”Çözümün yolu demokratikleşme”

Bakan Atalay, "Kürt meselesi olarak adlandırılan meselenin çözülebileceğine inanıyoruz" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA-İçişleri Bakanı Beşir Atalay, "Kürt meselesi olarak adlandırılan meselenin de vatandaşlarımızın demokratik haklarının genişletilmesiyle nerede yaşarsa yaşasın, çözülebileceğine inanıyoruz. Çözüm sürecinin yönü demokratikleşmedir"  dedi.  "Demokratik açılımlar" konusunda başlatılan çalışmalarla ilgili basın toplantısı düzenleyen Atalay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatı doğrultusuna başlatılan çalışmaların yoğun ve kapsamlı bir şekilde sürdürüldüğünü söyledi. Atalay, "Konunun Türkiye'nin geleceği açısından ne kadar hayati olduğunu hepimiz biliyoruz. Ülkemize her açıdan kaybettiren ve milletçe çok ağır bedeller ödememize neden olan bu sorunun artık çözülmesi gerekiyor. Biz bu sorunu çözmek için kararlı, azimli, sabırlı ve cesur adımlar attık ve bundan sonra da atmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Atalay, süreçle ilgili çok değişik yorumlar yapıldığını, bu nedenle doğru bilgilendirme amacıyla açıklama yapma gereğini duyduğunu söyledi.

Atalay, "Başlatılan çalışmalar henüz bir sonuca ulaşmamış, içeriğine ilişkin hiçbir açıklama yapılmamıştır. Bakanlığımız kaynak gösterilerek yapılan haber ve yorumların gerçeği yansıtmadığını belirtmek istiyorum" dedi.

Söylentiye dayalı haberler yapılmamasını isteyen Atalay, terör sorununun çözümüne yönelik bütün çevrelerce olumlu bir yaklaşım sergilendiğini belirterek, "Olumlu ivmeyi en iyi şekilde değerlendirerek kendi sorunumuzu kendimiz çözmeliyiz. Geçmişe saplanıp kaldığımızda geleceği göremeyiz" diye konuştu.

Atalay, şöyle devam etti:

"Bugün farklı bir ivme kazanılmıştır, bu ivmeyi olumlu bir şekilde iyi değerlendirmek istiyoruz. Kürt meselesi olarak adlandırılan meselenin de vatandaşlarımızın demokratik haklarının genişletilmesiyle nerede yaşarsa yaşasın, çözülebileceğine inanıyoruz. Çözüm sürecinin yönü demokratikleşmedir."

Bu sürece herkesi dahil etme yönünde çaba sarf ettiklerini ve edeceklerini belirten Atalay, çözümsüzlüğü savunarak negatif siyaset yapmanın kimseye faydası olmayacağını ifade ederek, "Gelin bu sürece katılın. Milletimize çok ağır bedeller ödeten bu sorunu hep birlikte çözelim diyorum" dedi.

"En geniş mutabakatı hedefledik"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2005'te Diyarbakır konuşmasıyla başlattığı demokratik açılımı geliştirme hususunda kararlı adımlar atmak niyetinde olduklarını bildiren Atalay, "Çalışmalara tüm kuruluşların katkısı sağlanmakta olup, kararların devlet politikası olarak hayata geçirilmesi önem arz ediyor" dedi.

Atalay, şöyle devam etti:

"Bütün kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri istendi, konuya verilebilecek katkıları derleyip değerlendiriyoruz. Bu konuda yazılan kitap, değerlendirmeyi de göz önüne alıyoruz. En geniş katılımı ve mutabakatı sağlamayı hedefledik. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere bütün partilerin katkı ve destekleri istenecek, ziyaret edilecek, kendileriyle görüşülecek. Sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, yazarların görüşlerini alma yönünde gayretlerimiz olacak. Herkesi kucaklayacak, ülkenin her köşesini dostluk köprüsüyle bağlayacak bir zihniyet içerisinde yürütüyoruz. Çalışmanın esasını ülkemizde herkesin huzur içinde müreffeh bir hayat sürdürme hakkı olduğu inancı oluşturmaktadır.

Çeşitli ülkelerin bu konudaki tecrübelerini de inceliyoruz. İngiltere ve  İspanya içişleri bakanlarıyla geçen hafta görüştüm, onları da değerlendiriyoruz. Her ülkenin kendine özgü şartları var. Biz kendimize özgü, kendi modelimizi uygulamaya çalışıyoruz. Türkiye'ye ve kendimize güveniyoruz. Bu çalışmaların sonucunda inşallah çözüm konusunda dünyaya örnek olacak bir Türkiye modeli de oluştururuz."

