Demirtaş'tan "havuzlu villa" tepkisi
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Burada halk açlıktan ve işsizlikten inim inim inlerken, siz lüks havuzlu villalarınızda seyrü sefa yaparak Bediüzzamanı temsil ediyoruz diyemezsiniz" dedi
BİTLİS - Partisinin seçim bürosunun açılışı için kente gelen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ulu Camii önünde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, hükümeti eleştirdi.
"Hırsızlık kim yaparsa yapsın ve kimden çalarsa çalsın affedilebilecek bir suç değil" diyen Demirtaş, 4.5 milyon doları ayakkabı kutusunda sakladığı iddia edilen birinin bir ay bile tutuklu kalmadığını söyledi.
Bitlis'te gençlerin yüzde 70'inin işsiz olduğunu, kentteki kahvehanelerin işsiz gençlerle dolduğunu ifade eden Demirtaş, "Bu şehirde akşam evine ekmek götürmeye bile parası olmayan babalar var. İçişleri Bakanının oğlu ise 1 trilyon için birkaç kuruş diyordu. Siz bir ekmek parası bulamayacaksınız o evdeki paraya '3-5 kuruş bir kenarda var' diyecek. Başka bir şey anlatmaya gerek yok. Allah hiç kimseye haram nasip etmesin. Boğazımızdan da haram lokma geçirmesin ve nasip etmesin. Açlıktan ölmek bizim için daha onurdur. Rüşvetle, yolsuzlukla ve hırsızlıkla anılacağımıza açlıktan ölsek daha iyidir" diye konuştu.
"Bu şehirde işsiz ve yoksul kalmayacak"
Bitlis'in "kaderidir" diye Cumhuriyet tarihi boyunca halka tanıtılan ve dayatılan şeylerin BDP ile değişeceğini, kentte işsiz ve yoksul kalmayacağını savunan Demirtaş, geçen yıl Bitlislilerin 160 trilyon vergi ödediğini kaydetti.
Ödenen bu vergilere rağmen Bitlis'e 73 trilyon lira kamu yatırımı yapıldığını bildiren Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu şehirde vergi vermeyen de yoktur. Batıda birileri 'doğuda kimse vergi vermiyor' diyor. Aldığınız kibritte, sakızda, telefonda alo dediğiniz anda vergi veriyorsunuz. Minibüse bindiğinizde ve bir ekmek alsanız dahi vergi veriyorsunuz. Sizin verdiğiniz vergilerin yarısı bile Bitlis'e dönmedi. Bu vergiler ayakkabı kutularından ve çelik kasalardan çıktı. Siz kahvelerde oturup bu zenginliğin içinde yoksulluğu yaşarken, birileri zevki sefa sürüyor. Mikrofonları ellerine alıp inşallah, maşallah, Allah'ı ve peygamberi kirli işlerine alet etmeye çalışarak oy toplama gayretine giriyor."
Gösterdikleri adayların elinde sihirli değneklerin bulunmadığını, arkalarında ABD, İsrail, holdingler, ordu ve Pensilvanya'nın olmadığını, halkın içinden çıktıklarını aktaran Demirtaş, şunları ifade etti:
"Onları serada yetiştirmedik. Sizin içinizden çıktılar. Halkın bizzat kendisidirler. Sizin derdinizin dermanını onlar biliyor. Yıllardır bu zulmü çekmiş halkın ihtiyacını bizden daha iyi biliyorlar. Bu nedenle sizlerle birlikte Bitlis'i en iyi şekilde yönetecekler. Bitlis'te tarım, hayvancılık ve turizm potansiyeli sıfıra inmiş. Tekeli ve tütünü bitirdiler, yerine bir şey koymadılar. Bitlis sıradan bir şehir değil. Yüzlerce alim yetiştirmiş tarihi bir kent. Bu kenti açlığa, sefalete, çöpe ve pis kokulara emanet edemeyiz. 30 Mart'ta artık her şey değişecek."
"Belediye eliyle yatırımları arttıracağız"
Yerel seçimlerin ardından kente yapılan yatırımları belediye eliyle artıracaklarını ve birilerini zengin etmeyeceklerini anlatan Demirtaş, Bitlislinin suçu ve günahının boğun eğmemesi ve diz çökmemesi olduğunu, başbakanın bu nedenle bölgeye heyecan yerine öfke duyduğunu iddia etti.
Seçimde elde edecekleri sonuçlarla başbakanı çıldırtacaklarını ve halkın Allah'tan başka kimseye kulluk etmeyeceğini göstereceklerini savunan Demirtaş, şöyle dedi:
"Bütün halk Bitlis'in nimetlerinden faydalanacak. 3-5 kişiyi ve birkaç holdingi burada zengin etme politikaları 30 Mart akşamı son bulacak. Az kaldı, o günü sabırsızlıkla çekeceğiz. Bitlis'te belediye kazanmak bize yetmez. Bitlislinin gönül birliği ve insan ittifakının sağlanması bizim için en büyük başarı. Siz yeter ki bir arada ve gönül gönüle olun. Kendi toprağınızda ve ana vatanınızda özgürce insanca yaşamaya karar verdik deyin. Belediye önemli değil, bin tane belediyeyi sizin tek bir tırnağınıza kurban ederiz."
Bediüzzaman Said Nursi'nin ayakkabı kutusu ve çelik kasalarının olmadığını, sadece bir hırkasının bulunduğunu ifade eden Demirtaş, şimdi Bediüzzamanın yolundan yürüdüğünü söyleyenlerin lüks araçlarla cuma namazına gittiğini, bu kadar aç, yoksul ve perişan insan varken böyle Müslüman olunamayacağını söyledi.
Demirtaş, konuşmasına şöyle devam etti:
"Burada halk açlıktan ve işsizlikten inim inim inlerken, siz lüks havuzlu villalarınızdan seyrü sefa yaparak 'Bediüzzamanı temsil ediyoruz' diyemezsiniz. Bediüzzamanı ve İslamı temsil etmekle Müslüman olmak da kolay bir şey değil. Her şeyden önce samimiyet ve gerçek bir iman ister. Bunlar gerçekten Allah'tan korksalar ve varlığına inansalar hırsızlık yaparlar mı? Bilmezler mi Allah bunun hesabını soracak? Bunlar Allah'tan korkmuyor. Bitlis halkının elini vicdanına koyarak karar vermesi gerekiyor. Kürdistan, artık barışın, huzurun ve özgürlük rüzgarlarının estiği bir toprak olacak ve boynumuz bükük olmayacak."
BDP'li belediyelerin olduğu her yerde zamanla içme suyunu, otobüsleri ve minibüsleri ücretsiz olarak vatandaşların imkanına sunacaklarını, sosyal konut projeleriyle evi olmayan tek bir kişinin kalmayacağını dile getiren Demirtaş, bütün mahallelerde, mahalle ve taziye evleri yapacaklarını, camilere belediyenin ücretsiz olarak hizmet vereceğini anlattı.