Derin PKK mı, devlet mi?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL -  Paris'te, terör örgütü PKK'ya yakınlığıyla bilinen Kürdistan Enformasyon Bürosu'nda 3 kadının öldürülmesiyle ilgili hükümet ve kürt siyasilerin birbirine zıt yorumları dikkat çekiyor. 
 
Tuğluk: Kesinlikle PKK içi infaz değil
 
Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk "Türkiye'deki derin güçlerin hala var olduğunu düşünüyorum. Barış sürecini sabote etmek üzere yapılmış bir eylem gibi gözüküyor" dedi.
 
Tuğluk, Atatürk Havalimanı'nda, THY'nin tarifeli seferiyle Paris'e hareketinden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, "3 kadın Kürt siyasetçinin Paris'in ortasında, çok işlek bir yerde suikasta kurban gitmesinin gerçekten son derece üzüntü verici ve manidar bir olay" olduğunu ifade ederek, "Bunun, Kürt meselesiyle ilgili olduğu kesin, her 3'ü de Kürt siyasetinde önemli konumda olan insanlar" ifadesini kullandı.
 
Olayın açığa çıkartılmasında Fransa hükümetine çok büyük görev düştüğünü, soruşturma sonunda sadece katillerin değil, Kürt meselesinin çözümsüzlüğünden yana olanların da açığa çıkacağını dile getiren Tuğluk, "Aksi takdirde Fransa hükümetinin Kürtler nezdinde zan altında kalacağını" kaydetti.
 
Türkiye'nin de olayla ilgili soruşturma başlatması gerektiğini ifade eden Tuğluk, şöyle konuştu:
"Bu provokasyonu Türkiye'deki derin güçler mi yaptı, uluslararası boyutları var mı? Çünkü Kürt meselesi çok bölgesel bir mesele, çok dengenin, çok gücün işin içinde olduğu bir mesele. Bazı güç odakları Türkiye'nin, hani Kürt meselesini çözmüş güçlü bir Türkiye'nin olmasını istemiyor da olabilirler. Bunlarla da bağlantılı bir cinayet olabilir. Dolayısıyla bu cinayetin açıklanması, katillerinin arkasındaki güçlerin kim olduğunun açığa çıkması Kürt sorununda çözüme katkı sunacaktır.
 
Her zaman Türkler ve Kürtler konuşmaya başladığımızda bu tür provokasyonlar devreye giriyor ve sürecin ilerlemesini engellemeye çalışıyor. Barışı konuşmaya başladığımız, çözüm umutlarının biraz arttığı böyle bir süreçte bu cinayetlerin işlenmesi ilginç. Bütün bunlara rağmen barış ve çözüm arayışımızı daha güçlü yürütmeliyiz, bu provokasyonlara gelinmemeli. Bu tür süreçlerde her zaman bu tür olaylar yaşanabilir. Daha kararlı, iradeli, çözüm endeksli bir süreci ilerletmek gerekiyor. Bu sorunu çözmedikçe, inanın pek çok güç bu işin içerisine girecek. Biz çözmek istesek bile Türkler ve Kürtler barışmak isteseler bile bazı güçler bunu engelleme çalışacaklar, bunu her zaman ifade ediyorlar."
Milletvekili Aysel Tuğluk, cenaze törenlerine ilişkin soru üzerine, "Yarın Paris'te kitlesel bir anma yapılacak, daha sonra karar verilecek, Türkiye'ye mi gelecek, orada mı defnedileceği konusu henüz net değil" dedi.
 
Bir gazetecinin "Kapının zorlanmadığı, katilin tanıdık olabileceği yönünde açıklamalar var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "Bu iddialar gerçekten çok yanlış, şimdi bunun PKK içi infaz olabileceğine dair şeyler kesinlikle doğru değil. PKK, böyle bir cinayeti işleyebilecek bir örgüt de değil diye düşünüyorum, zaten bunu reddettiler. Bütün bunları ortadan kaldırmanın yolu, bu cinayetin açığa çıkartılmasıdır. Cinayet aydınlatıldığında her şey açığa çıkacak. Bunu PKK'nın yapmadığına kesin inanıyoruz. Kendileri de bunun bu süreçte işlenmesinin manidar olduğunu ifade etti. Kişisel görüşlerim, Türkiye'deki derin güçlerin hala var olduğunu düşünüyorum. Barış sürecini sabote etmek üzere yapılmış bir eylem gibi gözüküyor" diye konuştu.
 
"Derin PKK işi gibi" 
 
[PAGE]
 
"Derin PKK işi gibi" 
 
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Paris'te yaşanan olaya ilişkin, "Alınan intibalara baktığımızda sanki bir derin PKK işi var gibi geliyor. PKK'da kendi safralarından temizlenmek için gayret göstermeli" dedi. 
 
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, TBMM'de basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Paris'teki olayın hatırlatılması üzerine Elitaş, "Alınan intibalara baktığımızda sanki bir derin PKK işi var gibi geliyor. PKK'da kendi safralarından temizlenmek için gayret göstermeli. Anlaşılan o ki bugün veya yarın oradaki Paris'teki, Fransa'daki gençler bu konuyla ilgili hükümeti protesto etmek amacıyla bir yürüyüş düzenleyecekler. Daha Fransız polisinin araştırması, soruşturması henüz ortaya çıkmadan olay vuku bulur bulmaz AK Parti iktidarına karşı bir protesto yürüyüşünü düzenliyorlarsa bu derin PKK'nın sizin de söylediğiniz gibi herhalde iç hesaplaşmanın niye böyle oluyor diye kavga çıkarmanın, bir çıkan kavganın bir tezahürüdür diye düşünülebilir" dedi. 
 
"Başbakan İmralı adasına televizyon gönderildiğini ifade etti, ne diyorsunuz?" sorusuna da Elitaş, "İmralı'da zaten radyo vardı, tek kanala ayarlanmış radyoydu. Burada da yani her türlü imkanlar sağlanıyorsa, teknoloji de varsa İmralı'dakinin de televizyon izleyebilmesi normaldir. Normal bir durumdur" yanıtını verdi. 
 
"İstediği kanalı izleyebilecek mi?" sorusuna da Elitaş, "Onu bilmiyorum teferruatını, tek kanallı radyo ise herhalde tek kanallı televizyon olabilir gibi diye düşünüyorum" diye konuştu. 
"Kabine revizyonundan bahsediliyor, sizin de adınız geçiyor?" sorusuna da Elitaş, "Ben hiç okumadım. Sayın Başbakan'ın takdir yetkisindedir bu iş. Biz milletvekili olarak şu göreve geleceğiz diye hiçbir şeye talip olmadık. Bunlar benim istememle başkasının arzu etmesiyle değil, kısmetle olan bir şeydir, kısmetinde kimin varsa hiç kimse engelleyemez. Kısmetinde kimin yoksa hiç kimsede bu işi yerine getiremez. Kısmette varsa" diye konuştu.