Dev fonlar 'özel' şirket avında

Ernst&Young'ın özel sermaye fonlarından sorumlu ortağı Sachin Date "Türkiye'ye şu ana kadar 300 kadar yatırım oldu ama Mey İçki ve Acıbadem dışında büyük çıkış olmadı. 3-5 yılda daha net bir tablo ortaya çıkar" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 

Mehmet FİLOĞLU

İSTANBUL - Türkiye son dönemde fonların gözde ülkelerinden biri oldu. Global fonların Türkiye yatırımlarında danışmanlık yapan şirketlerden Ernst & Young'ın özel sermaye fonlarından sorumlu ortağı Sachin Date'e göre şimdi varlık satma değil 'bekleme' dönemi. Date, Türkiye'ye ayrılan fonların her geçen gün arttığı ancak yatırım yapılabilecek kalitede şirketin sınırlı olduğunu vurgulayarak, şirket değerlerinin yüksek  kalmaya devam edeceğini belirtti. Kriz dönemleri PE'ler (private equity - özel sermaye fonu) için fırsat dönemi olarak bilinir. Çünkü fiyatlar düşer. Sachin Date'e göre bugün Batı Avrupa böyle bir dönemi yaşıyor. Ancak Türkiye için böyle bir durum yok. Bunun tek sebebi ekonominin gidişatı değil. Bugün sadece Türkiye'ye yatırım yapmak için bir araya getirilmiş 4-5 milyar dolarlık fon bulunuyor. Üstelik Türkiye'ye sadece bu fonlar yatırım yapmıyor. Son dönemde Pronet ve Yemeksepeti gibi şirketlere fon girişleri doğrudan uluslararası fonlar tarafından gerçekleştirildi. Türkiye'de şirket fiyatlarını yüksek tutan en önemli sebep bu arz fazlalığı. Ayrıca bu fonların yatırım yapacakları kalitedeki şirketin sayısı 100'lerle ifade edilemiyor. Türkiye'de borçlanmanın hala bir sorun olmaması da şirket değerini yükselten bir başka faktör  olarak öne çıkıyor. Fiyatların kısavadede de düşmesi beklenmiyor. Bununla birlikte önümüzdeki dönemde hacimli işlemlerin gerçekleşeceği  de düşünülmüyor. 2012'in son çeyreğinde beklenen özel sermaye fonu PE girişi 500 milyon dolar civarında. 2013'te de işlem sayısı artmakla birlikte tutar artışının işlem sayısının altında kalacağı belirtiliyor.

Türkiye'nin fon çıkış tecrübesi düşük

[PAGE]

Türkiye'nin fon çıkış tecrübesi düşük

Sachin Date, Türkiye'nin risk algılaması bakımından Batı Avrupa'nın gerisinde ancak Rusya ve Afrika ülkelerine göre ise daha güvenli bir ülke olduğunu kaydetti.
Özel fonların getirileri açısından ise henüz elde yeteri kadar veri olmadığını belirten Date, "Bunun hakkında bir şey söylemek için çıkışların sayısının artması lazım. Bu yüzden kesin bir şey söylenemiyor. Ancak yüksek getiri vaat eden veriler var. Büyüme hızı, genç nüfus gibi... Türkiye'ye şu ana kadar 300 kadar yatırım oldu ama Mey İçki ve Acıbadem dışında büyük çıkış olmadı. 3-5 yılda daha net bir tablo ortaya çıkar" dedi.

Türkiye fonları yavaş yavaş anlıyor

Demet Özdemir de "Türkiye'nin özel sermaye fonlarını (PE) anlamak üzere çok önemli yer kat ettiğini belirterek "Şimdiye kadarki zaman öğrenme süreci oldu. PE sisteminin katma değerini anlamak zaman aldı. Eskiye göre daha olumlu bir bakış açıları var. eskiden  olan 'PE gelir yatırım yapar, şirketimi sömürür, sadece maliyet azaltarak şirketi karlılığa geçirir gibi önyargılar bertaraf ediliyor. Burada başarılı exit'lerin daha çok olması lazım" dedi.

