”Demokraside refah seviyesi artar”

İSTANBUL - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, "Demokratik standartları yakalamış olan bütün milletlerin, gerçek demokrasiyi belirlemiş yüce ülkelerin vatandaşlarının refah seviyesinin de arttığını görüyoruz" dedi.

Bağış, partisinin Beşiktaş İlçe Teşkilatınca Yıldız Parkı Çadır Köşkü'nde verilen iftarın ardından yaptığı konuşmada, iktidara geldikleri 2002 Kasımı çok iyi hatırladığını ifade ederek, 7 yılın geçtiğini, ancak boş geçmediğini söyledi.

Her partilinin göğsünü kabartacak başarılar elde ettiklerini dile getiren Bağış, ulaşımda, ekonomide, iç ve dış politikada kısacası her konuda kendilerinden evvelki iktidarların daha önce yaptıklarının üzerine katma imkanı bulduklarını belirtti.

Bağış, 7 yılda herkesin yenilemez dediği enflasyon canavarını yendiklerini, Türkiye ile AB müzakerelerini başlattıklarını, ilk defa İslam Konferansı Örgütünün Genel Sekreterliğine bir Türkün seçildiğini ifade ederek, "BM Güvenlik Konseyine 47 yıl aradan sonra seçildik. Kişi başı gelir 10 bin dolarların üzerine çıktı. Kamu kurumları elden geçti ve sayıları arttı. Kıbrıs'ta tek bir askerimizi çekmeden, bir karış toprak vermeden sadece politikayı iyi ve vaktinde değerlendirerek, bütün uluslararası dengeleri değiştirdik. Çok şükür artık Kıbrıs'ta çözümsüzlüğün sebebi olarak görülen bir ülke değiliz" diye konuştu.

Türkiye'nin kronikleşmiş başka sorunlarına el atmak gerektiğinin de farkında olduklarını ifade eden Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ülkede kardeşin kardeşe düşmesine mani olmak için, evlatlarının arkasından annelerin gözyaşlarını dindirebilmek için, hiç kimsenin demokratik hak ve hukukunun elinden aldığı endişesini taşımaması için, herkesin katılımıyla Türkiye'nin demokratik standartlarını yükselteceğiz. Demokratik standartlarımızı yükseltirken, ekonomik, kültürel, sosyal standartlarımız da yükselecek. Demokratik standartları yakalamış olan bütün milletlerin, gerçek demokrasiyi belirlemiş yüce ülkelerin vatandaşlarının refah seviyesinin de arttığını görüyoruz. Demek ki bireysel hak ve hukuk arttıkça insanların ekonomik güçleri de artıyor, ama baskıcı rejimler, yasakçı zihniyetler insanları olduğu gibi toplumları ve ülkeleri de fakirlikle baş başa bırakıyor. Bu ülkede demokratik hukuku kısıtlanmış kim varsa hepsinin sorunları bizim sorunumuzdur. Türkiye'de hepimizin sorunlarını hep beraber çözebilmenin gerektiğine, 'bana ne' demenin hiç birimize fayda getirmediğinin farkına varmamız gereken bir döneme girmemiz gerektiğine inanıyorum. Çünkü bu ülkede bir güvenlik sorunu varsa o hepimizin sorunudur. Bütün bu sorunları ancak dayanışma içinde çözebiliriz."