”Dış politikamızı birilerinin vereceği talimata göre belirleyemeyiz”
Başbakan Erdoğan, Şam'da Dedeman Otel'de düzenlenen Türkiye-Suriye İş Konseyi toplantısında iş adamlarına seslendi
ŞAM - Başbakan Recep Tayip Erdoğan, "Biz dış politikamızı birilerinin vereceği talimata göre belirleyemeyiz, biz dış politikamızı kendimiz belirleyeceğiz, bunu böyle halletmek durumundayız" dedi.
Başbakan Erdoğan, Şam'da Dedeman Otel'de düzenlenen Türkiye-Suriye İş Konseyi toplantısında iş adamlarına seslendi.
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"Biz Casyun tepesinden Şam'a baktığımızda bize yabancı bir şehri seyretmiyoruz, eminim ki sizlerde Topkapı sırtlarından Boğaz'a baktığınızda yabancı bir şehri seyretmiyorsunuz. Bu kadar ortak yönü, bu kadar ortak değeri, bu kadar ortak tarihi ve kültürü olan iki milletin birbirine uzak olmasını, birbirinden ayrı düşmesini kabul edemezdik, içimize sindiremezdik. İşte onun için canla başla çalıştık, gecemizi gündüzümüze kattık ve bugünleri hep birlikte inşa ettik. Daha kat edeceğimiz uzun bir mesafe var. İnanıyorum ki aradaki başka engelleri de kaldıracağız, başka pürüzleri de gidereceğiz ve dünyaya örnek teşkil edecek bir işbirliği ve dayanışmayı birlikte imar edeceğiz. Ayrılıkta zafiyet var birlikte güç var, biz bu arzuya, bu iradeye sahibiz."
'Eksen kayması' tartışmaları
Salondaki buluşmaya "Bu ne güzel bir buluşma" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Emeği geçenleri tebrik ediyorum. Yani bunu tesis etmek, bunu sağlamış olmak, normalleşme midir? Yoksa eksen kayması mıdır? Türkiye ile Suriye arasındaki ticaret hacminin katlanarak artması bir eksen kayması mıdır? Yoksa normalleşme midir? Dış politikalarımızda dayanışma içinde yardımlaşma içinde olmak birbirimizi desteklemek eksen kayması mıdır? Yoksa normalleşme midir? Tabiki normalleşmedir? İşte bu başarıldı. Tüm dünya bunu böyle görmek durumundadır. Bunu böyle anlamak zorunda. Biz dış politikamızı birilerinin vereceği talimata göre belirleyemeyiz, biz dış politikamızı kendimiz belirleyeceğiz. Bunu böyle halletmek durumundayız."
"Ülkelerimizin dış politikaları normalleşiyor"
Türkiye'den 200'ü aşkın iş adamıyla birlikte Suriye'ye geldiklerini, iş konseyi toplantısına bir o kadar da Suriyeli iş adamının katıldığını dile getiren Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Şu anda burada 500'ü aşkın Suriyeli ve Türkiye'den gelmiş iş adamlarımız var. Şimdi biz geleceğin Orta Doğu'daki aksiyoner bir yapısını inşa edeceğiz. Bu bir şeyi sağlayacak, sadece Türkiye-Suriye ilişkilerini değil Orta Doğu barışının alt yapısını, zeminini de bu güçlendirecektir, bunu böyle bilin.
Kim ne derse desin, kim hangi yorumu yaparsa yapsın. Ben tüm bu yorumları, ithamları art niyetli buluyorum. Art niyetli değilse bile cehaletten kaynaklandığını düşünüyorum. Türkiye ile Suriye yakınlaştığı için ülkelerimizin dış politikalarında bir eksen kayması, bir yön değiştirme olmuyor. Tam tersine ülkelerimizin dış politikaları normalleşiyor. Kardeşlerim, dere yatağında akar. Ne kadar farklı yerlere kaydırırsanız kaydırın er veya geç dere kendi yatağını bulur ve o yatakta akar. İşte şimdi dere yatağını buldu. Yanlış olan bugünkü yakınlaşma değildir, yanlış olan dün yaşanan soğukluktur, lüzumsuz gerginliktir, anlamsız uzaklaşmadır. Yanlış olan aramızdaki mayınlardır. Yanlış olan birbirimize olan ön yargılardır. Bugün bunların tamamını ortadan kaldırdık, kaldırıyoruz. Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum, olması gereken yere geliyoruz. Normal bir ilişki tesis ediyoruz. Olması gereken budur. Kardeşler, akrabalar arasında olması gereken iletişim ve işbirliğini kuruyoruz."
Ramazan ve Kurban bayramlarında akraba olan iki ülke vatandaşlarının sınırlara yığıldığını söyleyen Erdoğan, bu insanların birbirlerini ziyaret etmek, birbirleriyle bayramlaşabilmek için bin türlü zahmete katlanmak zorunda kaldıklarını anlattı. Erdoğan, "Bugün ise artık sadece bayramlarda değil, istedikleri her an akrabalarıyla birbirleriyle buluşuyor, kaynaşıyor. Aman yarabbi, bu ne güzel bir buluşma. Emeği geçenleri tebrik ediyorum" dedi.
