Cumhurbaşkanı Erdoğan: Finans sektörü kıskanç davranmamalı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Enerji Bakanları Toplantısı'ndaki konuşmasında, "Altyapı yatırımları konusundaki asıl mesele, özel sektörün güveninin kazanılmasıdır. Burada özel sektörde de özellikli olarak finans sektörünün kıskanç davranmaması gerekir" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Enerji Bakanları Toplantısı'nda konuştu. Burada yaptığı konşmada kamu ve özel sektöre seslenen Erdoğan, "Türkiye'de özel sektörle kamu arasında verimli bir iş birliğinin gayet olumlu sonuçlar doğurduğuna şahit olduk. Eğer 'Ben bunu milli bütçeyle çözeceğim' derseniz, çözemezsiniz. Nitekim bizler bu konuda kamu-özel işbirliği uygulamalarıyla hamdolsun milli bütçeyle gerçekleştirilemeyecek bir çok altyapı yatırımlarını hayata geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz.

Özel sektörün dinamizmiyle kamunun yatırım ihtiyaçlarını verimli bir iş birliğiyle bir araya getirebilmemiz halinde küresel ölçekte altyapı yatırımlarını canlandırabiliriz. Burada kamunun kıskançlık dönemini kapatması lazım, onu ayaklar altına alması lazım. 'Özel sektör daha fazla niye kazanıyor' veya 'Özel sektörün kazanma hakkı yok' gibi bir anlayışla buna yaklaşırsa, burada netice almak mümkün değil. Bir dayanışma, yardımlaşma içerisinde paylaşım anlayışıyla bunu gerçekleştirmek mümkündür. Altyapı yatırımları konusundaki asıl mesele, finansman sorunundan ziyade özel sektörün güveninin kazanılmasıdır. Burada özel sektörde de özellikli olarak finans sektörünün kıskanç davranmaması gerekir"dedi. 

G20'nin dünya ekonomisinin yüzde 85'ini, dünya ticaretinin yüzde 75'ini ve dünya nüfusunun üçte birini oluşturan büyük ve önemli platform olduğuna değinen Erdoğan, gelişmiş ve yükselen ekonomilerin aynı masa etrafında bir araya gelerek, küresel meseleleri ele almalarına imkan tanıyan G20'nin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2008'den bu yana G20'nin attığı adımlar, küresel krizin etkilerinin giderilmesi ve özellikle de küresel finans sisteminin daha dayanıklı hale getirilmesi konusunda son derece faydalı olduğunu dile getirerek, 2008'den bu yana G20 toplantılarına katılan bir başbakan, daha sonra bir cumhurbaşkanı olarak dünyanın nereden nereye geldiğini de çok yakından izlediğini ve bildiğini söyledi. 

Dünyanın önde gelen ekonomileri arasında finansal ve makroekenomik konularda daha güçlü bir koordinasyon oluşmasında G20'nin payı olduğunun altını çizen Erdoğan, esas hedefin "Krizlere sebep olan ortamı önlemi önleyecek tedbirleri almak ve küresel ekonomiye ilişkin iş birliğini kurumsal bir yapıya kavuşturmak" olması gerektiğini belirtti. 

Erdoğan, G20 ülkelerinin temel meselesini "güçlü, sürdürülebilir, dengeli ve kapsayıcı küresel büyüme" şeklinde açıklayarak, şöyle devam etti: 

