Çin Dostluk Grubu'ndan istifalar
Oktay Vural, konuya ilişkin sessiz kaldığını iddia ettiği Başbakan'a 'Nerede bu 'one minute'çi Başbakan?' diye seslendi
ANKARA - Doğu Türkistan'da yaşanan olayların ardından Türkiye-Çin Parlamentolararası Dostluk Grubunda olan üyelerden istifa haberleri gelmeye başladı.
AK Parti Muş Milletvekili Seracettin Karayağız, partisinden istifa ettiğine yönelik duyulan haberlerin ardından partisiyle hiç bir probleminin olmadığını belirterek, "Sadece üyesi bulunduğum Türkiye Cumhuriyeti-Çin Halk Cumhuriyeti Parlamentolararası Dostluk Grubundan istifa ettim" dedi.
Karayağız, yaptığı açıklamada, "Doğu Türkistan"da insanlık dışı olayların yaşandığını bildirdi. Yaşanan olaylara tavır göstermek için dostluk grubundan istifa ettiğini ifade eden Karayağız, "Orada insanlar hunharca katlediliyor. Yaşanan olaylar dünyadan gizleniyor" diye konuştu.
AK Parti Muş Milletvekili Seracettin Karayağız, yaptığı yazılı açıklamada ise "Doğu Türkistan"ın şehirlerinde yaşanan insanlık dışı vahşete seyirci kalan Çin Hükümetinin bu tavrını protesto ettiğini ifade ederek, üyesi bulunduğu Türkiye-Çin Parlamentolararası Dostluk Grubundan istifa ettiğini kaydetti.
MHP'li üyeler de istifa etti
Öte yandan, MHP'li üyeler de Türkiye-Çin Parlamentolararası Dostluk Grubundan istifa etti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TBMM Başkanlığına yazı yazarak, dostluk grubunda görev alan MHP'li milletvekillerinin istifa ettiğini bildirdi.
Vural, yazısında, "Çin'in Sincan Uygur Bölgesi'nde Uygur Türklerine yönelik saldırıların, toplu etnik katliam boyutlarına ulaştığını" ifade etti.
Vural: Nerede bu 'one minute'çi Başbakan?
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Çin'in "Sincan Uygur Özerk Bölgesi"nde yaşanan olaylara ilişkin, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
Çin'in, Uygur Türklerine yönelik saldırılarının, toplu katliama dönüştüğünü ifade eden Vural, duydukları üzüntüyü dile getirdi. Vural, Çin siyasi makamları ve güvenlik güçlerinin, Uygur Türlerine karşı sistemli, bilinçli etnik temizlik, imha harekatının yeni bir tezahürüyle karşı karşıya olduklarını belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Hükümetin, bu konuda "atalet" içinde olduğunu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, iki tarafa sükunet telkin ettiğini savunan Vural, "Kimmiş bu taraflar?" diye sordu.
Olayları, "Çin'in, bilinçli şekilde Uygur Türklerine yönelik katliamı" olarak değerlendiren Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Başbakan, Gazze'de, İsrail'in, Filistinlilere yönelik girişimleri karşısında, bu meseleyi, bütün söylemlerinde, her türlü ortamda dile getirmişken, Çin'in, Müslüman Uygur Türklerine yönelik bu katliamı karşısında, dut yemiş bülbüle dönmesini anlayabilmiş değiliz. Sayın Başbakan nerede? Bu katliam yapılırken ne söylüyor? Bu millet acı içerisinde. Bu insanlık dramı karşısında Başbakan ne yapıyor? Nerede bu 'one minute'çi Başbakan? Acaba 'one minute' dedikten sonra, gidip özür dilemek zorunda kaldığı için şimdi Uygur Türklerine yönelik katliam karşısında acaba yoğurdu üfleyerek mi yiyor? Bu bir insanlık dramıdır. İnsanlık, orada yok edilmektedir. Sayın Başbakan ve AKP'nin davranışı, milletimizin acısı karşısında, vurdumduymaz yaklaşım olarak ortaya çıkmaktadır. Hiçbir ses, seda yok."
Vural, Çin'in, Uygur Türklerini korumak yerine, baskı yaptığını, bu uygulamalar karşısında yapılan açıklamaların "cılız" kaldığını söyledi.
Türkiye'nin, orantısız güç kullanıldığı, toplu katliamla karşı karşıya kalındığı bir ortamda sessiz kalmasını anlayamadıklarını belirten Vural, kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bölgeyi ziyaret ettiğini anımsattı.