"Su sorunu da tamamıyla bitmiş olacak"
Türk ve Suriyeli iş adamlarının kuracakları ortak şirketlerle üçüncü ülkelerde yatırım yapabileceklerini söyleyen Erdoğan, tecrübe ve sermayeyi birbirine kaynaştırmak suretiyle bu adımların atılabileceğini belirtti. Erdoğan, "Ben bu fırsatı da önümüzde görüyorum ve bunu başarabileceğinize de inanıyorum. Şundan eminim ki ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari potansiyeli iyi kullanabildiğimiz takdirde açamayacağımız kapı yoktur" dedi.
İktidara geldiklerinde, 7 yıl önce Türkiye'nin gayri safi yurt içi hasılasının 230 milyar dolar olduğunu, 2008 sonunda bu rakamın 742 milyar dolara çıktığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, ihracatın 36 milyar dolardan 2008 sonu itibarıyla 132 milyar dolara yükseldiğini, şu anda krize rağmen yıl sonu itibarıyla 100 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirilmesinin beklendiğini ifade etti.
"Bu dayanışmalarımızı bölgede artırdığımız zaman, bunun planlamasını iyi yaptığımız zaman göreceksiniz yeniden sıçramaları ardı ardına yapabiliriz" diyen Erdoğan, Türk inşaat şirketlerinin dünyanın dört bir yanında bir çok proje üstlendiğini hatırlattı. 70 ülkede toplam 140 milyar dolarlık iş hacmine sahip Türk inşaat sektörünün dünyanın en büyük 225 firması içinde 31 firmayla Çin'den sonra ikinci sırada yer aldığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu başarı kendiliğinden gerçekleşmedi. Köklü reformlar yaptık. Özel sektörümüzün, iş adamlarımızın önünü açtık. Yatırım ortamını düzelttik. Yolsuzluklara karşı kararlı bir mücadele başlattık. Hepinizin bildiği ve yakından hissettiği gibi küresel bir ekonomik krizin içinden geçerken dünya kredi kuruluşları Türkiye'nin kredi notunu şu süreçte yükseltmeye başladılar. Halbuki AB üyesi ülkelerin bir çoğunda kredi notları düşürülüyor. Ama Türkiye'nin katlayarak artırılıyor. Nasıl oldu bu? Dedim ya, güven ve istikrar. Bundan sonra da aynı şekilde bu kararlılığımızı devam ettireceğiz.
Her alanda atacağımız bu adımlarla inşallah enerji konusunda Suriye'nin doğalgaz sorununu çözüyoruz. İnşallah su sorununu, gerek Asi gerek Dicle ile birlikte büyük ölçüde, büyük ölçüde demiyorum daha da aşıyorum bu işi inşallah bu projeler hayata geçtiğinde su sorunu da tamamıyla bitmiş olacaktır. Buna inanıyorum."
Suriye Başbakanı Muhammed Naci Itri
Suriye Başbakanı Muhammed Naci Itri, mevcut ilişkileri geniş bir zemin üzerinde çeşitlendirmek istediklerini vurgulayarak, "Siyasi iradeyle ortaya çıkan bu konsey ile yapıcı işler ortaya koyduk. Sanayi, tarım, turizm, enerji, enformasyon ve yatırım konusunda birçok anlaşma imzalandı" diye konuştu.
Suriye Başbakanı Itri, Türk işadamlarının Suriye'de çeşitli sorunlar yaşadığına dair kendisine bilgi verildiğini ifade ederek, bu sorunların çözümü için ortak komisyonlar oluşturulabileceğini söyledi.
"İşadamlarının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini" dile getiren Itri, "Stratejik işbirliğinin uygulanması ve gerçek ortak işbirliğinin kurulması için işadamlarının desteğini bekliyoruz" dedi. Türkiye ile Suriye arasında tarihi derine dayanan kardeşlik ilişkileri olduğuna dikkati çeken Muhammed Naci Itri, "Torunlar ecdatlarının yaptığını yapıyor" ifadesini kullandı.
Türkiye ve Suriye'nin birbirlerinin diğer ülkelere açılan kapıları olduğunun altını çizen Itri, "Özel ve kamu sektörünü Suriye'deki kalkınma faaliyetlerinden yararlanmaya çağırıyorum. Petrol, gaz, elektrik üretimi, sulama, tarım, sanayi, altyapı, turizm ve gibi pekçok alanda projelerimiz, çalışmalarımız var" diye konuştu.
Itri, Suriye'nin küresel ekonomik krizden etkilenmesine rağmen GSMH'nin yüzde 5.8 arttığını hatırlatarak, GSMH üzerinde özel sektörün etkisinin yüzde 65'lere ulaştığını kaydetti.
Suriye'nin çeşitli bölgelerinde 6 bin sanayi tesisi kurduklarını ve bu tesislerden büyük kısmının çalışmaya başladığını anlatan Itri, ülkede yürüttükleri reformist çabanın karşılığını almaya başladıklarını sözlerine ekledi.