Davutoğlu: Çok faydalı görüşme oldu
Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile görüşmesine ilişkin, "Çok faydalı görüşme oldu. Zihnimdeki konuları birer birer kendileriyle paylaştım" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesine ilişkin, "Çok faydalı görüşme oldu. Zaten 2.5 saate yakın sürmesi de bazı konularda detaya girmek ihtiyacından da hasıl oldu. Ben zihnimdeki konuları birer birer kendileriyle paylaştım" açıklamasında bulundu.
Başbakan Davutoğlu, NTV'nin canlı yayınında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ile görüşmesine ilişkin, “CHP lideri ve CHP ekibinin yaklaşımını nasıl buldunuz, bir uzlaşı zeminini görebildiniz mi, görüşmede” şeklindeki bir soru üzerine, şunları söyledi:
“Tabii ki farklı görüşlerimiz var, tabii ki ben ‘sizin kanaatinize katılmıyorum’ dediğimiz çok vesileler oldu ama nihayetinde hepimiz bu ülkenin iyiliği için çalışıyoruz. İktidar nasıl demokrasiler için, bir ülke için olmazsa olmaz şartıdır, muhalefet de öyle, demokrasilerin olmazsa olmaz unsurudur. O bakımdan çok faydalı görüşme oldu. Zaten 2.5 saate yakın sürmesi de bazı konularda detaya girmek ihtiyacından da hasıl oldu. Ben zihnimdeki konuları birer birer kendileriyle paylaştım. Başta da söyledim böyle bir geleneği başlatmak amacıyla bu girişimde bulundum diye. Ümit ederim önümüzdeki 4 yıl içinde de bu anlayış devam eder. Gerek üslupta gerek muhtevada belli bir seviyeyi yakalamak, toplumumuz açısından da ümit verici bir gelişme olur.”
Anayasanın iskeletinin kurumlar arası ilişkiyi, ruhunun ise insan ve devlet ilişkisine nasıl bakıldığıyla tanımlandığını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Bu anlamda ben Türkiye’deki anayasal geçmişten 1876’dan bu yana her bir anayasa ile ilgili genel kanaatimi de paylaştım ve Türkiye’deki bütün bu tecrübe birikimi üzerinde, öyle bir anayasa yapalım ki bugünkü konjöktüre bağımlı olmasın. Çok samimiyetle de ifade ettim, yani kişiselleştirmeyelim, Sayın Cumhurbaşkanımız, siz ya da benim ya da başkalarının üzerinden tek kişiler değil, hepimiz nihayetinde 30-40 yıl sonra, bilemiyoruz ama 40 yıl sonra muhtemelen büyük ihtimalle bu ülkede, bu dünyada olmayacağız. O zaman dahi yaşayabilir anayasa yapmamız lazım.
12 Eylül anayasası üzerinden 33 yıl geçti ve bugün artık bu Anayasa ile yaşanamayacağını söylüyoruz. Kendisine de söyledim, hatta bir ara 'bugünkü sistemi işletelim' derseniz eğer bakarız ama mutabık kaldığımız hususlardan birisi 12 Eylül darbesiyle gelen Anayasa ve anayasal hukukun tümüyle kaldırılması ve ciddi bir darbeden arındırılmış sivil bir siyasete geçiş. Bunlar Anayasadır, Siyasi Partiler Kanunu'dur, seçim kanunudur, yani önemli olan bir yöntemde esasta anlaşmak. Esas da şu, bu Anayasa değişmeli. Bizim kanaatimiz, bir anayasa revizyonu değil çünkü revize edildi bu Anayasa. Biz yeni bir anayasa, gerçek anlamda anayasa reformu istiyoruz ve baktığınızda bu anlaştığımız hususlardan biri, 12 Eylül anayasası kalkacak. “
'Tabuları bir kenara koyalım, nerede anlaştığımıza bakalım'
“Bizim teklifimizi açık bir şekilde Sayın Kılıçdaroğlu’na söyledim, bu şekilde evrildikten sonra siyasal sistem, doğru olan başkanlığa geçmek olduğunu, başkanlık sistemini de bu ruha uygun şekilde tanımladığımızda iddia edildiği gibi diktatörlüğe ya da herhangi bir şekilde otoriter bir yapıya dönüşmeyecek ama bu ruha sahip olmazsak parlamenter sistem de buna dönüşebilir'' diye konuşan Davutoğlu, sözlerine şöyle sürdürdü:
''Parlamenter sistemden kaynaklanan otoriter yapılar da vardır. Hitler Almanya’sı parlamenter sistem içinden doğdu. Dolasıyla tabuları bir kenara koyalım, nerede anlaştığımıza bakalım o anlaştığımız zemin üzerinde hiçbir kısıtlama ve ön yargı olmaksızın Türkiye için hangi sistem doğruysa siz de teklifinizi koyun biz de koyalım ve tartışalım. Yani nihayet biz matematik biliyoruz, şu anki parlamento aritmetiği içinde tek başına parti Anayasayı değiştiremez, ha değiştirecek gücümüz olsaydı da bunu tercih etmezdik. O ayrı bir husus. Dolayısıyla burada bizim 12 Eylül anayasasıyla devam etmeyeceğiz diye anlaşmışsak herkesin kendi çözümünü ortaya koyması lazım sonra da bunu tartışmamız lazım.”
