”Çok hareketli bir pazardayız koşullara uymamız gerekiyor”

Başak ve Güven'i tek çatı altına alan Groupama Sigorta Genel Müdürü Alaın Baudry DÜNYA'ya konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yakup SAYAR

İSTANBUL - Türkiye sigortacılığında yer etmiş Başak Sigorta ve Güven Sigorta markalarını 16 Ekim 2009 tarihinde Groupama markası altında birleştirerek sektörde ses getiren ve hızlı bir tanıtım atağına geçen Groupama Sigorta'da Genel Müdür Alaın Baudry, şirket olarak 18 yıldır bulundukları Türkiye'de çok mutlu olduklarını söyledi. Yabancı yatırımcılar olarak çok hareketli bir pazara girdiklerini ve bu nedenle Türkiye'deki pazara uygun davranmak ve buradaki koşullara uymak gerektiğinin altını çizen Baudry, "Groupama olarak biz, hem Türkiye'ye hem de Türk sigorta pazarının gelişimine inanıyoruz. Bunun nedeni, ülkenin dinamik ekonomisi, sigorta sektörünün yeni olması ve nüfusun yüzde 50'sinin 25 yaşın altında olması. Bu anlamda biz geleceğe güvenle bakıyor ve Türkiye'de yatırım yaptığımız için kendimizi kutluyoruz"diye konuştu. 

Groupama Sigorta'da Genel Müdür Alaın Baudry, iki markanın tek çatı altında birleştirilmesi sonrasında ilk söyleşisini DÜNYA ile gerçekleştirdi. Groupama olarak sektördeki ilk adımlarının Başak Sigorta ve Emeklilik'in satın alınması olduğunu hatırlatan Baudry, geçirilen yeniden yapılanma döneminde, bu şirketin işleyişini Groupama'nın çalışma sistemine uyarladıklarını söyledi.  2008 yılında elementer branşta %12 büyüme kaydederek sektörün büyüme oranını iki katı üzerinde büyüdüklerini belirten Baudry, "Yine aynı yıl hayat sigortalarında sektörün üç katı büyüme kaydettik. Buna oranla kârlılığımız da gelişme kaydetti. Bunların yanı sıra acentelerimizle işbirliğimizi geliştirdik. Ardından Güven Sigorta ve Güven Hayat Sigorta'nın satın alışı ve bu şirketlerle birleşme gerçekleşti. Bu birleşme bence Groupama'nın Türk sigorta sektörüne güvendiğini ve inandığını gösteren çok ciddi bir sinyal" dedi.

En büyük pazar oyuncularından biri olmamız gerekiyordu

"Bir şirketin alınışının üzerinden daha üç yıl geçmeden ikinci bir şirketi aldık" diyen Baudry" Burada iki hedef var. İlki, Türkiye'deki ilk beş büyük sigorta şirketi arasında bulunma hedefimiz. Bu anlamda iki şirketin birleşmesi ile sektörde, hayat dışı sigortalarda beşinci, ve hayat sigortalarında ikinci büyük şirketiz. Hayat ve hayat dışı iki şirketi bir arada düşünürsek, Türk sigorta sektöründeki en büyük şirketler sıralamasında 3. konumdayız. Biz faaliyet gösterdiğimiz ülkelerin ekonomilerinin gelişmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bunu yapabilmemiz için en büyük pazar oyuncularından biri olmamız gerekiyordu" diye konuştu.

Şu an inişli çıkışlı bir pazar var

Sektörde yaşanan fiyat rekabetini değerlendiren Baudry, "Bir pazara geldiğinizde o pazara uyum sağlayıp adapte olmak zorundasınız. Türkiye'de pazarının en belirgin özelliği geçtiğimiz yıla kadar kaydettiği çok ciddi büyümeydi. Türkiye pazarı son 10 yıl içinde ortalama %22'lik bir büyüme kaydetti. Şu an hâlâ yapılanma aşamasında olan bir pazar. Şirketler büyümeye öncelik veriyorlar. Büyümekte olan bir pazar olduğu için, kârlılıktan çok prim üretimine yönelik bir yaklaşım var. Şu an inişli çıkışlı bir pazar, kriz var, ve bazı şirketler %5 büyürken, bazıları %10 küçülebiliyor. Bunları dikkate almaya mecburuz, çünkü %20'lerde büyüyen bir pazar şu an eksilerde seyrediyor. Avrupa'da sigorta sektörünün belli bir doygunluğa ulaştığı ülkelerde, iyi geçen yıllarda büyüme yüzde dörtken, kötü geçen yıllarda bu oran %2'dir" diye konuştu.

