CHP'den TDK Başkanı'na yanıt

"Düzeysiz ve saygısız bir üslupla kendisini aklamaya çalışmıştır"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - CHP'li milletvekilleri, Türk Dil Kurumu Başkanı Mustafa Kaçalin'in, "Kurumumuzu bastılar" sözüne, "Düzeysiz ve saygısız bir üslupla kendisini aklamaya çalışmıştır" yanıtı geldi. 

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz ve Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Türk Dil Kurumu Başkanı Mustafa Kaçalin'ın "Kurumumuzu bastılar" şeklindeki açıklamasına ortak yazılı açıklama ile yanıt verdi. 

Kaçalin'in 22 Temmuz 2013 tarihinde yaptığı basın açıklamasında CHP milletvekillerine açıkça hakaret ettiğini belirten CHP milletvekilleri, "Düzeysiz ve saygısız bir üslupla kendisini aklamaya çalışmıştır. Bu talihsiz açıklama ile Kaçalin'in konuyu çarpıtmaya çalışması, esas yanıtlaması gereken sorudan kaçma çabalarının ürünüdür" dedi. 

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: 
"Prof. Dr. Kaçalin'in yanıtlaması gereken esas soru, dünyanın hiçbir sözlüğünde yer almayan bir darbe tanımının nasıl olup da TDK sözlüğüne girdiğidir. 
Darbe tanımına eklenti yaparak ‘demokratik yollardan hükümeti istifa ettirme' kavramını darbe kapsamına sokan Türk Dil Kurumu yönetiminin, bunun gerekçesini kamuoyuna açıklamaktan kaçması dikkat çekicidir. 

CHP milletvekillerini Türk Dil Kurumu'na baskın yapmakla suçlamak Türk Dil Kurumu Başkanının hakkı ve haddi değildir. Çünkü Türk Dil Kurumu, Başkan'ın özel mülkü olmadığı gibi, Büyük Atatürk'ün milletine yüce bir emaneti olup, CHP milletvekillerinin Türk Dil Kurumu'nu ziyaret için kimseden izin isteme zorunluluğu bulunmamaktadır. 

Kaldı ki CHP Grup Başkanvekilliği olarak, CHP'yi temsilen görevlendiren milletvekillerinin kurum başkanı ile görüşmesi için gün boyu randevu talep edilmiştir. 
Randevu talebine karşı çeşitli bahaneler üreten, çok meşgul olduğunu söyleyerek görüşmekten kaçan Kaçalin, saat 16.00'da yapılan ziyarette de kendisi ve tüm kurum yetkilileri için ‘yok' dedirterek görüşme ricalarımızı saygısız bir biçimde geri çevirmiştir. 

Türk Dil Kurumu Başkanı'nın 18 gün sonra konuyu gündeme taşıması ve niyet okuma yöntemi ile 'çapulcu' kelimesinin tanımını da buna eklemesi dikkat çekicidir. 
Milli iradenin temsilcilerinden kaçan, sonrada konuyu çarpıtarak basın açıklaması yapan Türk Dil Kurumu Başkanı, siyaseti Türk Dil Kurumu'na egemen kılmanın hesabını verecektir."