”Deniz Feneri dosyası için 3 kere yazı gönderdim”

Adalet Bakanı Şahin, CHP'yi Deniz Feneri davasını siyasi malzame yapmakla suçladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Almanya'daki Deniz Feneri dava dosyasının Adalet Bakanlığınca diplomatik yolla Alman makamlarından talep edildiğini Dışişleri Bakanlığı kanalıyla bu dosyanın bir an önce Türkiye'ye gönderilmesi için üçüncü kez bir yazı yazma ihtiyacı duyduğunu söyledi.

Şahin, Sheraton Oteli'nde düzenlenen "Yasama ve Yargı Etiği Alanındaki Gelişmeler" konulu uluslararası konferansa katıldı.

Konferansa gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin, "Almanya'daki Deniz Feneri dava dosyası hala gelmedi. Ancak CHP'nin elinde, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine, söz konusu dosyanın Adalet Bakanlığınca diplomatik yolla Alman makamlarından talep edildiğini hatırlatarak, iki gün önce de Dışişleri Bakanlığı kanalıyla bu dosyanın bir an önce Türkiye'ye gönderilmesi için üçüncü kez bir yazı yazma ihtiyacı duyduğunu söyledi.

Ülkelerin birbirlerinden bilgi ve belgeleri gazeteciler aracılığıyla değil, aralarında var olan veya var olması gereken adli yardımlaşma çerçevesi içerisinde istediklerini ifade eden Şahin, şunları kaydetti:

"Bunu en iyi bilmesi gereken kişilerden bir tanesi de TBMM'nin en tecrübeli siyasetçilerinden biri olan ve bir dönem Dışişleri Bakanlığı da yapmış olan Sayın Baykal'dır. Sayın Baykal, Türkiye'nin bir başka ülkeden isteyeceği bilgi ve belgeyi sadece diplomatik yolla isteyebileceğimizi ve bunun da yolunun Dışişler Bakanlıkları ve diplomatik misyonlar olduğunu çok iyi bilir. Ancak, maalesef CHP ve onun Genel Başkanı her şeyi siyaset malzemesi yaptığı gibi böylesine bir konuyu da siyaset malzemesi yapmaktadır. Eğer Alman makamları Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin istediği dosyayı, Türkiye'ye göndermeden önce CHP'nin Merkez Yürütme Kurulu üyesi ve eski bir gazeteciye vermişse, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla da Alman makamlarından bu konuda açıklama beklediğimizi ifade etmek istiyorum."

Şahin, önümüzdeki pazartesi günü İstanbul'da Alman Adalet Bakanı ile bir görüşme yapacağını belirterek, "Sanıyorum kendileri bu konuda bize bilgi vereceklerdir" dedi.

"Avukatlar kasetleri medyaya servis yapmış"

"Ergenekon soruşturmasıyla ilgili bilgilerin sızması konusunda inceleme başlattınız, inceleme ne durumda?" sorusuna karşılık da Şahin, Adalet Bakanı olarak yargı mensuplarından acaba böyle bir sızma olmuş mudur, bunun araştırılmasını istediğini ifade etti. Araştırma sonucunun henüz kendisine ulaşmadığını söyleyen Şahin, Ceza İşleri Genel Müdürüne bu konudaki çalışmaları sık sık sorduğunu ifade etti.

Şu anda Kanada'da bulunan Tuncay Güney'in 2001 yılında alınan ifade kasetlerinin aynı anda tüm televizyonlarda yayımlandığını anlatan Şahin, "Sonradan öğrendik ki İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kasetleri avukatlara vermiş. Avukatlar da vakit kaybetmeden onu hemen medyaya servis yapmışlar" diye konuştu.

Bir gazetede, soruşturmaya ilişkin görüşme tutanaklarının yayımlanmasının ardından da tutanakların avukatlardan alındığının öğrenildiğini ifade eden Şahin, "Demek ki bu bilgiler daha çok avukatlardan sızmaktadır. Barolar Birliği Başkanı Sayın Özok, yargı mensuplarını ve savcılarımızı eleştireceği yerde bu bilgileri sızdıran ve aslında suç işleyen avukatlarla ilgili ne yapıyor, İstanbul Barosu ne yapıyor? Bu konuda kamuoyunun aydınlatırlarsa seviniriz" diye konuştu.

Tuncay Güney ile ilgili Kanada makamlarından adli yardım talebinde bulunulmasıyla ilgili bir soru üzerine de Şahin, bu konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığına müracaat ettiklerini hatırlatarak, "Henüz bize bir dönüş olmadı" dedi.

"Adli yardım talebi Tuncay Güney'in yalnızca bilgisine başvurulması talebi mi, yoksa Türkiye'ye getirilme talebini de içeriyor mu?" sorusuna Şahin, "Bilgisine başvurulması ve ifadesinin alınmasıydı hatırladığım kadarıyla ama Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili savcılıktan veya diğer mercilerden Bakanlığımıza bir talep gelirse yine aynı yolla gereğini yaparız" yanıtını verdi.

"Ergenekon" soruşturması kapsamında aranan eski milletvekili Turan Çömez'in İngiltere'ye yerleşme talebinde bulunduğunun hatırlatılması üzerine de Şahin, konuyu gazetelerden gördüğünü belirterek, "Eğer eski arkadaşımız, geçmişte bir süre siyaset yaptığımız Sayın Çömez kendinden eminse, herhangi bir suç işlemediği düşüncesindeyse Türkiye'ye gelmelidir. Ben Türkiye'ye gelerek, sorulacak sorulara açıklıkla cevap vermesini tavsiye ederim. Böyle kaçak bir durumda, eski bir milletvekilinin bulunması ve üstelik farklı bir isimle İngiltere makamlarından oturma izni talep etmesini kendisine yakıştıramadım" diye konuştu.

"İtiraf ediyorum, güven sıralamasında yargı ilk sırada yer almıyor"

Adalet Bakanlığının 2014 yılına kadar belirlenen stratejik planını, 2 gün önce Başbakanlığa sunduklarını söyleyen Şahin, bu plan içerisinde bu konuların da yer aldığını ifade etti. Şahin, "Açık toplumlarda halkın memnuniyeti, rejime, yargıya güveni önemlidir. Eğer gerçekten adalet mülkün temeliyse bu ülkede en saygın kuruluşun ve en çok güvenilen kuruluşun yargı erki olması gerekir ama itiraf etmek durumundayım ki yapılan kamuoyu araştırmalarında kurumların güven sıralamasında yargı ilk sırada yer almıyor. Bundan da Adalet Bakanı olarak üzüntü duyuyorum. Bunu sağlayabilmek için gerekli tedbirler almak, çalışmalar yapmak durumundayız" diye konuştu.