'deki iktidar çoğunluğunun ve onun adına hareket eden yetkililerin artık kendilerini yasama organının kurallarıyla bağlı görmediği, sadece yürütmenin başından aldıkları emirleri yerine getirdiği ifade edilen bildiride, "Meclis, Başbakanlık noterine dönüştürülmüş, tek adam yönetiminin insafına terk edilmiştir. Yargı bağımsızlığının yok edilerek yürütmenin vesayeti altına alınmasından sonra, kuvvetler ayrılığının sona erdirilmesi süreci şimdi yasama organının Hükümetin emir-komuta zincirine bağlanmasıyla tamamlanmak istenmektedir" ifadelerine yer verildi. 
 
Mücadelemiz hukuk yoluyla sürecek
 
Ancak AKP'nin burada hesap edemediği hayati bir noktanın olduğunu, bunun da CHP'nin varlığı ile halkın demokrasiye sahip çıkma iradesi, gücü ve kararlılığı olduğu belirtilen MYK bildirisinde şunlar kaydedildi: 
 
"Sanılıyor ki kaba kuvvetle veya yandaş hukuk ve medyayla muhalefet sindirilecek ve susturulacaktır. AKP yanılmaktadır. CHP, demokrasimizi zorbalığa, hukuksuzluğa, dayatmalara asla teslim etmeyecektir. Cumhuriyeti kuran ve demokratik rejimi getiren CHP, halkımızla birlikte demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve özgürlükleri egemen kılma mücadelesine hiçbir engel tanımadan ve korkmadan devam edecektir. Aydınlık karanlığı yeninceye kadar CHP meşalesi yanacaktır." 
 
CHP, Milli Eğitim Komisyonu'ndan her türlü hukuk ihlaliyle geçirilen ve dolayısıyla hükümsüz olan 4+4+4 yasa teklifine karşı olduğu vurgulanan bildiride, "Bu yasa çocuklarımızı çok erken yaşlarda çalışmaya, kızlarımızı evliliğe zorlayacaktır. Fırsat eşitliği yok edilmekte, sınıfsal farklılıklar derinleştirilmekte, kast sistemi oluşturulmaktadır. Yoksul aileler yoksulluğa mahkûm edilmektedir. Toplumumuz çocuk işçi, çocuk gelin, çocuk anneler ve yoksul ailelerle dolu bir topluma dönüşecek, iktidar partisinin kindarları ise sömürülerine devam edeceklerdir. CHP, çocuklarımızın geleceğini sömürü, kin ve nefret üzerine kurulu AKP zihniyetine teslim etmeyecektir. CHP, demokrasimizin yok edilmesine, çocuklarımızın geleceğinin çalınmasına müsaade etmeyecek, bu doğrultuda mücadelesini demokratik yöntemlerle ve hukuk yoluyla sürdürecektir. Yarınlar, aydınlığın, hak ve hukukun ve demokrasinin olacaktır" ifadeleri kullanıldı.
 
Sopayla yasa geçirme dönemi başladı

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda dün yapılan görüşmelerin "yok hükmünde" olduğunu ileri sürerek, "Ham hum şaralop şeklinde bu yasayı geçirebilirler. Ama sonuna kadar direneceğiz" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Mardin'den "Teklif pazar geçecek" diye talimat verdiğini savunan İnce, Türkiye'de, "sopayla yasa geçirme döneminin başladığını" iddia etti.

İnce, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda dün yaşanan olaylara ilişkin TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
 
Odasından basın toplantısına gelene kadar üç kişinin, "Yalnız mı gidiyorsun?" diye sorduğunu anlatan İnce, Mecliste can güvenliklerinin olmadığını iddia etti. İnce, can güvenliklerini sağlamanın, Meclis Başkanı'nın görevi olduğunu ifade ederek, "Onu göreve davet ediyorum. Güvenliğimizi sağlamazsa, kendi imkanlarımızla sağlarız. Eşkıyaya pabuç bırakmayız. Bunu herkes böyle bilsin" diye konuştu.
 
İnce, dün sadece milletvekillerinin değil, medyanın da dayak yediğini ancak kendilerinin ses çıkardığını ifade etti. Kameramanlara nasıl vurulduğunu, kimlerin vurduğunu gördüğünü belirten İnce, her şeyin planlı olduğunu ileri sürdü. İnce, AK Parti Grubu'na, dün saat 13.00'de 150 dürüm ve ayran söyletildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yemekler hazır. Komisyon Başkanı, Kılıçdaroğlu'nun milletvekillerini davet ettiğini söylüyor, Başbakan da mesaj çekmiş. 150 dürümü yiyorlar, sonra salonu işgal ediyorlar. Hiçbir AKP milletvekilinin elinde yazılı metin yok. Kanun görüşülürken katkı sağlamaya gelmemişler, milletvekilliği görevini yapmaya değil, fedailik yapmaya gelmişler. Uzun boylu, güçlü, kuvvetlileri ön tarafa dizmişler. İçeriye sadece üç grup başkanvekili olarak biz girdik, diğer arkadaşlarımızı içeriye sokmadılar. Arkadaşlarımızın söz talebi vardı. Söz taleplerimiz, önergelerimiz yok sayıldı. O gürültüde kimse bir şey duymadan peş peşe oylama yaptı. Bu görüşmeler yok hükmündedir.
 