'Bütün darbe izlerini silen bir anayasa yapalım'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Keşke biz 12 Eylül'ü rafa kaldıran bütün o darbe izlerini silen bir anayasa yapalım, ondan daha büyük bir paye olabilir mi bir devlet adamı için. Ondan daha büyük bir miras bırakılabilir mi? Burada hepimizin bu mirası ortaklaşa yapacağımız bir ortam oluşturalım. Yani bu da Sayın Kılıçdaroğlu için de bir şereftir, benim için de bir şereftir, diğer muhalefet partileri için de eğer birlikte yapabilirsek. Sonunda hepimiz biz iktidardık ama bu 12 Eylül'ü gömdük, bir daha da bu ülkede 12 Eylül benzeri olaylar yaşanmayacak diyebileceğimiz bir anayasa yapalım" diye konuştu.
Başkanlık sistemi
CHP'nin ya da başka partilerin parlamenter sistem bağlamında teklifleri ya da başkanlık sistemiyle ilgili rahatsızlıkları varsa onların da değerlendirileceğini söyleyen Davutoğlu, "Başkanlık sisteminde şunun yanlış olduğunu düşünüyoruz" denildiği noktada da varsa yanlışı giderme noktasında çözüm yolu üzerinde konuşulacağını bildirdi.
Başbakan Davutoğlu, mülkiyet, gösteri hakkı, basın, inanç, fikir ve düşünce özgürlükleri gibi maddelerle ilgili görüşlerin gerek parlamenter sistemde gerekse başkanlık sisteminde aynı olacağını kaydetti.
Maddelerin her yönüyle konuşularak, tartışılarak bir anayasa iskeletinin birlikte inşa edilmesi gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz başkanlık sistemini doğru görürüz, bunun eksikliklerini giderecek şeyleri diğer partilerden duymak isteriz. Onlar bir sistem getiriyorlarsa, getirebilirler en tabii hakkı, onu tartışırız ama burada olmaması gereken şey şu, konjonktürel bir tartışma yapmayalım. Zaten bütün mesele buradan çıktı. 1876'dan bu yana bizdeki bütün anayasalar tepkisel anayasalar şeklinde ortaya çıktı. Bir önceki dönemde ne yaşanmışsa onun zıttını yapalım doğruyu buluruz gibi. Yani 1960 anayasası öyledir. 'Çoğunluğa sahip bir iktidarı nasıl denetleyebiliriz' diye, Adnan Menderes rahmetlinin tecrübesinin... 'Bir daha böyle bir başbakan halkın desteğiyle gelip de sisteme meydan okumasın' diye millet egemenliğini organlar üzerinden kuran bir sürü organla denetlemeye çalıştı."
'Kamu düzeni ihdas edilecek, bunun pazarlığı olmaz'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Şu anda bizim birinci önceliğimiz bütün şehirlerimizin bütün mahallelerinin, bütün sokaklarının terör örgütünden ve terör faaliyetlerinden arındırılması. Bu olmadan herhangi bir temasın faydalı olduğuna artık inanmıyoruz" ifadesini kullanan Başbakan Davutoğlu, "Hendekler, barikatlar her şey kalkacak, kamu düzeni ihdas edilecek. Bunun pazarlığı olmaz. Bunun için de kimseyle pazarlık yapmayız. Kimseye 'Sen şunu yap, ben bunu yapayım' demeyiz. Madem bu bir varoluşsal bir mücadele haline dönüştü, bu ülkenin kaderini kimsenin insafına terk etmeyiz" şeklinde konuştu.
HDP yöneticileriyle ilgili başlatılan soruşturmalar
Başbakan Davutoğlu, HDP yöneticileriyle ilgili başlatılan soruşturmalara ilişkin, şu ifadeleri kullandı:
"Hukuki süreci göreceğiz, yapılan suçlama ve eldeki verileri değerlendireceğiz. Kimse milletvekili zırhına sığınarak, suç işleme hakkına sahip değildir. Hiçbir grubun suç işleme ve açık bir şekilde terörü destekleme hakkı, önceliği olamaz. Kendilerine bir an önce çeki düzen vermeleri lazım. Bir an önce terör ile aralarına mesafe koymaları lazım. Gündüz başka gece başka olan şeyler gibi, gündüz barış için, barış söylemi kullanıp, geceleyin teröristlerle iş birliği halinde iş yapmaya kalkılırsa, kimse kendisini demokratik bir güç olarak tanımlayamaz."
Başbakan Davutoğlu, "HDP karar verecek, siyasi parti mi, terör örgütü uzantısı mı? HDP'li belediyeler karar verecekler, halka hizmet mi götürecekler, dolaylı yollardan PKK'ya kaynak mı aktaracaklar? Bunlara karar verecekler, ondan sonra ancak şeyler rayına oturur" dedi.