Özel fonlar özelleştirmelerden uzak duruyor

Türkiye'de son yıllarda önemli özelleştirmeler ve ihaleler yapılıyor. En son elektrik dağıtım ihaleleri, 3. Köprü ihalesi gibi 'dev' ihaleler yapıldı. Ancak bunların neredeyse hiçbirinde özel sermaye fonları bulunmuyor. Buradaki tek örnek Tekel'in özelleştirilmesi. Sachin Date'e göre bunun en büyük sebebi Türkiye'deki özelleştirmelerdeki geri dönüş beklentisinin düşük olması. "İnşa edilmiş varlıklar garantili ama düşük geri dönüşler oluyor. Ancak Afrika ya da Asya'da inşa etme üzerine altyapı projeleri oluyor. Riski var ama getirisi de çok daha yüksek" diyen Date Türkiye'deki projelerin bu özellikte olmadığını söyledi. Demet Özdemir de altyapı sektörüne yatırım yapan PE'lerin daha farklı olduğunu ifade ederek Demet Özdemir de PE'lerin Türkiye'deki özelleştirmeleri çok sevmediklerini
söyledi. Özdemir, sıfırdan inşa edilecek 3. Köprü projelerinin iş modellerinin ise bu fonlara uymadığını belirtti.


Migros'ta 'kol kesmeye' gerek yok

[PAGE]

Migros'ta 'kol kesmeye' gerek yok

Son birkaç aydır Migros'un satışı hakkında birçok söylenti çıktı. Satış hakkında dikkat çekici haberlerden biri Bloomberg tarafından verilen Carrefour'un Migros'un ana ortağı BC Partners'la masaya oturduğu haberiydi. Satış hakkında çıkan bir başka söylenti ise BC Partners'ın bu yatırımdan zararına ya da çok düşük karla çıkacağına yönelikti. Bu söylentilerin sebeplerinden biri ise fonun 2008'de Migros'a ödediği 3 milyar 250 milyon doların yüksek bulunmasıydı. Ernst&Young'ın özel sermaye
fonlarından sorumlu ortağı Sachin Date'e bu gelişmeler hatırlatıldığında BC Partners'ın acele etmemesi gerektiğini savundu. Migros'un nakit akışı sağlayan ve işlerin iyi gittiği bir şirket olduğunu vurgulayan Date, fonun Migros'u bir süre daha elinde tutabileceğini kaydetti. Ernst&Young Türkiye Kurumsal Finansman Hizmetleri Sorumlu Ortağı Demet Özdemir de Migros satışının yüksek bir değerleme üzerinden yapıldığını vurgulayarak, "Ancak aradan geçen zamanda katma değerlerine bakmak lazım. Yeni alıcıların ona vereceği fiyat belli değil. Şu anda zararına satması gibi bir durum söz konusu değil. Hala karlı giden bir portföy var orada. Dolayısıyla doğru zamanı bekleyip öyle satabilirler. Kol kesmeye gerek olan bir durum yok" diye konuştu.

Patronlar 'bebeğini' satamıyor

[PAGE]

Patronlar 'bebeğini' satamıyor

 

demetozdemir.jpg

Türkiye değerleme beklentisinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Demet Özdemir, "Sadece PE'ler için değil, şirketini satmak isteyen birisi şirketine çok yüksek fiyat biçiyor. Bunun somut sebepleri olduğu gibi duygusal sebepleri de var. Türk iş adamı hala kurduğu şirketine bebeği muamelesi yapıp, ona değer biçemiyor ya da ben satarsam ne yaparım başka iş bilmiyorum gibi sebepler de olabiliyor. Ancak hepsi azalıyor" diye konuştu.

 

ozelsermayeislemleri.jpg