Pazar ileride daha fazla kontrol altında olacak

Yabancı yatırımcılar olarak çok hareketli bir pazara girdiklerinin bilincinde olduklarını söyleyen Baudry, bu nedenle Türkiye'deki pazara uygun davranmak ve buradaki koşullara uymak zorunda olduklarının altının çizdi.  Kriz döneminde, şirketlerin genel olarak fiyatlarını düşürdüklerine işaret eden Baudry, "Bu, müşterilerin poliçelerini yenilemeleri ve başka şirketlere gitmemeleri için yapıldı. Ama teknik olarak bunun mantıklı olmadığını biliyoruz. Yeni gelen şirketler, risk değerleme, risk kontrol ve yeni aktüerya metodları gibi araçlar getirdiler. Hazine de bazı düzenlemelerle rekabeti daha homojen hale getiriyor ve sigortanın uluslararası standartlara uygun şekilde çalışmasını sağlamaya çabalıyor. Bu iki unsuru bir arada değerlendirirsek , sigorta pazarı ileride daha fazla kontrol altında olacağı görülüyor. Ama şu anda piyasada birkaç büyük şirket fiyatlarını düşürdüğünde, diğerleri onlara uymak zorunda. Kaskodan somut bir örnek verebiliriz. Elementer sigortaların üçte birini oluşturan kaskoda kriz döneminde ortalama prim %13 düşüş kaydetti. Biz de dahil olmak üzere bütün şirketler fiyatlarını düşürdü. Bu indirim, müşterilerimizin krizi atlatmasına yarayacaksa iyi bir şey. Ancak kâr marjında soruna yol açıyor"dedi. 

Türkiye sigorta sektöründeki problemlerinin en önemlilerinden birinin otomobil sigortalarının yapısal olarak zararda olmaları olduğunu söyleyen Baudry, geçmiş yıllarda kaskonun trafik sigortasını telafi edebildiğini fakat artık bunun böyle olmadığını ve pazar koşullarının zorlu hale geldiğinin altını çizdi. Baudry, diğer bir sorunun otomobil sigortalarının pazardaki payının çok büyük olması olduğunu ve bunun da başka branşlarla dengelenmesi gerektiğini ifade etti.

Şu an müşteri en ucuz poliçeleri satın almak istiyor

"Poliçe sattığımız bir sistemden, müşterinin ihtiyaçlarına karşılık verdiğimiz bir sisteme geçmek istiyoruz" diyen Baudry, "Şu an müşteri sadece zorunlu ve en ucuz poliçeleri satın almak istiyor. Sigorta müşterileri için en önemli unsur fiyat ve bu durumdan sigortacılar da sorumlu. Bizim yaklaşımımız müşteriyi dinlemeye ve öneriler sunmaya yönelik olmalı. Hizmetlerimizi geliştirmeliyiz ki müşteri, yalnızca ona poliçe kesen değil, aynı zamanda kendisinin yanında olan bir sigorta şirketi olduğunu hissetmeli. Bu nedenle müşteriye sadece otomobil poliçesi satmaktan öteye geçip, ihtiyaçlarını anlamak için kendisiyle iletişime geçmek gerekir. Yine bu strateji çerçevesinde başka ürünlerin de sunulması hedeflenmeli" diye konuştu. 

Belli bir dengeye gelmek gerekiyor

Kriz döneminde fiyatları düşürmenin tehlikeli olmadığını fakat zarar ortamında fiyatları düşürmenin çok tehlikeli olduğuna işaret eden Alaın Baudry, "Fiyatların düşürüldüğü mevcut ortamda, bunun yanı sıra hasarlarda kötüye gidiş gözleniyor. Hasar frekansı %30 yükseldi. Özellikle Türkiye gibi bir pazarda her zaman en iyi fiyat sunulmalı. Ancak bunda fazla ileriye gitmemek gerekiyor, çünkü bir an geliyor ve zarar edilmeye başlanıyor. Kriz sırasında böyle bir tepki doğru, ama gelecek için belli bir dengeye gelmek gerekiyor. Bu yıl sonunda otomobil branşında sonuçlar kaygı verecek şekilde olacak çünkü fiyatlar düştü, hasar sayısı arttı ve tüm bunların yanı sıra malî gelirlerde düşüş kaydedildi. Buna bir de yalnızca %2 oranında büyüyen pazarın içinde bulunduğu durgunluğu eklersek, hassas bir ortamın oluşması için gereken tüm unsurların bir arada olduğu aşikârdır.. Ekonomi toparlanıyor, geçmişte de örnekleri görüldüğü gibi ekonomik toparlanmayla birlikte sigorta sektörü de toparlanır. Kriz zor bir durum ve Türkiye pazarı bu gibi durumlara hızlı tepkiler veriyor. Önümüzdeki yıl daha farklı olacak ve atılıma, canlanmaya hazır olacağız. Üstelik her şeye rağmen hesaplarımız üzerinde kontrolümüzü yitirmedik. Ekonomik canlanmaya hazırız" dedi.

