DTP'nin kapatılmasına tepkiler

AK Parti cephesinden gelen açıklamalar partiyi milletin kapatması gerektiği yönünde olurken, CHP ve MHP kararı destekledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, DTP'nin kapatılması kararını değerlendirirken, "Üzerine düşen görevleri, gerek Anayasa değişikliği olarak, gerekse yasal değişiklik olarak yerine getirmeyen TBMM'dir diye düşünüyorum" dedi.

İsveç'teki programı devam eden Şahin, DTP'nin kapatılmasına ilişkin kararı,  Süryani ve Asuri temsilcilerini kabulü sırasında öğrendi.

Kararı değerlendiren Şahin, "Biraz sonra İsveç Parlamento Başkanı'nın vereceği resepsiyona katılacağım. Çünkü, şu anda AB ülkelerinin Meclis Başkanları ile aday ülkelerin Meclis Başkanları bir araya gelecekler. Böyle bir karar, TBMM Başkanı olarak bu akşam ve yarın katılacağım Meclis Başkanları toplantısında güçlendirmedi" diye konuştu. Ancak, bunun sorumlusunun sadece Anayasa Mahkemesi olmadığını, Türkiye'nin, hala siyasi partilerin kapatıldığı ülke olarak görülmeye devam etmesinin birinci derecede sorumlusunun siyaset kurumu olduğunu ifade eden Şahin, şunları söyledi:

"Tabii ki bu konuda, daha önce ve bugün, Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç'ın da ifade ettiği gibi, üzerine düşen görevleri, gerek Anayasa değişikliği olarak, gerekse yasal değişiklik olarak yerine getirmeyen TBMM'dir diye düşünüyorum. O bakımdan siyaset kurumunun zemini olan TBMM'nin, Türkiye'nin bu görüntülerden kurtulması için üzerine düşenleri kısa sürede yapması gerekir diye düşünüyorum. Anayasa Mahkemesi, nihayet yürürlükte bulunan yasa hükümlerini uygulamak durumunda kalmıştır. Bu yasa hükümleri yürürlükte kaldığı sürece tabii ki Anayasa Mahkemesi üyeleri, önlerindeki yasayı uygulamak durumunda kalacaklardır. Türkiye'nin bu görüntüden kurtulmasının yolu, siyasetçilerin ve parlamentonun demokratik standartları, özellikle siyasi partilerin özgürlük alanının genişletecek yasal düzenlemeleri yapmasından geçmektedir. Umuyorum ki önümüzdeki süreçte bu konuda adımlar atılır."

Eroğlu: "Partiyi milletin kapatması gerekir"

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, DTP'nin "temelli" kapatılmasıyla ilgili, "Partiyi milletin kapatması gerekir diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Eroğlu, AK Parti Manisa İl Başkanlığını ziyaretinin ardından basın mensuplarının sorusu üzerine, DTP'nin kapatıldığına ilişkin bilginin kendisine yeni ulaştığını, konuyla ilgili fazla bilgi sahibi olmadığını söyledi.

Eroğlu, "Partiyi milletin kapatması gerektiğini düşünüyorum. Neticede partinin kapatılmasını zorlaştırmak gerekir. Eğer suçu varsa kişilere ceza vermek gerekir. Partiler yeniden kurulabilir. Bilmiyorum ama hazırlıkları vardır herhalde" diye konuştu.

AK Parti hükümeti döneminde Türkiye ve Manisa'ya yapılanları anlatan Veysel Eroğlu, "AK Parti Türkiye için bir şanstır, ilerlemesi için bir fırsattır, imkandır. Ben geçmişte koalisyon hükümetlerinin çalışmalarını biliyorum. Biz milleti ekonomik açıdan refaha kavuşturmak için çalışıyoruz" dedi.

Eroğlu, hükümetin, demokratik açılım projesini de milletin birliğini pekiştirmek amacıyla gündeme getirdiğini, terörün son bulmasını istediklerini dile getirdi.

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Manisa ziyareti sırasında Saruhan Otel'de Spil Dağı'nın imara açılmasına ilişkin planlar hakkında da bilgi aldı.

Bahçeli: Yüce Mahkemenin kararına herkes saygı göstermeli

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Yüce mahkemenin bu kararını herkesin saygıyla karşılaması ve içinden geçilmekte olunan nazik dönemde bölücü terörün amaçlarına hizmet edecek tartışmalardan özenle kaçınmasını" istedi.

Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:

"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın DTP'nin temelli kapatılması için 16 Kasım 2007 tarihinde açtığı dava bugün sonuçlanmıştır.

İki yılı aşkın bir mesai sonrası, Anayasa Mahkemesi siyasi partilerin faaliyetlerinde uyulacak esaslar hakkında Anayasamızda ve Siyasi Partiler Kanunu'nda yer alan hükümler uyarınca bir inceleme yapmış ve DTP'nin terör ve şiddetle ilişkisi ve bölünmez bütünlük aleyhindeki faaliyetlerin odağı olduğunu tespitinde bulunarak bu partinin temelli kapatılmasına karar vermiştir.