"Türkiye olarak G20 dönem başkanlığını üstlendiğimiz zaman önceliklerimizi 3 başlık altında topladık: Uygulama, yatırımlar ve kapsayıcılık. Hem ulusal ölçekte hem de küresel düzeyde güçlü bir ekonomik büyüme sağlamanın en etkin yolunun yolu istikrar ve güvenin tesis edilmesi olduğuna inanıyoruz. Son 13 yıllık Türkiye'nin ekonomik performansının altında da bu yatmaktadır. Bunun için verilen taahhütlerin etkin bir biçimde uygulanması gerekiyor. G20 üyeleri olarak geçtiğimiz yıl kabul ettiğimiz büyüme stratejilerini uygulamaya geçirdiğimiz takdirde 2018 yılına kadar yüzde 2,1 oranında ilave büyüme sağlanmasını bekliyoruz. Bu da küresel ekonomiye 2 trilyon dolar ilave kaynak girişi anlamına geliyor. Bu yıl büyüme stratejilerimizi somut bir takvim çerçevesinde nasıl uygulamakta olduğumuzu gösteren bir raporu Antalya'da onaylamayı planlıyoruz. Böylece sözlerimizin arkasında durduğumuzu, kararlarımızın takipçisi olduğumuzu tüm dünyaya göstermiş olacağız." 

"Kamunun kıskançlık dönemini kapatması lazım" 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, altyapı yatırımlarının teşvik edilmesine duyulan ihtiyacın giderek arttığını ve bunun için Türkiye'nin dönem başkanlığının önceliklerinden biri olarak yatırımlar konusunu tespit ettiğini dile getirerek, "Belki açıklayacağım rakamlar anormal gelebilir, farklı gelebilir ama bunun nasıl olabileceği konusunda da bir iki şifreyi burada vermekte fayda görüyorum. 2030'a kadar küresel altyapı yatırım ihtiyacı 70 ile 90 trilyon dolar olarak hesap ediliyor. Sadece Asya ülkelerinin 2010-2020 döneminde ihtiyaç duyduğu altyapı yatırımları tutarı yaklaşık 8 trilyon dolardır. Gelişmekte olan ülkelerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilmeleri için de yılda yaklaşık 1,5 trilyon dolar altyapı yatırımı gerçekleştirmeleri gerekiyor. Bu fotoğraf, altyapı yatırımlarının küresel düzeyde teşvik edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Bunun için de yeni bir çaba ve işbirliği anlayışı şarttır" diye konuştu. 

Küresel altyapı yatırımlarının finansman ihtiyacını karşılamak için özel sektör ve kamunun el ele vermesi gerektiğini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Türkiye'de özel sektörle kamu arasında verimli bir işbirliğinin gayet olumlu sonuçlar doğurduğuna şahit olduk. Eğer 'Ben bunu milli bütçeyle çözeceğim' derseniz, çözemezsiniz. Nitekim bizler bu konuda kamu-özel işbirliği uygulamalarıyla hamdolsun milli bütçeyle gerçekleştirilemeyecek bir çok altyapı yatırımlarını hayata geçirdik ve geçirmeye devam ediyoruz. Özel sektörün dinamizmiyle kamunun yatırım ihtiyaçlarını verimli bir iş birliğiyle bir araya getirebilmemiz halinde küresel ölçekte altyapı yatırımlarını canlandırabiliriz. Burada kamunun kıskançlık dönemini kapatması lazım, onu ayaklar altına alması lazım. 'Özel sektör daha fazla niye kazanıyor' veya 'Özel sektörün kazanma hakkı yok' gibi bir anlayışla buna yaklaşırsa, burada netice almak mümkün değil. Bir dayanışma, yardımlaşma içerisinde paylaşım anlayışıyla bunu gerçekleştirmek mümkündür. 

Altyapı yatırımları konusundaki asıl mesele, finansman sorunundan ziyade özel sektörün güveninin kazanılmasıdır. Burada özel sektörde de özellikli olarak finans sektörünün kıskanç davranmaması gerekir. Zira özel sektörde sürekli olarak reel sektörün içerisindeki yatırımcıyı sıkıştırmakla bunun önünü aslında tıkıyor. Onların da bu ön tıkamayı bir kenara koyup ülke için 'yerli ve milli' anlayışını teşvik etmesi lazım. Bu anlayışla G20 ülkelerinden somut ve kapsamlı yatırım stratejileri geliştirmelerini talep ettik. Antalya zirvesinde G20 liderleri olarak altyapı yatırımları stratejilerimizi bir bütün halinde ele alacağız. Bu konuda alacağımız kararlar, ekonomik büyümenin daha yüksek bir ivmeye kavuşmasına katkıda bulunacaktır." 

