Diyarbakır, küçük olmak istemiyor
DİYARBAKIR'DAN / Mahir SOLMAZ
İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) her yıl açıkladığı 'Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu' listesinde Diyarbakır başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun birçok ili yok. Gaziantep haricinde listede bulunan iller ise en fazla 1 yada 2 şirket ile sıralamada kendilerine yer bulabilmişler. Bu durum Diyarbakır'da moralleri ciddi anlamda bozmakta. Sonuç, il ve bölge bazında daha yapacak çok işimizin olduğunu göstermekte... Hep dile getirildiği gibi siyasetin olduğu yerde ticaret olmuyor. Diyarbakır'ın durumu buna çok güzel bir örnek.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Galip Ensarioğlu ve yönetim kurulu üyeleri tam kadro 6 aylık değerlendirme toplantısı düzenlediler. Başkan, görevde oldukları dönem içerisinde her 6 ayda düzenli olarak bu toplantıları yapacaklarını ifade etti. Yerinde ve şeffaf bir davranış. Başkan Ensarioğlu, DTSO'nun geçmiş dönemi ve gelecek hedefleri ile ilgili çok detaylı bilgiler verdi. Soru cevap kısmına gelindiğinde ise ilk soru, Başbakan'ın Kürt sorunu ile ilgili söylemi oldu. Başkan sorunun cevabını verdi. Yıllarca boşu boşuna neler yaşandığını ifade etti. Soruna ve sorunun çözümüne her kesimin dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Ardından da 'Şu halimize bak, Ticaret ve Sanayi Odası'nın toplantısında gündemimiz yine siyaset oldu' diye tebessüm etti. Haklı; siyaseti yapanlar en iyi şekilde yapıyorlar zaten. Ama siyaset sadece bir kesimin karnını doyuruyor. Eğer böyle olmasaydı, siyaset karın doyursaydı, Diyarbakır ve Güneydoğu'nun bir çok ili, Türkiye'nin en zengin ve kişi başına düşen milli geliri en yüksek illeri olurdu.
Ancak durum böyle değil... Türkiye sıralamasında Diyarbakır hep alt sıralarda. İşsizlikte, eğitimsizlikte, yoksullukta adından sıkça söz ettiriyor. Ama göz ardı edilmemesi gerekense bu kentin hem yer altı hem yerüstü zenginlikleri açısından iyi bir potansiyele sahip olması. İşte bu durumu görmesi ve bu potansiyeli harekete geçirmesi gerekenler de yine siyasiler. Daha doğrusu hükümetler.
Hiçbir şey yapmadan sadece İSO'nun belirlediği 500 büyük kuruluşa haritanın üzerinden bakan biri bile ülkenin neresinin kalkınmış, neresinin ise geri kalmış olduğunu çok iyi görebilir. Verilecek destekleri de buna göre verir. Diyarbakırlılar artık bu kadar imkan içinde acı çekmeyi ve iç acıtan manzaralarla karşılaşmayı istemiyor. Onlar artık 'küçük' olmak istemiyor. Büyükler arasında yer almayı bekliyor.