Meclis Başkanı Sayın Çicek, komisyon çalışmalarını denetlemekle görevlidir, görevini yapmalıdır. Erdoğan'ın zabıta müdürü değildir, yasamanın başıdır. Meclis Başkanı'nı uyarıyorum; görüntüleri izleyin, hiçbir şey duyulmadan oylama yapılıyor, komisyon üyesi olmayanlar el kaldırıyor. Başbakan'a sesleniyorum; ustalık dönemin diyordun, meğer senin zorbalık, eşkıyalık, zulüm dönemiymiş bu."
 
Demokrasinin lekeli günü
İnce, dün 30 dakikada, 20 maddenin kabul edilmesinin, dünya parlamento tarihinde bir ilk olduğunu öne sürdü.
Muharrem İnce, "12 Eylül'de Kenan Paşa döneminde cezaevlerinde işkence vardı, şimdi Recep Paşa'nın döneminde Mecliste işkence var. Hayırlı olsun Türk milletine, yeni bir paşamız oldu; Recep Paşa" ifadelerini kullandı.
 
"Bunun ikinci raundu, Genel Kurulu var" diyen İnce, şöyle devam etti:
"Bundan kastım şuydu; tahmin ediyorum bizi Genel Kurul Salonu'na da sokmazlar bunlar. Eşkıyalık almış başını gitmiş. Salonun kapılarını tutup, sayısal güçlerine, geometrik çoğunluklarına güvenip, bizi içeriye sokmayıp ham hum şarolop şeklinde -Bülent Arınç'ın deyimiyle- bu yasayı geçirebilirler. Ama sonuna kadar direneceğiz, kimsenin kuşkusu olmasın. 11 Mart, demokrasimizin darbe günüdür. Yüz karası bir gündür dün yaşadığımız. 11 Mart, demokrasinin lekeli, tecavüzlü günüdür, AKP terörünün Meclise geldiği gündür. Meclis Başkanı, sesini çıkaramıyor, korkuyor. 'Beni koltuktan ederler mi, acaba 30 yıldır milletvekiliyim, bir şey daha kapabilir miyim bunu arkasından' diye hala siyasi hırslarının peşinde. Yazıktır, günahtır. Hiç mi insan yasamanın onurunu düşünmez. Komisyon Başkanı da çok üzülüyordu 'acaba şu koltuktan olur muyum' diye, herhalde koltuğunu korumuştur. O gürültünün içinde oylamayı yaptığı için gece huzurlu uyumuştur."
 
Sopayla yasa geçiriyorlar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Mardin'den "Teklif pazar geçecek" diye talimat verdiğini savunan İnce, Türkiye'de, "sopayla yasa geçirme döneminin başladığını" iddia etti.
Parlamenter demokrasinin sona erdiği görüşünü savunan İnce, "Teklifin içinde Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi kurulması da vardı. Herhalde çok istedi ki pazara yetiştirdiler" dedi.
İnce, dün oylama değil, "oylanmış gibi yapıldığını" öne sürerek, "Meclis Başkanı'nda zerre kadar demokrasi inancı varsa, zerre kadar yasamanın başkanı olduğunu hatırlarsa, o görüntüleri gördüğünde okuma yazması varsa, bu komisyon toplantısını iptal eder. O yüreği varsa, o düzgün duruşu gösterebilirse, her gördüğüm yerde teşekkür edeceğim. Yoksa kendisini tanımadığımı ilan ediyorum. Bu kişisel görüşüm. Bu onurlu duruşu gösteremezse, onu tanımıyorum artık. Hiçbir toplantısına, Danışma Kuruluna gitmem. Bu kadar dik duruşu gösteremeyen adamla konuşulacak bir şey yok demektir" diye konuştu.
Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı'nın, Hamzaçebi'nin kendisine attığı şeyi gösterdiğinin anımsatılması üzerine İnce, Avcı'nın, ayıplarını, kırtasiye malzemesi üzerinden örtmeye çalıştığını söyledi. İnce, Hamzaçebi'ye bunun yakışmayacağını, bu karakterde biri olmadığını, yapısına uygun olmadığını anlattı.
İnce, bir soruyu yanıtlarken, "Yere düşen bir milletvekiline tekme atan ya da atanlar ş....sizdir" sözünün arkasında olduğunu açıkladı. İnce, "Ben attım" diyen kişiye, bu sözü yüzüne de tekrar edeceğini bildirdi.

CHP  "komisyon tamamlanmadı" dilekçesi verdi

Öte yandan CHP Grup Başkanlığı, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifinin komisyon çalışmalarının tamamlanmadığı ve bu nedenle TBMM Genel Kurulunda görüşülemeyeceğine ilişkin yazılı bir başvuru sundu.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ve Muharrem İnce'nin imzasını taşıyan dilekçede, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanun teklifinin Komisyondaki çalışmalarının tamamlanmadığı, bu durumda, Komisyon raporunun oluşturulamayacağı ve Genel Kurulda görüşülemeyeceği ileri sürdü.

Dilekçede, "TBMM İçtüzüğüne göre, Meclis Başkanı olarak görevinizi yerine getirerek, 11 Mart Pazar günü yapılan toplantının, Anayasa ve İçtüzüğe aykırılığı yönünden geçersiz sayılması doğrultusunda işlem yapmanızı, usulsüzlükler ve bunların hukuksuz sonuçları ortadan kaldırılmadığı takdirde TBMM çalışmaları ve Başkanlığın tutumuyla ilgili Anayasa ve İçtüzüğün grubumuza sağladığı tüm hakları kullanacağımızı bildiririz" ifadesine yer verildi.
 
(AA)(Anka)
Bu konularda ilginizi çekebilir