Enerji alanındaki yatırım ihtiyacı 

Erdoğan, altyapı yatırımları kapsamında özellikle enerji alanındaki yatırım ihtiyacının karşılanmasına özel önem verdiklerini, küresel altyapı yatırım ihtiyacının çok büyük bir bölümünü, enerji yatırımlarının oluşturduğunu anlattı. 

Uluslararası Enerji Ajansı'nın 2035'e kadar enerji yatırım ihtiyacını 48 trilyon dolar olarak hesapladığını aktaran Erdoğan, dünya genelinde enerji talebinin artmaya devam edeceğini söyledi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünya geliştikçe ve ileri teknoloji artıkça enerjiye daha fazla ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, enerjide çeşitlenmeye gidilmesi gerektiğini vurguladı. 

Özellikle gelişmekte olan ülkeler küresel ekonomiye entegre oldukça, enerji ihtiyaçlarının ciddi oranda yükseleceğini belirten Erdoğan, ertelenen yatırım kararlarının gelecekte enerji güvenliği üzerinde olumsuz bir etkide bulunmasını önlemek için harekete geçmek gerektiğinin altını çizerek, G20 enerji bakanlarının ilk toplantısının gündeminde enerji yatırımlarına yer verilmiş olmasını son derece isabetli bir karar olarak değerlendirdiğini belirtti. 

Özellikle artan eşitsizliklerin giderilmesine, kadınlar ve gençler başta olmak üzere dezavantajlı grupların ekonomik refah artışından daha fazla pay almalarına özel önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, geçen yıl G20'nin kadınların iş gücü piyasasına katılımını artırmak için tespit ettiği hedefe ilaveten bu yıl genç işsizliğini azaltma hedefi üzerinde de uzlaşma sağladıklarını belirtti. Bu çerçevede G20 ülkelerinin, düşük beceri seviyesine sahip veya kayıt dışı sektörde istihdam edilen gençlerin sayısını 2025'e kadar yüzde 15 azaltmayı taahhüt ettiğini anlatan Erdoğan, bunun, ülke ekonomilerini daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyümeye kavuşturmak bakımından önemli bir adım olduğunu ifade etti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde kadınların ekonomi içindeki rolünü kuvvetlendirmeye dönük çalışmalar gerçekleştirmek üzere kendisinin de kuruluşunu teşvik ettiği Kadın20 isimli G20 açılım grubunu hayata geçirdiklerini anımsattı. 

"Kapsayıcılık" dendiğinde sadece G20 ülkeleri içerisinde daha kapsayıcı bir ekonomik yapı oluşturmaktan bahsetmediklerini, aynı zamanda küresel ölçekte de kapsayıcı olmayı kastettiklerini dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

"Dönem başkanlığımız süresince dünyanın çeşitli bölgelerindeki düşük gelirli ve  gelişmekte olan ülkeleri çalışmalarımıza dahil etmek için özel gayret gösterdik. Bugün Afrika ülkelerinin önemli bir bölümünün yakalamış olduğu büyüme hızı, gelişmiş hatta bazı yükselen ekonomilerin dahi üzerindedir. Ancak bu ülkelerin karşı karşıya olduğu sınamalar devam ediyor. Enerjiye erişim, bu sıkıntıların başında geliyor. Enerjiye erişim sağlanmadan, kalkınmadan, yatırımdan, büyümeden, sağlıktan, beslenmeden ve ısınmadan bahsedebilmemiz mümkün değildir. Dünya genelinde 1,3 milyar insanın elektrikten mahrum olarak hayatını sürdürüyor olması vahim bir durumdur. 'Nasıl olsa bizim elektriğimiz var, ısınıyoruz. Gece istediğimiz anda hatta gündüz elektrikler yanıyor. Öyleyse böyle bir telaşa gerek yok, ihtiyaç yok' diyemeyiz. Bu insanların 650 milyonu, Sahra Altı Afrika'da yaşıyor.  Bir başka ifadeyle bu kıtanın nüfusunun yarısından fazlasının elektriğe erişimi yok. Bu nedenle G20 enerji iş birliği ilkelerinin ilk sırasında yer alan enerjiye erişim konusuna özel önem veriyoruz. " 

