DSP, 15 bin öğrencinin neden araştırıldığını sordu

Erçelebi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğiden burs alan 15 bin öğrenci hakkında "araştırma yapıldığı" iddialarıyla ilgili soru önergesi verdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

ANKARA - DSP Denizli Milletvekili Hasan Erçelebi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğiden burs alan 15 bin öğrenci hakkında Emniyet Müdürlüğünce "araştırma yapıldığı" iddialarıyla ilgili soru önergesi verdi.

Erçelebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu yazılı soru önergesinde, şu soruları yöneltti:

"Böyle bir soruşturmaya niçin gerek duyulmuştur, kapsamı nedir?

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği dışında öğrencilere burs veren derneklerden, hakkında soruşturma yapılan başka dernek var mı?

Üniversite öğrencileri arasında yaygın faaliyet gösteren vakıf cemaatlerden Emniyetçe soruşturma yapılan var mı? Varsa son 7 yılda hangileri hakkında yapılmıştır, sonuçları nelerdir?"

TÜDEF: Fişlemeleri şiddetle kınıyoruz

Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Ali Çetin, Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı vekilliğinin talimatıyla Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinden burs alan 15 bin öğrencinin terör örgütü bağlantısının araştırıldığı yönündeki haberlere atıfla "fişlemeleri şiddetle kınadıklarını" bildirdi.

Çetin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de, "Türk tipi demokrasi" denilen bir yönetim modelinin uygulandığını savunarak, iktidarların değiştiğini, ancak fişleme mantığının aynı kaldığını kaydetti.

Çetin, özetle şu görüşleri dile getirdi:

"Demokrasi bu ülkede bir türlü gelişemiyor. Her gelen kendi korku imparatorluğunu kuruyor. Her gelen demokrasiyi sadece kendisi ve yakın çevresi için istiyor. Çünkü hiçbiri gerçek anlamda demokrat değil. Demokrasi bu ülkede gelişmiyor, her filiz attığında acımasızca budanıyor ve yok ediliyor. Üstelik bunu 'ya ülkeyi kurtarmak' ya da 'demokrasiyi kurmak' üzere iktidara el koyanlar aynı şevkle ve ihtirasla yapıyorlar.

Biz tüketiciler olarak gerçek bir demokrasiyi istiyoruz. Yurttaşlarımızın düşünceleri, görüşleri, dili, dini, mezhebi veya ırkı için fişlenmesini bir insanlık suçu olarak görüyoruz. Biz tüketiciler hem özgürlük, hem iş, hem aş istiyoruz. Ne aç karnına camekanların dışına bakma hürriyeti, ne de bir kölenin tokluğunu istiyoruz. Bu ülkede hürriyetin elini kolunu sallayarak dolaşmasını istiyoruz.  Fişlemeleri şiddetle kınıyoruz."