Davutoğlu'na çağrı yaptı
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Ankara'da emniyet müdürü görevine atamanın aylardır yapılmadığı söyleyerek, Sayın Davutoğlu’na açık çağrı yapıyorum; Ankara Emniyet Müdürünü sen atayamıyorsan, beraber atayalım" dedi.
Ankara'daki terör saldırısı esnasında ilde emniyet müdürünün olmadığını söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Şu soruyu her vatandaşım vicdanına sorsun, aylardır, Ankara’ya emniyet müdürü atamayan bir siyasal iktidar Türkiye Cumhuriyetini yönetebilir mi, terörü engelleyebilir mi? Aylardır ya. Sayın Davutoğlu’na açık çağrı yapıyorum; Ankara Emniyet Müdürünü sen atayamıyorsan, önünde engel varsa, bana söyle kardeşim, beraber olalım, birlikte emniyet müdürünü atayalım, kimi istiyorsanız.' açıklamasını yaptı.
Kılıçdaroğlu, yaklaşık 3 saat süren olağanüstü Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının ardından, kameraların karşısına geçti. Parti genel merkezinde basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu, “Gönül isterdi ki bugün güzel bir konuda basın toplantısı yapmış olalım ama maalesef üzülerek ifade edeyim, 37 masum insanımızın önceki gün Ankara’da hayatını kaybetmesi ve onlarca vatandaşımızın yaralanması bu basın toplantımızın ana konusu” dedi.
Hayatını kaybedenlere Allah’ta rahmet, yakınlarına ve Türk milletine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar dileyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Öncelikle bir konuda bütün siyasi partilerin, Türkiye’deki bütün sivil toplum örgütlerinin, meslek kuruluşlarının yani, 7’den 70’e hepimizin üzerinde anlaşacağı bir konu olmalı; terör bir insanlık suçudur, kimden, nereden gelirse gelsin teröre karşı ortak, dik ve onurlu duruşumuzu sergilemek zorundayız. Bunu yaptığımız zaman bu ülkede birlikte huzur içinde yaşayabiliriz. Bu konuda CHP olarak üstümüze düşen ne varsa yerine getirmeye hazırız. Bunu her yerde, her ortamda ifade ettik. Çünkü terör, yaşlı, genç, kadın, erkek, çocuk ayırmaz. Kandan beslenen bir anlayış, bir dünya görüşü bu ayrımı yapmaz. O nedenle terörü hep beraber kınamalıyız ve terör karşısında ortak, net tavır takınmalıyız.”
'Varsa söyleyin gereğini yapalım'
“Terörle mücadele konusunda, her terör olayından sonra televizyonların karşısına geçtim ve iktidara şu çağrıyı yaptım; terörü bitirmek için bizden ne istiyorsanız her türlü desteği vermeye hazırız. Defalarca söyledim bunu; açık çek veriyoruz size, yeter ki bu ülkede terörü bitirelim. Bizim üzerimize düşen bir görev varsa söyleyin gereğini yapalım. Terörü beraber bitirelim, bu ülke mutlu insanların yaşadığı bir ülke olsun. Neden acıyı, gözyaşını günlük yaşamımızın bir parçası haline getirelim. Bunu her yerde, her ortamda ifade ettim.”
'Ne oldu da terör bütün yurda yayılmaya başladı'
“7 Haziran sonrası bir tablo ortaya çıktı ve terör azmaya başladı. Çıkıp meydanlarda şunu söylediler; ‘1 Kasım’da bizi tek başına iktidara getirin söz terörü bitireceğiz.’ Terör bitti mi? Bırakın bir bölgede olmayı, Türkiye sathına yayıldı. Vatandaşlarıma şu soruyu soruyorum, ne oldu da terör bütün yurda yayılmaya başladı? 14 yıldır ülkeyi yönetenler acaba ne yapıyorlardı? Bu soruyu, ‘bu ülkede terör olmasın’ diyen her vatandaş kendisine sormak zorundadır. Sorarsak bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getiririz. Sormayıp da takılır bir şeyin arkasında gidersek bu doğru değil. Madem ki terörden şikayetçiyiz onu sorgulamak zorundayız.”