Acenteler en önemli ortağımız

Sigorta dağıtımında acentelerin rolünün gittikçe gelişeceğinden ve önemli hale geleceğinden emin olduğunu söyleyen Baudry, Groupama'nın faaliyet gösterdiği bütün ülkelerde merkez dağıtım kanalının acenteler olduğunu belirtti. Acentelerin gerek sigortanın satılmasında, gerekse anlatılmasında önemli misyonları olduğunun altını çizen Baudry, "Bizim amacımız onların gelişmelerini ve daha da profesyonelleşmelerini sağlayarak destek vermek ve her zaman daha iyi hizmet verebilmelerini sağlamak. Acentelerimizi geliştirmek için onların yanında olacağız. Bizim vizyonumuz uzun vadeli bakmaktır. Bizim felsefemiz önümüzdeki yıllara bakmaya ve daha iyisini hedeflemeye dayanır. Sigorta şirketi değişmeyi ve gelişmeyi hedefliyorsa, acentenin de bu şirketi kendine referans seçmesi uygun olur" dedi.

Baudry son olarak da iki şirketin birletirilmesi ile yapılan tanıtım atağına değinerek, " Marka tanıtımımızla gurur duyuyoruz. Öncelikle çalışanlarımız beğendi, benimsedi ve bu yönde çalışıyorlar. Acentelerimiz de beğeniyor çünkü bu değişimin onların lehine olduğunu fark ediyorlar. Biz en iyiyi istemekle kalmıyor, somut şeyler yapıyoruz. Müşterilerden ilk geri dönüşlerimiz olumlu oldu. Ama müşteriler nezdinde değerlendirme yapmak için zaman gerekli. Yaklaşımız sadece bir kampanya çerçevesinde değil şirketin genel yönelimine dair bir mesaj" diye konuştu.

Sadece fiyata odaklı yaklaşımın ötesine geçmeliyiz

"Sigortaya daha fazla güvenilirlik katmalıyız ki sigorta pazarına katkı sağlayalım" diyen Alaın Baudry, Groupama'nın çalışma şeklini şöyle özetledi, "Sadece fiyata odaklı yaklaşımın ötesine geçmeliyiz. Alfa ürün gamını sunarken basit ve kolay anlaşılır ürünler sunmaya çalıştık. Bu noktada kendimizi müşterinin yerine koyarak, onun bizden beklentilerine karşılık vermeye çalışıyoruz. Groupama'nın farkı, var olduğu bütün ülkelerde sigortaya insancıl bir yaklaşım geliştirmesi. Bu sadece bir söylem olarak kalmayan, grubun müşterilerinin yanında olarak hayata geçirdiği bir sistemdir. Groupama, şeffaflığıyla ve hizmetleriyle müşterisinin yanında olur. Son kampanyamızda, belirlediğimiz konu, kendimiz müşterinin yerine koymak ve onlara daha fazlasını sunmak. Bu farklı olmak ve "artı"lar sunmak demek. Bir şeyi söylemek ve sonrasında taahhüt etmek şeffaflıktır. Ben üç yıldır sürekli hasarları en hızlı şekilde ödemeliyiz diyordum. Ödememiz gereken kadarını en hızlı şekilde ödemek zorundayız. Bütün şirketimizi üç yıldır hızlı hasar ödemesi için seferber ettik ve süreyi üçte bir oranında kısalttık. Bunu yapabildiğimizi görünce daha da ötesine geçmek istedik ve dosya tamamlandıktan sonra beş iş günü içinde ödeme yönünde taahhüt verdik. Bunu başarmak için şirkette kapsamlı düzenlemeler  yaptık. Verdiğimiz taahhüdü yerine getiremediğimizde sigortalının kasko yenilemesini ücretsiz yapmaya söz veriyoruz. Bizler farklı ve insanlara daha yakın olacak bir söylem seçtik. Sigortada kesin olmayan şeyler teminat altına alınır. Biz sel baskını ya da domuz gribi risklerine de daha önce olduğu gibi teminat vermeye devam ediyoruz"

Sıralama açısında bir hedefimiz yok

Türkiye'de büyümek istediklerini çok net bir şekilde söyleyebileceğinin altını çizen Groupama Sigorta'da Genel Müdür Alaın Baudry "Mevcut durumda elimizde olan şirketlerin büyümesine yönelik bir çabamız var. Hedefimiz, değer geliştirmek, değerleri büyütmek ve pazarın büyüme oranının biraz üzerinde büyüme kaydetmek. Değer katmak, müşterilerin bizi tercih etmeleri için onlara, fiyatın da ötesinde bir değer sunmak anlamına geliyor. Bunu için daha dinamik ve pazara uygun ürünlerimizin olması gerekir. Şu an bizi en çok ilgilendiren konu mevcut şirketlerimizin büyümesi ve önümüzdeki üç yıl içinde ciromuzun 1,5 milyar dolara ulaşması. Groupama, Türkiye'de sağlam temeller üzerinde yükseliyor. Sıralama açısında bir hedefimiz yok, bizim öncelikli hedefimiz şirketlerimizin büyümesi. Biz büyümeyi, değer katmayı ve sonuçlarımız üzerinde kontrolümüzün olmasını istiyoruz"