”Çözüm birleştirici politikada”
Kılıçdaroğlu, "Biz hiçbir zaman sorunun çözümünde ayrıştırıcı değil, birleştirici politikadan yanayız." dedi.
EDİRNE - CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz hiçbir zaman sorunun çözümünde ayrıştırıcı değil, birleştirici politikadan yanayız. Kardeşliği sevgiyi egemen kılmalıyız. Biz bunları da açık ve net söylüyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda, Edirne Belediyesi ve Bulgaristan'ın Yambol Belediyesi arasında gerçekleşen, sınır ötesi işbirliği projelerinden "Kurumsal ve Sosyal İletişimi Geliştirme" Projesi'nin final toplantısına katıldı.
Toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin "Edirne'ye gelirken, "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ı Silivri Cezaevi'ndeki ziyaretinizde, Balbay'la ne görüştünüz?" sorusunu şöyle yanıtladı.
Balbay'ın durumu
"Sayın Mustafa Balbay'a sağlık durumunu sordum. Koşullarını sordum. Spor yaptığını söyledi. Günde 4 saat yürüyüş yapıyormuş. Onu daha dinç gördüm, daha zinde gördüm. Spor yaramış, morali iyi diğer arkadaşlarında moralini sordum. Diğer arkadaşlarla da oldukça sıcak dostane bir ilişki kurduklarını ve sürdürdüklerini söyledi. Ziyaretimden de mutlu oldu."
Kılıçdaroğlu, (Türkiye'de 60 bin kadın bedenini satmak üzere sıraya girdi) şeklindeki açıklamasının, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf tarafından "talihsiz bir açıklama" olarak yorumladığı yolundaki sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Sayın Bakan yaptığı açıklamada (Onlar bedenleriyle çalışan kişiler, bunu siyasete taşımamak lazım) diyor. Sayın Bakana sormak isterim, Sayın Bakan siz önemli bir yerdesiniz. Türkiye Cumhuriyeti'nde bakanlık koltuğuna oturan bir bayansınız. Bir bayan geçimini sağlamak için bedenini satıyorsa, bunun siyasetten dile getirilmesi ve bu rakamın 60 bin gibi bir rakama ulaşması siyasette konuşulmayacak da siyasette ne konuşulacak? Sayın bakanımız diyor ki bize (çözüm üretmiyorlar). Kim çözüm üretmiyor. Eğer çözüm istiyorsa Sayın Bakan, bakanlık koltuğundan ayrılır ona çözümün ne olduğunu gayet güzel anlatırız."
Türkiye'de aile sigortasının uygulanmasının gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sayın Bakan aile sigortasını uygulasın. Türkiye 1971 yılında aile sigortasını uygulayacağını taahhüt etmiştir. Sayın bakanın bundan haberi var mı, yok mu? Bilmiyorum. Türkiye'de 60 bine yakın kadın hırsızlık yapmayarak, çalışarak, bedenini satarak, vesika almak için sıraya giriyorsa, kendilerini bu noktaya taşıyan ekonomi politikalarından kim sorumlu acaba?"
"Demokratik açılım"
Hükümetin "Demokratik Açılımında", Hükümetin neyi kast ettiğini merak ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Ortada bir öneri yok ki arkadaşlar. (Sorunu çözeceğiz) diyorlar. Sorunun çözülmemesini isteyen var mı arkadaşlar? Hepimiz sorunun çözülmesini istiyoruz. Asıl sorun, sorunun nasıl çözüleceği. Sorun nasıl çözülecek? Kim yapacak bu çalışmayı... Başbakan Erdoğan, Sayın İçişleri Bakanı... Sayın Başbakan bu sorunun çözümüne yönelik somut, elle tutulan bir öneri getirebildi mi? Hayır. Sayın Başbakan diyor ki (Şivan Perver'de bizim kültürümüzdür, Nazım Hikmet'te) kimse bunların bizim kültürümüz olmadığını söylemiyor ki... Biz bu sorunun çözülmesini isteriz."
CHP'nin ayrıştırıcı değil birleştirici politikalar ürettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"CHP kadar açık ve net politika ortaya koyan parti yoktur. Biz hiçbir zaman sorunun çözümünde ayrıştırıcı değil, birleştirici politikadan yanayız. Kardeşliği sevgiyi egemen kılmalıyız. Biz bunları da açık ve net söylüyoruz. Lafa artık bu ülkenin karnı tok.
Biz dedik ki öneri olarak topraksız köylüye toprak verilsin. arazi mi arazi var. Devlet oraya gidip yatırım yapsın. En iyi eğitim kurumları oralarda oluşturulsun dedik. Sağlık sorunları ve işsizlik sorunları var bu insanların bunları çözmeniz lazım. Bu işler laf kalabalığıyla çözülmez açık net somut önerilerle çözülür