Bu kararda dikkati çeken bir husus, 2 DTP'li milletvekilinin milletvekilliği düşürülerek siyasi yasak kapsamına alınması olmuştur. Bu milletvekilleri dahil 37 DTP yöneticisine siyasi yasak yaptırımı uygulanmıştır.

Yüce mahkemenin kararının açıklanması ile DTP'nin siyasi faaliyetleri son bulmuş ve malları Hazineye devredilmiştir. Bugün itibariyle kapatılan DTP'ye mensup milletvekilleri bağımsız milletvekili haline gelmişlerdir.

Yüce mahkemenin bu kararını herkes saygıyla karşılamalı ve içinden geçmekte olduğumuz nazik dönemde bölücü terörün amaçlarına hizmet edecek tartışmalardan özenle kaçınmalıdır."

CHP'li Özyürek: Anayasa Mahkemesi'nin kararı hukuki açıdan doğru

 

CHP Sözcüsü ve Genel Sayman Mustafa Özyürek, Anayasa Mahkemesi'nin DTP'nin kapatılmasına ilişkin kararının "hukuki açıdan doğru bir karar" olduğunu söyledi.

Özyürek, DTP'nin temelli kapatılmasına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, siyasi partilerin kapatılmasından yana olmadıklarını ancak partilerin de hukuk kurallarına uymalarının gerektiğini söyledi. Özyürek, şunları kaydetti:

"Tabii ki bir partinin kapatılmasını istemeyiz ancak keşke DTP terör örgütü PKK ile arasına mesafe koyabilseydi. Onun şiddet uygulamalarına yandaş olmasaydı ve bugünkü durum ortaya çıkmasaydı. Ama Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu hükümleri dikkate alındığında Anayasa Mahkemesi'nin, hukuken başka bir karar vermesi zordu. Bu kararı istemeyenler de siyasi açıdan değerlendirme yapıyorlardı. Hukuki açıdan başka bir kararın verilmesinin zor olduğunu herkes söylüyordu. Terörle yandaş olan bir parti kabul edilemez. Bu bizim yasalarımız açısından da böyle Avrupa'da da böyle, AİHM kararları da böyle. Bu bakımdan Anayasa Mahkemesi'nin kararı hukuki açıdan yerinde, doğru bir karardır. AİHM kararlarıyla da uygunluk gösterir."

DTP'nin kapatılmasının ardından siyasi gelişmelerin yaşanabileceğini de belirten Özyürek, bu gelişmelerin Türkiye'nin huzurunu bozacak nitelikte olmamasını dilediklerini vurguladı. Özyürek, "Tepkiler huzuru bozacak nitelikte olursa bu hükümetin görevidir. Gereğini yapacağına inanıyoruz. Herkese sükunet tavsiye ediyoruz. Olaylar sükunet ve doğru düşünülerek değerlendirilmeli. Anayasa Mahkemesi hukuki açıdan üstüne düşen görevi yapmıştır. Siyasi sonucu açısından da gelişmeler olacaktır. Bunların Türkiye'nin huzurunu, güvenini tehdit edecek şekilde olmamasını diliyoruz" diye konuştu.

Yıldız: Prensip olarak parti kapatılmasına karşıyız

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, DTP'nin "temelli" kapatılmasıyla ilgili, "Prensip olarak biz parti kapatılmasına karşıyız. Bununla beraber bütün çözüm sağlanmış olmuyor" dedi.

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde bir maden ocağındaki göçükle ilgili  incelemelerde bulunmak üzere bölgeye gelen Bakan Yıldız, 19 işçinin hayatını kaybetmesi nedeniyle büyük ve derin bir üzüntü duyduklarını söyledi.

Hayatını kaybeden işçilerin yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunan Yıldız, konuyu Ankara'da dünden beri yakından takip ettiğini, çalışmaları yakından koordine etmek için de bölgeye geldiğini ifade etti. Yıldız, bölgede çalışmaların dikkatlice sürdürüldüğünü belirtti.

Bakan Yıldız, gazetecilerin, DTP'nin kapatılmasıyla ilgili görüşlerini sorması üzerine, şöyle konuştu:

"Prensip olarak biz parti kapatılmasına karşıyız. Bununla beraber bütün çözüm sağlanmış olmuyor. Ancak bu, Anayasa Mahkemesinin verdiği bir  karar. Gerekçeli karar ortaya çıkana kadar kesin cümleler etmemek lazım. Biz de bu gerekçeli kararı bekleyeceğiz ama şu anda hukukun, yargının verdiği bir karar vardır ve bunu hep beraber takip edeceğiz."

TÜSİAD: Toplumsal kutuplaşmadan kaygı duyuyoruz

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Demokratik Toplum Partisi (DTP) hakkında kapatma kararı verilmesiyle ilgili toplumsal kutuplaşmadan kaygı duyulduğunu bildirdi.

TÜSİAD'dan konuyla ilgili yapılan açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin, hukuksal açıdan olduğu kadar siyasal açıdan da önemli sonuçları olacak bir karar verdiği ve DTP'yi kapattığı, yüksek mahkemenin bu kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarını da gözönünde bulundurarak aldığını açıkladığı hatırlatıldı.