Damga vergisi uygulamasında nüsha-suret sorunu
Turgut Candan / E. Danıştay Başsavcısı
Prof. Dr. Nurettin Bilici / Çankaya Ün. Hukuk Fakültesi
1.7.1964 gün ve 488 sayılı Kanun'da düzenlenen damga vergisi; akit, karar, makbuz gibi, bir hususu ispat ve belli etmek amacıyla yazılıp imzalanan kağıtlardan alınan bir işlem vergisidir.
Uygulamada, bu vergi türü ile ilgili olarak; özellikle de, kağıdın nüsha veya suret olarak nitelendirilmesinde ve rücu ilişkisinde sorunlar yaşandığı bilinmektedir. Yazımızda; yaygın ve güncel olan, rücu ilişkisine ilişkin sorunu ele alıp, çözüm önerisi getirmeyi amaçlamaktayız.
Sorun
Birçok kamu kurumu, yüklenicilerle yaptığı sözleşmelerin taraf sayısından çok fazla; örneğin, 6-7 nüsha olarak düzenlenip imzalanmasını şart koşmaktadırlar. Bu şekilde düzenlenip imzalanan nüshaların biri yükleniciye verilmekte; geri kalan nüshalar ise, kamu kurumunda muhafaza edilmektedir. Sözleşmenin damga vergisi ise, kamu kurumu tarafından, tek ya da iki nüsha üzerinden hesaplanıp, yükleniciden tahsil edilmekte ve vergi dairesine beyanla ödenmektedir. Kamu kurumu diğer nüshaları suret olarak nitelendirdiği için o nüshalara ilişkin damga vergisini tahsil edip ödememektedir.
Vergi İdaresi yaptığı incelemeler sonucunda ıslak imza taşıyan sözleşme örneklerinin suret olarak nitelendirilmesini kabul etmemekte ve cezalı tarhiyat yapmaktadır. Cezalı tarhiyata muhatap olan kamu kurumları da ödedikleri vergiler için sözleşme imzaladıkları kişiye rücu etmektedirler.
Nüsha mı, suret mi?
Nüsha, damga vergisine tabi kağıtların ıslak imzalı örneği olmasına karşın; suret, aynı kağıtların ıslak imza taşımayan; üzerinde, “Aslının Aynıdır” şerhi (tasdiki) bulunan örnek ya da fotokopileridir (1). Sözleşmenin kamu kurumunda kalan ve yükleniciye verilen tüm örnekleri, tarafların ıslak imzasını taşıyorsa, tümünün aynı nispette damga vergisine tabi tutulması gerekir (DVK, m. 5). Dolayısıyla; kamu kurumunca yapılan uygulama, kanuna uygun değildir.
Bu hukuki durum karşısında; sözleşmenin damga vergisi tahakkuk ettirilmeyen nüshaları için vergi dairesince tarhiyat yapılması doğal olmaktadır.
Damga vergisini ödeyen tarafın rücu imkanı
Vergi dairesi, vergisi ödenmeyen nüshalar dolayısıyla, tarh ve ceza kesme işlemlerini, müteselsil sorumlulardan herhangi birinin adına yapabilir. Bu aşamada, damga vergisinden muaf olan kamu kurumu da tarhiyatın muhatabı olabilir. Tarhiyata muhatap tutulan kamu kurumu (resmi daire), ödediği vergi ve cezanın tamamını diğer tarafa rücu edebilir. (2)
Bununla birlikte; biz, yine de, sorun olarak göstermiş olduğumuz olay bakımından, kendisine rücu edilenin, kimi karşı iddialarda bulunabileceğini düşünüyoruz.
Sözleşme hukukunda ve damga vergisi uygulamasında, normal ve mutad olan, sözleşmenin taraf sayısınca imzalanması veya bir örneği taraflarca imzalanarak diğer örneğine, “Aslının Aynıdır” şerhinin konulmasıdır. Sözleşmelerin taraf sayısından fazla sayıda nüsha olarak düzenlenip imzalanması, normal ve mutad olan bu duruma uygun değildir. Esasen; taraf sayısından fazla nüsha imzalanmasının, sözleşmenin bir hususu ispat ve belli etme gücü bakımından bir etkisi ve yararı da yoktur.
Uygulamada, sözleşmelerin çok sayıda nüsha olarak imzalanmasının nedeni, kamu kurumunun hukuki yararı olmayan ısrarıdır. Hukuki yararı olmayan bir ısrarın hukuka uygunluğu da söylenemez. Normal olarak, böyle bir ısrar, eşit konumdaki kişiler arasında bir sonuç doğurmaz. Ancak; örnek olaylarda, ihale makamı ve kamu kurumu olmanın sağladığı hakim durumun kullanılması söz konusudur. Yani; taraflar eşit konumda değildir. Kamu kurumları, bu hakim durumlarını kullanarak, yüklenicileri olması gerekenden fazla sayıda sözleşme nüshası imzalamaya zorlamaktadırlar. Hukuksal açıdan herhangi bir yarar taşımayan ya da hukukun gereği olmayan böyle bir zorlamanın ise, hukuki olduğunu söyleyemeyiz. Aksine; hukuka uygun olmayan bu tür bir zorlamanın, sözleşmenin gereğinden fazla nüsha olarak imzalanmasında, damga vergisi uygulaması bakımından, zorlayanı kusurlu kıldığını söyleyebiliriz.
Hukukta kural, hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak bir talepte bulunamayacağıdır. Bu yüzden; bize göre, yükleniciyle arasındaki sözleşmenin tüm nüshaları üzerinden hesaplanan damga vergisini ödeyen kamu kurumunun, ödediği bu miktarın taraf sayısından fazla imzalanan nüshalara isabet eden kısmını sözleşmenin diğer tarafına rücu edememesi gerekir.
***
(1) Dş.7.D., 30.12.1999, E: 1999/919, K:1999/4481: Tasdikli örneğin nüsha olmadığı hk.
(2) Damga Vergisi Kanunu’nun 3’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, resmi dairelerle (genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köyler) kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin, kişilerce ödeneceği açıklanmıştır. Sözleşme imzalayan kamu kurumu, resmi daire olabileceği gibi, sözleşmede damga vergisinin diğer tarafça ödeneceği kararlaştırılırsa, resmi dairelere bağlı iktisadi işletmeler de olabilir.