'Hesabını vermeleri lazım'
“Ankara’da bu kaçıncı saldırı. Her saldırıdan sonra önlem alıyoruz ama her saldırıdan sonra neredeyse daha çok insanımız hayatını kaybediyor. Bunu da bütün vatandaşlarımın kendisine sorması lazım. Ülkeyi ben yönetmiyorum. Yönetenler belli, 14 yıldır yönetenler belli. Hesabını vermeleri lazım. Neden oluyor, bütün bunların hepsi? Hükümetsiniz, devleri yöneteceksiniz. Vatandaşın can ve mal güvenliğinden siz sorumlusunuz.”
'Ankara'ya emniye müdürü atayamayan bir siyasal iktidar'
“Şu soruyu her vatandaşım vicdanına sorsun, aylardır, Ankara’ya emniyet müdürü atamayan bir siyasal iktidar Türkiye Cumhuriyetini yönetebilir mi, terörü engelleyebilir mi? Aylardır ya. Sayın Davutoğlu’na açık çağrı yapıyorum; Ankara Emniyet Müdürünü sen atayamıyorsan, önünde engel varsa, bana söyle kardeşim, beraber olalım, birlikte emniyet müdürünü atayalım, kimi istiyorsanız. Emniyet müdürünün olmadığı bir başkent düşünebilir misiniz arkadaşlar, aylardır emniyet müdür yok. Şimdi ben merak ediyorum faturayı kime çıkaracaklar, yine vatandaşa mı çıkaracaklar. ‘Emniyet müdürü atayacaktık ama şu engel oldu’, kim engel oldu size? Çıkın milletin önüne açıkça söyleyin; ‘ben emniyet müdürü atayacaktım, şu engel oldu.’ Beraber o engel olan kişinin üzerine yürüyelim. Ben sizin iradenize destek vermek istiyorum, eğer Türkiye’yi yönetmek istiyorsanız. Halkın oyuyla geldiniz saygı duyuyoruz, tek başınıza yönetiyorsunuz saygı duyuyoruz ama bu ülkeyi bilgi ve birikimle yöneteceksiniz.”
'Gizli servis ajanları Türkiye'de at koşturuyor'
“Öyle bir noktaya geldik ki, bütün ülkelerin gizli servis ajanları Türkiye’de at koşturuyor. Nasıl bir ülkedir bu, nasıl bu hale geldik biz? Her yerde, gidin Doğu, Güneydoğu’ya her bölgede bunları görebiliyorsunuz. Nasıl oluyor bu? Türkiye bütün gizli servislerin rahat çalışabilecekleri, arzularını hayata geçirebilecekleri bir alan mıdır? Böyle bir yönetim boşluğunu Türkiye kabul edemez, etmemelidir de.”
'Alacaksınız görevden bu kadar basit'
“Anayasamızın 112. Maddesi var, siyasi sorumluluktan söz eder, ülkeyi yönetenlerin siyasi sorumluluğu. Maddenin başında, ‘bakanların görevleri ve siyasi sorumlukları’ der. Terör dolayısıyla yüzlerce insanımız hayatını kaybetti. Kim bunun sorumlusu, kim? Bizim mahalledeki bakkal değil, alışverişe giden vatandaş değil, Şanlıurfa’daki taksici değil. Dünyadaki bütün demokrasilerde bunun sorumlusu siyasi iktidardır. Sayın Davutoğlu’na açık ve net çağrı yapıyorum; siz töhmet altında kalıyorsunuz. ‘Yönetemiyorsunuz’ imajı sizin yakanıza yapışıyor. Görevini yapamayan, gereğini yapamayan, Ankara’ya bir emniyet müdür bile tayin edemeyen bir kişiyi siz eğer yanınızda tutarsanız, ona sorumluluk vermezseniz, aynı sorumluluğu paylaşmış oluyorsunuz, demektir. Paylaşmayın sorumlulukları, yapamıyorsa, görevini yerine getirmiyorsa, alacaksınız görevden bu kadar basit.”