Diyarbakır'da örnek bir kırsal kalkınma projesi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

M. Tahir DADAK / Kalkınma Merkezi Derneği Koordinatörü

Kalkınma Merkezi Derneği olarak, Diyarbakır'ın Eğil ilçesi köylerinde uyguladığımız "Kırsal Alanda Kapasite Geliştirme Projesi" ile kırsal bölgelerin gelişimine katkı sağlayacak yaygınlaştırılabilir bir örnek oluşturacağımızı düşünüyoruz. Kırsal nüfusun yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve sürdürülebilir bir kalkınma modelinin geliştirilmesi amacıyla, bütüncül bir yaklaşımla 3 yıllık bir süre ile uygulanmakta olan proje ile kırsal alanda yaşayanların, kente göçe gereksinim duymayacakları bir refah düzeyine erişmeleri hedefleniyor. Proje kapsamındaki çalışmalar ile farklı konularda kapasite artırma faaliyetleri, mevcut kaynakların geliştirilmesi, gelir getirici faaliyetlerin çoğaltılması, hane gelirlerinde ölçülebilir artış sağlanarak yaşam kalitesinin iyileştirilmesi planlanıyor.

Ayrıca çalışmalarda kadın emeğinin güçlendirilmesi ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına ilişkin bilinç geliştirilmesine de özel bir önem verildi. Bu modelin en temel özelliği, kalkınmayı bir süreç olarak ele alarak, bu konuda çeşitli faaliyetlerle hem eğitim hem de pratiğe yönelik tekniklerin birlikte uygulanmasını sağlamak. Modelimiz, toplumsal yapının farklı kesimlerine yönelik insan kaynaklarını güçlendirme ve yaşam standartlarını yükseltme yönelimli bir çalışma olmasıyla da geleneksel kalkınma modellerinden farklılık gösteriyor.

Mikro havza yaklaşımının benimsendiği projede tüm çalışmalar bir sistematik dâhilinde gerçekleştiriliyor.  Proje uygulamalarında gerçekleşen değişim ve sağlanan gelişimi kıyaslayarak görmek amacıyla, başlangıçta mevcut durumu tespit etmek için araştırmalar yapıldı. Elde edilen veriler ve ihtiyaç analizinden sonra hedef gruplar ve diğer ilgili paydaşlarla birlikte katılımcı bir şekilde "proje eylem planı" hazırlanarak uygulandı.  

Projede aileler bir bütün olarak ele alındı.  Ailede ve toplumda dezavantajlı konumda olan grupların durumlarının iyileştirilmesi ve güçlendirilmesine öncelik verildi. Bu amaçla çeşitli uygulamalar  hayata geçirildi.  Proje uygulamalarında sahiplenmenin sağlanması amacıyla üretici katkısı  sağlanmış ve bu katkı aşamalı bir şekilde arttırılmıştır. Eğitimlerin pekiştirilmesi yeni uygulamaların başlatılması ve üretici motivasyonunu sağlamak amacıyla örnek projelere ve uygulama alanlarına eğitim gezileri gerçekleştirildi. Eğitimlerin Kürtçe olarak gerçekleştirilmesi ile hedef grupların eğitimlerden maksimum düzeyde yararlanmaları sağlandı.

Gelir artışını sağlamaya yönelik olarak üretimde fiziki koşullarda iyileştirmeler yapılmasının yanı sıra, yeni ve alternatif üretimlerin hayata geçirilmesi, ürün işleme ve değerlendirmede desteklerin sağlanması, yeni üretim teknikleri, ekipman edindirilmesi ve bu ekipmanların ortak kullanımı hedeflendi. Bu kapsamda, yem ünitesinin kurulup, hayvancılık yapan ailelerin kendi yem hammaddelerinden kaliteli ve ucuz yem yapmalarının sağlanması, 2'nci ürün silajlık mısır üretimi yapılması ve bunun için tüm köylülerin ortak kullanımı amaçlı ekipman temini,  hayvanlar için uygun barınakların inşa edilmesi ve bazılarının da iyileştirilmesi, kavun-karpuz üretiminin yaygınlaştırılması, 2'nci  ürün olarak fasulye üretiminin geliştirilmesi ve erozyon riski olan alanlarda erozyonu önleyici özelliği de olan meyveciliğin geliştirilmesi  gibi uygulamalar gerçekleştirildi.  Demonstrasyonların herkesin görebileceği alanlarda yapılması yapılan yeni üretim ve uygulamaların yaygınlaşmasında etkili oldu.

"Yerel liderlerin kapasite geliştirme programları" , "proje kurulları" ve "köy kurulları" oluşturuldu.

Kapitalist sistemin eşitsizlikleri derinleştirmesi ve işsizliğin giderek artması gibi sorunlar kırsal alanları da ciddi ölçüde etkiliyor.  Kırsalda değişim ve gelişimin yavaş sağlanabildiği göz önüne alınarak 3-5 yıllık planlamalar dâhilinde örnek olabilecek bu tür çabaların yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor. Kır-kent arasındaki gelişmişlik farklılığının azaltılması ve kırsal alanlarda yaşayan insanlara her yönüyle yaşanabilir insani koşulların sağlanması için gerek kamu kurumlarının gerekse fon kuruluşlarının, bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarını desteklemelerinin de oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz.