Diğer oyuncularının önünü tıkama, moralini bozma

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Yerli otomobil üretiminde birisinin fizibıl görmediğini bir başkası fizibıl görebilir. Bir başkası mevcut alışkanlıklara devam eder, bir başkası 'ben bunu yapıyorum' der. Yapmazsa Türkiye'nin sonu olmaz, yaparsa da Türkiye

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 
 
LONDRA - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'de yerli otomobil üretimine ilişkin, "Birisinin fizibıl görmediğini bir başkası fizibıl görebilir. Bir başkası mevcut alışkanlıklara devam eder, bir başkası 'ben bunu yapıyorum' der. Yapmazsa Türkiye'nin sonu olmaz, yaparsa da Türkiye dünyanın birinci ekonomisi olmaz" dedi.
İngiltere'nin başkenti Londra'da gazetecilerle bira raya gelen Bakan Çağlayan, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Çağlayan, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç'un yerli otomobille ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine, 10 yıl önce yerli otomobil fikrini kimsenin ciddiye almayacağını söyledi.
Çağlayan, "Türkiye'nin bugünkü şartları buna müsait. Geriye ne kalıyor? Cesur olmak. Böyle bir şey yapılırsa ülke olarak bundan son derece mutlu oluruz. Ülkemizin dünyadaki algı ve itibarı daha çok yükselir. Türk sanayicisinin, işçisinin, mühendisinin, vatandaşının kendi güveni daha da artar. Arkasından başka şeyleri getirir. Bizim yapanlardan ne eksiğimiz var" ifadelerini kullandı.
Yerli otomobilin yapılması halinde Türkiye'nin marka değerinin artacağını dile getiren Çağlayan, Türkiye'nin marka değerinden dolayı da yerli otomobilin marka değerinin artacağını kaydetti.
Çağlayan, "Efendim bu konuda 'biz yaparsak fizibıl değil'. O tür görüşlere saygı gösteririm. Birisinin fizibıl görmediğini bir başkası fizibıl görebilir. Bir başkası mevcut alışkanlıklara devam eder, bir başkası 'ben bunu yapıyorum' der. Yapmazsa Türkiye'nin sonu olmaz, yaparsa da Türkiye dünyanın birinci ekonomisi olmaz" diye konuştu.
 
"Sektörün diğer oyuncularının önünü tıkama, moralini bozma"
 
Türk sanayisinin marka çıkaracağına inanmasını istediklerini vurgulayan Çağlayan, "Yaparlar, yapmazlar... Biz bir arzumuzu dile getirdik. Yapmazlarsa Türkiye bitmez, yaparlarsa da Türkiye ihya olmaz" dedi.
Konuyu Mustafa Koç ile konuşmadığını ifade eden Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben sadece şunu söyledim. Yapmayabilirsin, fizibıl olmayabilir ama 'gölge etme başka ihsan istemem senden' demek lazım. Yani gölge etme, sektörün diğer oyuncularının önünü tıkama, moralini bozma. Senden başka Türkiye'de yatırım yapacak, yatırım düşünen firmalar var. En azından bu konuda moralleri bozmayalım.
Bu işin bir psikolojik bir de ekonomik boyutu var. Psikolojik boyutunda Türkiye çok önemli bir mesafe kaydetti. İngilizler i gördünüz, dünyanın ve Avrupa'nın büyük ekonomisi. Bu ülkenin bakanı anlatıyor Türkiye ekonomisinin ne kadar başarılı olduğunu. Şimdi böyle bir ortamda Türkiye önemli bir fırsat yakalamıştır."
Türkiye'de yan sanayinin 8,2 milyar dolar ihracat yaptığına dikkati çeken Çağlayan, ancak yan sanayide ciddi ticaret açığı verildiğini dile getirdi.
 
"Diyarbakır'da 11, Şanlıurfa'da 6 kat istihdam artışı oldu"
 
[PAGE]
 
"Diyarbakır'da 11, Şanlıurfa'da 6 kat istihdam artışı oldu"
 
Çözüm sürecinin ekonomik etkilerinin görülmeye başlandığını belirten Çağlayan, süreç başladığında yüzde 58 olan halk desteğinin bugün yüzde 70'leri geçtiğini söyledi.
Çağlayan, geçen yılın ilk üç ayına göre bu yılın ilk üç ayında istihdamda Diyarbakır'da 11, Şanlıurfa'da 6 kat artış olduğunu ifade ederek, "Özellikle 6. bölgemizi dünyanın en rekabetçi teşvikiyle karşı karşıya bıraktık. İstihdamda 'sen sadece netini ver, gerisini biz ödüyoruz' dedik. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Çin'den daha ucuza iş gücü maliyetlerimiz var. Doğu ve Güneydoğu'ya muazzam bir talep var" şeklinde konuştu.
Çözüm sürecinin Türkiye'nin çok önemli bir projesi olduğunu vurgulayan Çağlayan, şunları kaydetti:
"Bu ancak cesaret isterdi ve bu cesareti de hükümetimiz, Sayın Başbakanımız ve partimiz gösterdi. Sürecin başında Başbakanımız 'siyaseten nereye giderse gitsin, neye mal olursa olsun bu işi çözeceğiz, kararlıyız' dedi. Keşke 15-20 sene evvel bunlar yapılabilseydi, binlerce insanımız ölmeseydi.
Akil insanlar sahada çalışıyor, toplumun bütün kesimlerinin görüşünü alıyor. Tabiki bu işten siyasi ve maddi olarak zarar görenler çıkacak. Neticede bu iş kendinden oluşan bir şey değil, bunun dışarda müteahhidi, içerde taşeronları var."
 
"Gençlere büyük bir keyifle burs desteği veriyorum
 
Çağlayan, memleketi Muş'ta liseyi bitiren bir gencin, Ankara'da, İstanbul'da liseyi bitiren bir gençle üniversite sınavında "çatır çatır" yarışabildiğini ifade etti.
Muş'a gittiğinde her yıl 150-200 gencin kendisinden burs konusunda yardım istediğini anlatan Çağlayan, "Bu konuda kendilerine destek veriyorum ve bunu da büyük bir keyifle yapıyorum. Geçmişte çok zor okumuş biri olarak -söylememem lazım ama madem oldu söyleyeyim- ben 6 yıldır milletvekili maaşımın tek kuruşuna elimi sürmedim. Benim maaşımın tamamı bursa gider" bilgisini verdi.