Sahra Altı Afrika'daki durumun aciliyeti nedeniyle çalışmaları bu bölgede yoğunlaştırdıklarını belirten Erdoğan, "Enerji konusunda Afrikalı ortaklarla Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Enerji İnisiyatifi Koordinatörlüğü'nde yakın bir işbirliği yaptık. Afrika ülkelerinden bakanlar, yatırımcılar ve uluslararası örgütlerin katılımıyla dün gerçekleştirilen konferansın, Afrika'nın sahip olduğu potansiyelin anlaşılması bakımından faydalı olduğunu ümit ediyorum. İş dünyası ile Afrika ülkelerini bir araya getiren bu konferansın bölgedeki olumsuz risk algısının ortadan kaldırılmasına katkı sağlamış olmasını diliyorum. Hazırlanan G20 Enerjiye Erişim Eylem Planı'nın yürütülen çalışmalarının daha iyi koordinasyona ve Afrika ülkelerindeki enerji yatırım ortamını geliştirmeye yönelik önemli katkı sağlayacağına inanıyorum" diye konuştu. 

"Enerji alanında başarılı işler yapmanın yolu..."  

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Enerjiye Erişim Eylem Planı'na liderler olarak Antalya'da destek vereceklerini ifade ederek, bu vesileyle birkaç gün önce BM'de kabul edilen Sürdürülebilir Kalkınma İçin 2030 gündeminde, enerjiye erişim hedefinin de yer almasını önemli gördüğünü belirtti. 

Erdoğan, 2030 gündeminin gelecek 15 yıl için küresel kalkınma gündemini belirleyecek en önemli belge niteliğinde olacağını vurgulayarak, "Sizlerin bugün görüşerek liderler toplantısına sunacağınız eylem planı, esasen G20'nin 2030 kalkınma gündemine önemli katkılarından biri olacaktır. Diğer taraftan kapsayıcılık bağlamında üzerinde önemle durduğumuz bir diğer husus olan KOBİ'lerin küresel ekonomiye entegre olmalarını sağlamak için de önemli çalışmalar gerçekleştirdik. Uluslararası Ticaret Odası ile birlikte Dünya KOBİ Forumu'nun İstanbul'da kurulmasına öncülük ettik. Bu forum sayesinde KOBİ'ler, küresel ölçekte seslerini daha güçlü şekilde duyurma imkanına kavuşacaktır" dedi. 

Geçen yıl kabul edilen G20 Enerji İşbirliği Prensipleri'nin, G20 içindeki başarılı iş birliğine enerji konularını dahil etmek bakımından önem taşıdığını dile getiren Erdoğan, bu toplantıda G20 Enerji İşbirliği Prensipleri'ni ileri taşımak amacıyla, 2015 yılı içinde kaydedilen gelişmeleri ele almak suretiyle yeni ve somut işbirliği alanları ortaya koyulacağını düşündüğünü aktardı. 

Enerji alanında başarılı işler yapmanın, yatırımları artırmanın yolunun kamu ve özel sektörün iş birliğinden geçtiğini söyleyen Erdoğan, iş dünyası ile enerji bakanları arasındaki temas ve iş birliğinin gerek G20 çalışmaları gerekse küresel ekonomi açısından yararlı sonuçlara vesile olacağına inandıklarını kaydetti.