Çocuklara slogan attırmak milliyetçilik değildir

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 
ADANA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstasyon Meydanı'nda düzenlenen Adana Entegre Sağlık Kampüsü temel atma töreni, TOKİ anahtar teslimi ve yapımı tamamlanan tesislerin toplu açılış töreninde, vatandaşlara hitap etti.

"Biz slogan milliyetçisi değiliz" ifadesini kullanan Erdoğan, "Bizim için milliyetçilik, millet için hizmet üretmek, milletin itibarını yüceltmek, milletin ihtiyaçlarına cevap vermektir. Her sabah çocukları sıraya dizip, yağmurun, karın, soğuğun, sıcağın altında o çocuklara 1933'lerden kalma, geri kalmış ülkeleri çağrıştıran, soğuk savaş döneminin demir perde ülkelerini hatırlatan sloganlar attırmak milliyetçilik değildir. Milliyetçilik, o çocuklara okuyacakları okul inşa etmektir. Milliyetçilik o çocuklara insanca eğitim görecekleri sınıflar inşa etmektir. Milliyetçilik o çocuklara en modern eğitim imkanlarını sunmaktır. En önemlisi de milliyetçilik, çocuklara slogan attırmak değil, onlara bir vizyon, bir ufuk sunmaktır. Onlara güçlü bir Türkiye emanet etmektir" dedi.

"Lafla peynir gemisi yürümez"

Okullarda akıllı tahtalar kullanılmaya, çocuklara tablet bilgisayarlar verilmeye başlandığını belirten Erdoğan, "Milliyetçilik bu. Öyle kafatası milliyetçiliğiyle ülkeler kalkınmaz. Bunlar tarihleri boyunca ne yaptılar? Türküm dediler ama Türkiye'nin itibarını yerlerde süründürdüler. Doğruyum dediler, Türkiye'yi yolsuzluklara mahkum ettiler. Çalışkanım dediler, yıllarca yan gelip yattılar, Türkiye'yi faize, enflasyona, işsizliğe mahkum ettiler" diye konuştu. 

Başbakan Erdoğan, "Bal bal demekle ağız tatlanmaz, balı yersen ağız tatlanır. Lafla peynir gemisi yürümez. Mesele slogan atmak değil mesele iş yapmak. Biz iş yapıyoruz, biz eser üretiyoruz, hizmet üretiyoruz, Türkiye'nin ve milletin gücüne güç katıyoruz. Biz bunlara aldanıp yolumuzdan asla geri durmayacağız. Biz bunlara laf yetiştirmeye uğraşıp millete hizmetten asla geri durmayacağız" değerlendirmesinde bulundu.

"Artık anamuhalefetin de yavru muhalefetin de liderlerinin ismini ağzıma almayacağım" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Onlara asla cevap yetiştirmeyeceğim, o işleri tamamıyla genel başkan yardımcılarıma bıraktım. Onları diğer arkadaşlarıma bıraktım. Yormaya gerek yok kendimizi" dedi.

Demokratikleşme paketi

Demokratikleşme paketine de değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kamuoyuna duyurduğmuz demokratikleşme paketi inşallah Türkiye'de hem demokrasiye hem ekonomiye hem de kardeşliğimize güç katacak. Biz, sağdan, soldan ne denildiğine değil, sizin ne dediğinize bakarız. Milletim ne diyor, Adana ne diyor, biz buna bakarız. Milletimiz bize yetki verdi, görev verdi, milletimiz bize bir emanet yükledi. Biz, şu anda o emanetin hakkını veriyor, görevimizi yapıyoruz. Sizin istemediğinizi bilinki biz de istemeyiz. Sizin onaylamadığnızı biz onaylamayız. Biz, milletin hakkını, hukukunu, temel hak ve özgürlüklerini pazarlık konusu yapmayız, kimseyle pazarlık etmeyiz. Parti programımızda, hükümet programlarımızda, seçim beyannamemizde ne dediysek, kongrelerimizde ne söylediysek bugün de sadece onu yapıyoruz. 11 yıl boyunca yaptığımız her reforma karşı çıkanlar, yaptığımız her reformdan korku senaryosu üretenler bugün de aynısını yapıyorlar. Göreceksiniz onlar kaybedecek. Ama şunu da bilinki Türkiye kazanacak. Değişime direnenler, statükoyu savunanlar, Türkiye'yi haklarından mahrum edenler, kardeşliğin önünü tıkayanlar kaybedecek ama Türkiye kazanacak, ekonomi kazanacak, demokrasi ve kardeşlik kazanacak. Bu yeni reform paketinin de bir kez daha milletimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."

Erdoğan, reformlar konusunda tek muhataplarının millet olduğunu, milletin istediği, beklediği, desteklediği her reformu gerekli hazırlık sürecinin ardından eninde sonunda hayata geçireceklerini belirterek, "Diyorlar ki çok enteresan, efendim işte 'Ruhban okulunu niye açmadınız?' Her şey bitti, şimdi ruhban okulu kaldı. Ben de diyorum ki bizim için ruhban okulu açmak mesele değil, biz açarız ancak hep bizden 'ver, ver, ver' diyorsunuz" dedi.