Sabote edecek davranışlardan uzak durma çağrısı

Atalay, bütün kesimlerin süreci sabote edecek davranışlardan uzak duracağına inandıklarını ifade ederek, "Bizim çalışmalarımız herhangi bir tarihe endeksli değil. Çalışmalar ve süreç doğası içerisinde devam etmektedir. Aceleye getirmeden ama kararlı bir şekilde süreci yönetmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

"Bizim çözüm sürecine ilişkin çalışmalarımız yeni başlamış değil. Açıklayacağımız yeni demokratikleşme paketinde de kısa, uzun, orta vadede hayata geçirilecek adımlar olacaktır" diyen Atalay, önümüzdeki dönemde yazılı ve görsel basın temsilcileri ve köşe yazarlarıyla görüşmeler yapmayı planladıklarını bildirdi.

Medyadan bu konuda her türlü yapıcı desteğini beklediklerini ifade eden Atalay, hükümet olarak gelinen noktada geniş katılımı en iyi şekilde değerlendirerek huzur ortamını tesise yönelik çalışmaları devam ettirdiklerini söyledi.

Atalay, zaman zaman açıklama yapılacaklarını ve bu süreci büyük bir titizlikle yürütme çabası içerisinde olacaklarını kaydetti.

Bir soruyu yanıtlarken de Atalay, "15 Ağustos bizim tarihimiz değil. Ama bizim dileğimiz bu çalışmayı çok daha uzun bir süreye yaymamak. Yaz döneminde inşallah bu konuda mesafeler almak istiyoruz" şeklinde konuştu.

Siyasi partilerin daha önceki çalışmalarını da derlediklerini belirten Atalay, takvim içinde kendileriyle görüşülerek varsa görüşlerini mutlaka alacaklarını belirtti.

Atalay, DTP'den beklentilerinin ne olduğunun sorulması üzerine de  toplumda olumlu bir atmosfer oluştuğunu, çabalarının bunu pozitif sonuçlara doğru götürmek olduğunu söyledi. Atalay, "Bu yönde gayret herkesten bekliyorum. Bu manada siyasi partilerimizin katkılarını bekliyoruz" dedi.

Devletin bütün kurumlarında çözüme dönük büyük bir mutabakat olduğunu bildiren Atalay, "Çok olumlu bir atmosfer, pozitif sonuçlara ulaşmak için bakalım. Bütün siyasi partilerin katkıları bizim için önemli. Bizim önümüzde bir de terör sorunu var. Terör çizgisi önemli bir çizgidir" diye konuştu. 

"Amaç pozitif sonuç"

Bakan Atalay, bir gazetecinin, "(Yeni açılımlar terörsüz bir ortamda daha kolay olacaktır) yorumları yapanlar var. 'Bunun ön şartı da terör örgütünün kayıtsız şartsız silah bırakmasıdır' şeklinde yorumlar yapılıyor. Bu noktada siz DTP'yi terör örgütüne silah bıraktırabilecek bir iradeye sahip görüyor musunuz? DTP'den beklentileriniz nelerdir" sorusu üzerine, şunları söyledi:

"Arkadaşlar, atmosferi biliyorsunuz. Bizim bütün çabamız, şu anda toplumumuzda oluşan bu konudaki olumlu atmosferi pozitif sonuçlara doğru götürmek, bu atmosferi iyi değerlendirmek. Bu yönde gayreti herkesten bekliyoruz. Bu manada siyasi partilerimizin katkılarını da bekliyoruz."

Atalay, "DTP'yi muhatap olarak kabul edecek misiniz, yoksa sizin çalışmalarınızın dışında mı tutacaksınız?" sorusuna karşılık, "Arkadaşlar bakın 'çalışmamızın dışında tutma' diye ben burada hiçbir negatif unsur kullanmadım. Yani hiçbir negatif cümle de kurmak istemedim, istemiyorum da..." dedi.

Olumlu bir atmosfer olduğunu ve pozitif yaklaşılması gerektiğini dile getiren Atalay, "Bütün siyasi partilerimizin katkıları bizim için önemli ama Sayın Başbakanımızın da ifade ettiği gibi bizim önümüzde bir de terör sorunu var. O çizgileri de önemsiyoruz. Terör çizgisi önemli bir çizgidir arkadaşlar" diye konuştu.

Kısa, orta, uzun vade

Beşir Atalay, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan DTP'ye randevu vermedi. Siz görüşecek misiniz?" sorusunu, "O Başbakanımızın kendi takdiri. Bundan sonra da öyle olacak tabii. O takdirinde değişme olabilir" diye yanıtladı.

Bu konuda bazı gelişmeler yaşandığının hatırlatılması üzerine de Atalay, "Sanıyorum Meclis açıldıktan sonra bu konuda hareketlilik olur" dedi.

Süreçte Anayasa değişikliği hazırlığı olup olmadığına ilişkin soru üzerine, Atalay, "Hazırlıkta her ihtimal göz önüne alınır. Kısa, orta, uzun... Hiçbir şey yapmadan, yasal düzenleme olmadan yapılacaklar vardır. Yasal düzenleme gerektirenler olabilir. Kısa, orta, uzun vadeyi bu şekilde anlamak gerekir" diye konuştu.

Atalay, basın toplantısının sonunda, süreçle ilgili zaman zaman bilgilendirme yapılacağını kaydetti.