Cumhurbaşkanı Erdoğan: AB ile işbirliği hayati önem taşıyor
Brüksel temaslarına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terörizm ve düzensiz göçle mücadele konularında AB ile işbirliğimiz hayati önem taşıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, devlet ziyareti için bulunduğu Brüksel'de Kral Philippe ve Kraliçe Mathilde tarafından resmi törenle karşılandı.
Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın bulunduğu makam aracı, karşılama töreninin yapılacağı Kraliyet Meydanı'na atlı askerler eşliğinde geldi.
İki ülke milli marşlarının çalınmasının ardından, Erdoğan ve Kral Philippe tören kıtasını selamladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra Brüksel'de meçhul asker anıtına çelenk koyarak meşale yaktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan buradaki programının ardından, Belçika Şirketler Federasyonu (FEB) tarafından düzenlenen yüksek düzeyli iş toplantısına katılarak konuştu. Erdoğan burada yaptığı konuşmada, AB üyeliğinin Türkiye'nin en önemli uluslararası önceliği ve stratejik tercihi olduğunu söyledi.
"Bizim için bu süreçteki en önemli husus, vatandaşlarımıza refahın ve her alanda en yüksek standartların sağlanmasıdır" diyen Erdoğan, katılım sürecine desteği için Belçika'ya teşekkür etti. Bu desteğin, müzakere sürecindeki tıkanmanın aşılmasında da devam etmesinin beklendiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi engellerin ortadan kaldırılması ve yeni fasılların müzakereye açılmasının ilişkilerin geliştirilmesi bakımından önemli olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önünde bir engel bulunmayan, 17 nolu fasıl yani Ekonomik ve Parasal Politika Faslı'nın müzakereye açılmasını bekliyoruz" diyerek, Belçikalıların bu konudaki desteğine güvendiğini söyledi. Türkiye'nin bulunduğu bölgedeki krizlerin, güvenlik ve dış politika alanlarındaki işbirliğinin geliştirilmesini her zamankinden daha gerekli kıldığını dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
'Yoğun işbirliğine ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz'
"Terörizm ve düzensiz göçle mücadele konularında AB ile işbirliğimiz hayati önem taşıyor. Bu bakımdan 31 nolu fasıl da önem arz ediyor yani Dış Güvenlik ve Savunma Politikası Faslı'nın açılmasına çok ama çok önem veriyoruz. Geri kabul anlaşması ve vize serbestisi hususlarının da dahil olduğu, 24 nolu Adalet, Özgürlük ve Güvenlik Faslı kapsamına giren konularda daha yoğun işbirliğine ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Bu işin adeta biz pratiğini yaşıyoruz. Asıl bu işi yaşayan biziz. Terörle adeta iç içe olan, onunla savaş veren biziz. Bu faslın en kısa sürede müzakerelere açılmasını istiyoruz. Bir üye ülkeden kaynaklanan siyasi tıkanıklık böylesi önemli bir konuda, daha fazla işbirliğine engel olmamalıdır.
'Biz ne söylenmişse onu yaptık'
Türkiye-Avrupa Birliği Yüksek Düzeyli Enerji Diyaloğu mekanizmasının hayata geçirilmesini bizler memnuniyetle karşılıyoruz. Bölgesel gelişmeler ışığında 15 nolu Enerji Faslı'nın müzakereye açılması hem Türkiye'nin hem AB'nin yararına sonuçlar getirecektir. Enerji faslının günahı vebali bizim boynumuzda değil. Niye? Biz ne söylenmişse onu yaptık. Biz ne yapacaktık? Biliyorsunuz burada üç 'T' var. Bir tedarikçi, iki transit ülke, üç tüketici. Türkiye, tedarikçi ülke değil. Türkiye ancak transit ülke ve tüketici ülke konumundadır. Bizim yaklaşık bin 850 kilometrelik bir transit noktasında, bu konuda Nabucco'ya verdiğimiz sözümüz var. Bundan caymış değiliz. Tedarik nereden gelecek? AB bu tedariki halledemedi. Türkmenistan dedi, oradan da halledemedi. Mali noktada, altyapı yatırımı konusunda AB bunu halledecekti, bu konuda da bir şey yok. Öyleyse Nabucco nasıl halledilecek? İmzayı atalı kaç yıl oldu ama hala iş ilerlemedi. Bu arada Azerbaycan ortaya çıktı, 'Ben hem tedarikçiyim hem transitte gerekli olan desteği vereceğim' dedi ve TANAP'ın temelini attık. Şu anda TANAP hızla yoluna devam ediyor. İnanıyorum ki bunları da süratle aşarız."
AB ile ilişkilerin, karşılıklı çıkarların bulunduğu güvenlik, dış politika, ekonomi, enerji, vize serbestisi, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gibi alanlarda zenginleştirilmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Katılım müzakerelerindeki tıkanmanın aşılması, tüm bu süreçlerdeki işbirliğimizi güçlendirecektir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB kurumlarının başkanlarıyla bugün görüşeceğini anımsatarak, ilişkilerin ayrıntılı olarak ele alınacağını da kaydetti.
'Göçmenlere 8 milyar dolar harcama yaptık, bu tablo sürdürülebilir değil'
Erdoğan konuşmasında Suriyeli göçmenler meselesine de değinerek, "2.2 milyon Suriyeli sığınmacıya kapımızı açtık. Avrupa'nın tamamında mülteci sayısı 250,000 bile değil. Yaptığımız harcama 7.5 milyar dolar. Tüm dünyadan gelen destek ise 410 milyon dolar. Yaptığımız harcama 8 milyar dolara doğru gidiyor. Bu tablo sürdürülebilir değil" dedi.
Avrupa Parlamentosu'nu da ziyaret etti
Cumhurbaşkanı, Brüksel'deki temasları kapsamında Avrupa Parlamentosu'nu ziyaret etti. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Erdoğan'ı kapıda karşılarken, Türkçe "Hoşgeldiniz" diyerek selamladı.
Fotoğraf çekiminin ardından, özel defteri imzalayan Erdoğan, şunları yazdı:
"Cumhurbaşkanı olarak Belçika'ya gerçekleştirdiğim bu ilk Devlet Ziyareti vesilesiyle Avrupa Birliğinin temel kurumlarından biri olan Avrupa Parlamentosu'nu ziyaret etmekten memnuniyet duyuyorum.
Avrupa Parlamentosu'nun köklü ve çok boyutlu Türkiye-AB ilişkilerinin derinleştirilmesi, dostluk ve ortaklık bağlarımızın pekiştirilmesi bakımından önemli bir rol oynayabileceğine inanıyorum.
Bu bağlamda Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yakın ilişkiler tesis edilmesi için öz veriyle çaba gösteren tüm Avrupa Parlamentosu üyelerine şükranlarımı sunuyor, ilişkilerimizin daha da ileri taşınmasını temenni ediyorum."
Erdoğan ile Schulz'un basına kapalı gerçekleştirilen görüşmede, Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, Avrupa Birliği Bakanı Beril Dedeoğlu ve Türkiye'nin Avrupa Birliği Daimi Temsilcisi Büyükelçi Selim Yenel de hazır bulundu.